Kılıçdaroğlu son kozunu oynuyor, Özgür Özel kulak asmamalı

CHP’nin eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu emekli olup torun sevmek yerine siyaset sahnesinde kalabilmek için sürekli konuşuyor.

Kurultayda yenemediği CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i yıpratmak için elinden geleni yapıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeyi planlayan Özel’e “Saray’la müzakere edilmez mücadele edilir” diyerek akıl veriyor. 

Kendisi yıllarca Erdoğan’la mücadele etti de ne oldu? Sonuçta o sert söylemler yüzünden CHP asla sağ seçmenden oy alamadı, yüzde 25’i aşamadı. Kendisi de cumhurbaşkanı seçilemedi. 

Yani Erdoğan’la şahsi kavga muhalif kitleleri mutlu etti belki ama AK Parti’ye oy veren seçmeni hep CHP’ye mesafeli tuttu. 

31 Mart’ta yapılan yerel seçimde ilk kez bu bariyer kalktı. Yerelde doğru adayların seçilmesi, İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın sağ seçmenin de oyunu alabilecek figürler olarak yeni CHP’nin merkezinde olması, ekonomik koşulların tüm Türkiye’de yarattığı tepki CHP’nin yıllar sonra birinci parti olmasının önünü açtı.

Açıkçası ben Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışlarının pek masum olduğunu düşünmüyorum. 

Kurultay’ı kaybeden Kılıçdaroğlu’nun siyasete dönmek için tek umudu yerel seçimlerde CHP’nin başarısız olmasıydı. Böylece “Kurultay yenilensin ben de koltuğuma geri döneyim” hayalleri kuruyordu. Daha doğrusu Türkiye siyasetini okumaktan aciz yakın ekibi tarafından bir kez daha gaza getiriliyordu. 

“Göreceksiniz Özgür Özel, CHP tarihinin en kısa süre görev yapan Genel Başkanı olacak, 1 Nisan’ı bekleyin” diyorlardı. 

Ama sonuçlar Kılıçdaroğlu ve destekçileri için üçüncü büyük yenilgi oldu. 

Cumhurbaşkanlığı seçimini ve CHP Genel Başkanlığı’nı kaybetmekle kalmadı, kendisinden sonra gelen ekip tarihi bir seçim başarısı elde etti.

Kılıçdaroğlu şimdi elindeki son kozu oynuyor. Muhalif kitlelerin Erdoğan nefretini kaşıyarak CHP tabanını Özgür Özel’in karşısına geçirmeye çalışıyor.

Sesi çok çıkan bir kaç keskin muhalif Özel’i eleştirsin diye bekliyor.

Oysa aklı başında herkes görüyor ki Özgür Özel uzlaşmacı bir dil izleyerek doğrusunu yapıyor.

Günün sonunda Özel, Cumhurbaşkanı’nın her politikasını destekleyecek veya Kılıçdaroğlu’nun kaygılandığı gibi “meşrulaştıracak” değil.

Kendi politikaları neyse onu savunacak.

Fakat yıllarca CHP’den uzak duran, Erdoğan’a yapılan eleştirilerden rahatsız olan hatta kendisine yapılmış gibi hisseden AK Parti seçmenini CHP ile yakınlaştırıyor.

Daha açık söyleyeyim, Özgür Özel ezber bozuyor.

Seçimden sonra zafer sarhoşluğuna kapılmayıp olgun bir tavır sergileyerek, “Hemen erken seçim çağrısı yaparsam AK Parti ve MHP seçmenine haksızlık ederim” diyerek, yapıcı ve kucaklayıcı bir dil tutturarak, Erdoğan’la laf dalaşı yapmadan seçmenin sorunlarını dile getirerek, CHP’nin birinci parti konumunu koruma olasılığını güçlendiriyor.

Özel parti içi dengeleri de korumak adına Erdoğan ile görüşmeden eski genel başkanlarla da görüşecekmiş.

Sayın Özgür Özel, kimsenin onayına ihtiyacınız yok, onlar kaybetti siz kazandınız.

Kaybedenler geçmişteki yanlışlarına şimdi sizi de ortak etmeye çalışıyor, kulak asmayın…

Sayın Kılıçdaroğlu siz de CHP’nin Türkiye’yi yönetme olasılığına ve imajınıza daha fazla zarar vermeden lütfen elinizdeki telefonu bırakın…