Aday belirleyemeyen bir Masa ülkeyi yönetebilir mi?

2018 seçimleri öncesinde de CHP ve İYİ Parti ittifak halinde idi.

O dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kafasındaki isim AK Parti kurucularından ve AK Parti’de Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış olan Abdullah Gül idi.

Yine o dönem de ittifak içinde İYİ Parti ile birlikte SP de vardı.

Hatta Ali Babacan da AK Parti milletvekili olmasına rağmen, Abdullah Gül’ün adaylığı için pazarlık masasında olduğunu itiraf etmişti.

Abdullah Gül’ün adaylığına İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener itiraz etti. Bunun üzerine Muharrem İnce CHP’nin adayı oldu.

Sonucu biliyoruz Erdoğan yine kazandı.

25 Haziran 2018 tarihinden itibaren muhalefet blokunun bir aday belirleme sürecine başlaması gerekirdi. İttifak masası ya da “sofra”larını genişletmek için Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun parti kurma süreçleri beklendi. Onlar da dahil edilerek bir ‘Masa’ kuruldu.

Kurdukları Masa’nın tek amacı vardı. Ortak Cumhurbaşkanı adayı belirlemek.

Masa’ya oturur oturmaz “Kim aday olmalı?”, “Kim aday olursa kazanırız?” sorularının cevabı aranmalı idi. Bunların cevapları arandı mı? HAYIR.

Aday belirlemek için "yumurtanın kapıya" gelmesi beklendi.

Neden?

Belli ki son ana bırakıp itirazlar azalsın, kesin kabul görsün istendi.

Toplandıklarında ya da ayrı ayrı yapılan ikili görüşmelerinde bu konuyu görüşüp üzerinde mutabakata varacakları bir aday belirleyemediler.

Hemen aklımıza şu soru geliyor değil mi?

“Bunca zamandır yapması gereken aday belirlemek olan, iktidarlarında ülkeyi nasıl yöneteceklerini belirlemek olan bir Masa bunca zamandır bunları belirleyemiyorsa ülkeyi yönetebilir mi?”

Bence bu sorunun cevabı müspet bir cevap değildir.

Bunları gören kararsız ama muhalefete yakın seçmen bile şimdiden “Erdoğan bunlardan iyi” demeye başladı.

Erdoğan’ın kazanma ihtimali de muhalefetin bu dağınık hali ortada iken daha çok güçleniyor. 

ÇOBAN ATEŞİ

Akşener Masa’dan kalkınca bir aday belirlemesi gerekiyordu. İmamoğlu ve Yavaş’a çağrı yaptı. Ben daha en başından “Mansur Yavaş bu çağrıya olumlu cevap vermez. İmamoğlu için de çok büyük risk” dedim. İmamoğlu’nun açıklamasında muğlaklık olsa da onun için de büyük bir riskti. O da olumlu bir cevap vermedi.

Ersan Şen ile tv100’de Erdoğan Aktaş’ın konuğu idik. Ersan Şen hem iktidarı hem de muhalefeti eleştirince “Hocam madem öyle sen çık aday ol” dedim.

Ersan Şen de “Çoban ateşi yakılırsa neden olmasın” diye cevap verdi.

Duyduğuma göre Akşener kendisini davet etmiş.

Ne diyelim hayırlı olsun.