Işıtan Gün bombaladı! Terim küfür etti iddiası

Işıtan gün açıklama yaptı, Fatih Terim'in küfür ettiği iddiasını ortaya attı

Işıtan Gün bombaladı! Terim küfür etti iddiası

Galatasaray'da kulüp üyeliğinden ihraç edilmesi gündemde olan sansasyonel yönetici Işıtan Gün, göreve geldiği dönemde başkan Burak Elmas'a "gizli ve kişiye özel" etiketiyle sunduğu “Transfer Süreçleri Hakkında” başlıklı raporu sosyal medyada paylaştı.

İşte Işıtan Gün'ün açıklaması

Artık aramızda olmayan çok sevdiğim bir büyüğüm şöyle derdi:

“Hem dürüst olup hem de korkacağım öyle mi? O zaman neden yaşıyorum?”

26 Mart Cumartesi günü gerçekleşen ve bana göre Galatasaray tarihinde unutulmayacak yaralar açmış olan Olağan Genel Kurul toplantısının üzerine, bu açıklamayı kaleme almak, gerek Galatasaray camiasının, gerekse kamuoyunun bilmediği, ya da bir bölümünün işlerine öyle geldiği için görmezden geldiği bazı gerçekleri tüm yalınlığıyla paylaşmak istedim.

19 Haziran 2021 günü Sn. Burak Elmas Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olarak seçildi. Üç gün sonra, mazbatalarımızın alınmasını takiben, Başkanımızın talimatıyla Florya’ya giderek son derece yapıcı ve verimli olduğunu düşündüğüm bir toplantı gerçekleştirdim. Bu toplantı öncesinde, Başkanımızın bana ilettiği, Florya tarafından hazırlanan Transfer Listesi’ni de ayrıntılı bir şekilde çalışmıştım.

Toplantı sonrasında, 24 Haziran tarihinde “Transfer Süreçleri Hakkında” başlıklı bir Rapor düzenleyerek, “Gizli ve Kişiye Özel” başlığıyla Başkanımıza takdim ettim.

Bu raporu, Başkanımızın onay ve izniyle, içinde geçen bazı şahıs ve kurum isimleri çıkartılmış halde aşağıya alıntılıyorum:

"GİZLİ VE KİŞİYE ÖZEL"

Sayın Başkan,

Bildiğiniz gibi 22 Haziran tarihinde Sn. Fatih Terim ile Florya’da bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantıda hocamızın ifadeleri, kulübümüzdeki karar süreçleri, daha öncesinde benimle paylaştığınız 2 transfer listesi dökümanı ve futbol dünyasından duyduğum, gözlemlediğim olaylar ışığında, Galatasaray’ın transfer süreçleri hakkındaki bu kısa raporu size takdim etmek istiyorum. 

Gelen ve giden transferlerde tam bir yetki ve iletişim karmaşası yaşanmaktadır. Kimin hangi süreci, hangi yetki ve belirlenen hangi çerçevede götürdüğü hiçbir yazılı veya yazılı olmayan prosedüre bağlı değildir. Kararlar tamamen kişilerin o anki şahsi inisiyatiflerine göre alınmakta, herhangi bir sistematik raporlama metodu izlenmemektedir.

Muhatap olduğumuz kulüplerle/temsilcilerle/futbolcularla olan iletişimde Galatasaray’a yakışmayan büyük bir sorumsuzluk söz konusudur. Nitekim Sn. Fatih Terim de bu konuyu dile getirmiş, kimi zaman üçüncü taraflardan Kulübümüze gelen telefonlara veya yazılı muhaberata hiçbir dönüş yapılmadığına ilişkin şikayetlerini ifade etmiştir.

Terim'in küfür ettiği iddiası

Yapılan transfer listelerinde, TFF Harcama Limitleri, FFP kuralları ve Bankalar Birliği Anlaşmasındaki taahhütlerimiz tamamen göz ardı edilmiş durumdadır. Uymakla mükellef olduğumuz yükümlülükler yokmuşçasına planlama yapılmaktadır. Dün yaptığımız görüşmede __________ bu konuyu hocamıza zaman zaman aktarmaya çalıştığını ancak teknik direktörümüzün bu konu gündeme geldiğinde sinirlendiğini, hatta dün de konuyla ilgili olarak “s....m limitini” (kendi ifadeleridir) dediğini söyledi.

Kulüpler, futbolcular ve temsilcilere verilen yetkiler kaotik ve dağınık vaziyettedir. Bu yetki belgelerinin kimler tarafından ve hangi onaylarla verilmiş olduğu bilinmez ve kanaatimce kontrolsüz bir durumdadır.

Mali etki arz eden kararların onay mercii, normal bir futbol yönetişim sisteminde olması gerektiği gibi Yönetim Kurulu’na değil, teknik direktörümüzün onayına tabi durumdadır. Dün ______’la yaptığım görüşmede de kendisi bu durumu teyit etmiştir. (Örneğin, _____’ten 1 sene sözleşmesi kalan _____ için gelen ve _____ Bey’e göre kabul edilmesi gereken 2 milyon Euro’luk teklifin reddedilmesi ve ______ tarafından 4 milyon Euro istenmesi gibi.)
İlaveten, ______ dün yaptığımız görüşmede, bitirilen transferler hakkında KAP açıklamalarının yapılmaması gerektiğini, orada anlaşılan futbolcu ücretlerinin görülmesinin diğer oyuncularla yürütülen pazarlıklarda kendilerini zor durumda bıraktığını, bu durumu yönetim kuruluna defalarca ilettiğini ifade etmiştir. Kendisine SPK’nın ilgili kurallarını kısaca izah ettim ancak seçim sürecinde camiamıza şeffaflık adına verdiğimiz sözler hakkında ayrıca bir açıklamada bulunma gereği duymadım.

Hedef futbolcuların bulunduğu transfer listesi, hem şeklen ve hem de içerik açısından son derece özensiz, gayriciddi ve Galatasaray’ımıza yakışmaz durumdadır.
Şekli yanlışlara birkaç spesifik örnek vermek gerekirse, ekli 2 sayfalık transfer listesi dokümanında birçok oyuncunun temsilci adı eksik veya yanlıştır. Temsilci ____’ın adı yerine TV spikeri _____’in adı yazılmıştır. İki oyuncunun (_____ ve ______) resmi temsilcilerinin (TFF sitesinden teyit edilebilir) adı değil, “__” yazmaktadır.

Listedeki isimler veya görüşülen diğer futbolcular her gün belirli bazı sosyal medya hesaplarında veya konvansiyonel medyada birebir yer almaktadır. Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi normalde bu tür sızmalar temsilciler tarafından ticari fayda edinme adına yapılmaktaysa da, kamuoyunda adı geçen isimlerin adeta ekteki transfer listesiyle birebir örtüşüyor olması, listenin kulübümüz dışında yer aldığını düşündürmektedir.

İçerik açısından ise durum çok daha düşündürücü durumdadır. Mevkilere göre kategorize edilmiş uzun listede (ekte) bir temsilcinin (_____) ve onun yurtdışı network’ünde birlikte çalıştığı bilinen isimler normalde olması gerektiğinin çok üzerinde bir ağırlık taşımaktadır. Bu kişilerin diğer kulüp ve futbolcularla yaptıkları görüşmelerde, “Galatasaray’a bir oyuncu alınacaksa kendileri üzerinden gidilmesi gerektiği” yönünde ifadelerini bazı yurtdışı futbolcu temsilcilerinden duyduğumu, üzülerek ifade etmek zorundayım. Maalesef bu durum idari kadroda çalışan arkadaşların, transfer edilecek oyuncuların listesini belirlemede eşit mesafede olmadığını düşündürmektedir.

Birkaç örnek vermek gerekirse, ___k

listemizde bulunan _______ oyuncusu ______, şahsen ______ tanımaktayım ki kendisi aynı zamanda sözleşmeli oyuncumuz ______ da temsilcisidir. Bu kişinin bana ifadesine göre, ______ adı Galatasaray’a geçtiğimiz aylarda sohbet esnasında zikredilmiş, bu konuşmadan hemen birkaç gün sonra bir menajer (______) Kulübümüz adına aradığını söyleyerek oyuncuyla temasa geçmiştir. Kulübümüzden bu temsilciye yetki belgesi verilip verilmediğini henüz bilmiyorum. Konuyu muhatabı bizzat teyit etmiştir ki bu kişi ayni zamanda ____ gibi bir oyuncunun da temsilcisidir. Dilediğiniz an size teyit etmeye hazırdır. 

Bir başka örnek, ______ takımında oynayan santrafor _____’i menajer ______’in ortak iş yaptığı bir temsilci arayarak menajerliğini kendilerine vermesi halinde Galatasaray’a transfer edileceğini ifade etmiştir. Ancak bu oyuncunun resmi temsilcisi dünyanın en büyük ve ciddi ajanslarından olan _______’tur ve bu grubun en üst düzey temsilcilerinden _______ durumu bana aktarmıştır. İsterseniz teyit ettirebilirim.

Maalesef örnekler bitmiyor.. . Transfer listesinde adı bulunan ve temsilcisi ______ olarak belirtilen ____ isimli oyuncunun bonservis bedeli 2-2,5m Euro olarak belirtilmiş olmasına rağmen, oyuncunun 500 bin Euro bedelle serbest kalabileceği öğrenilmiştir. Ayrıca bu konuşmada _____’in ortağının (______), Galatasaray’daki duruma ilişkin olarak “yönetimin değiştiğini, Hollanda’dan bir yöneticinin geldiğini  (beni kastederek) ancak kendi adamlarının (2 isim vererek) devam ettiğini ve kontrolün değişmediğini fütursuzca ifade etmiştir. Bu konuşmanın muhatabı da diyaloğu size teyit etmeye hazırdır. 

Yine aynı grup, halen kadromuzda sözleşmeli futbolcumuz olan ______’in transferi sürecinde devreye girmiş, oyuncuyu kendileri üzerinden çalışmazsa Galatasaray’a transfer ettirmeyeceklerini açıkça söylemiştir. Oyuncunun, gerek kulübümüze kendi temsilcisinin kim olduğunu yazılı olarak bildirmesine rağmen vazgeçmemeleri, ____’a anlaşılmasına rağmen transferin _____’a bitmesine neden olarak açıkça kulübümüzü zarara uğratmışlardır. Ben bu sürece ilişkin belgeleri ve iletişim kopyalarını bizzat gördüm, bir kısmı bende de mevcut. Başkan olarak dilerseniz ______’i yanınıza çağırarak tüm süreci kendisinden direkt dinleyebilirsiniz.

Önümüzdeki günlerde son dönemlerde temsilcilerle yapılan sözleşmeler, tahakkuk eden ve ödenen tutarlar ile mevcut borç bakiyelerini Mali İşler Departmanı’ndan talep ederek ayrıca göndereceğim.

Bir başka sakıncalı durum daha mevcut: Transfer listesindeki oyuncuların videoları, ______ adlı, üyelikle girilen bir websitesinde yer almaktadır. Kulübümüzün IT departmanına bu alan adının kulübümüze ait olup olmadığı sorulmuş ve böyle bir alan adından veya sistemden haberdar olmadıkları yanıtı alınmıştır. (Alan adının kime ait olduğu görülmemektedir.) 

Dolayısıyla bu sistemi kimlerin işlettiği, kimlerin erişim hakkı olduğu Kulübümüzce bilinmemektedir. Zannediyorum fazlaca bir yorum eklemeye gerek yok.
Bu gözlemlerim ve tespitlerim ışığında, size daha önce şifahen arz ettiğim gibi, ne yazık ki transfer operasyonlarının bu çerçevede yürütülmesi, son yıllarda olduğu gibi bu dönemde de ileriye dönük ciddi riskler taşımakta ve Galatasarayımızın Avrupa futbolundaki imajını yerle bir etmiş durumdadır.

Bu karamsar tabloya rağmen tabii ki ümitsiz olmayacağız. Samimi olmaya ve doğruları söylemeye devam edeceğiz, kim ne derse desin bu durumdan tek çıkış yolumuz, bu cesareti ve samimiyeti göstermektir.

Dilerim ve inanıyorum ki yaşanan bu süreç, Galatasaray’ımızda:

zır cehaletin ve değil, cesaretin ve sevginin,
hamasi söylemlerin ve hayali mağduriyetlerin değil liyakatin,
“ben kimseye hesap vermem” diyen zihniyetin değil, sorumluluk hissedenlerin,
iç siyaset ve egolar uğruna doğruluktan şaşmakta beis görmeyenlerin değil, ne pahasına olursa olsun doğruların ve dürüstlüğün peşinde olanların,
“ben içinde yoksam Galatasaray başarılı olmasın” arabeskliğinin değil, “yeter ki Galatasaray iyi olsun” diyebilenlerin, bunu yaşayabilenlerin,
herkesle her zaman kavga arayışında olan ve hep haklı olduğunu iddia eden çatık kaşların değil, sevgi ve gülümsemeyle çalışanların,
kibrin ve “ben bilirim”ciliğin değil, bilim ve aklın,
Galatasaray meselelerinin “-miş’ler -muş’lar” değil, hakikatler ve somut gerçekler üzerine tartışıldığı,
ve son olarak “düşmanımın düşmanı dostumdur” prensibiyle dün en ağır hakaretleri ettiği kişilerle bugün müttefik olanların artık önemsenmediği bir dönemin hakim olmasına vesile olur.
Saygılarımla,

Işıtan Gün