Prof. Dr. Kemalettin Aydın aşıyla ilgili bilinmeyenleri tv100 ekranlarında açıkladı

Çinli SinoVac adlı koronavirüs aşısı Türkiye’ye geldi. Aşının gelmesi beraberinde de bir çok soruyu da getirdi. Prof. Dr. Kemalettin Aydın bilinmeyenleri tv100 ekranlarında açıkladı.

Koronavirüs aşısının Türkiye’ye gelmesiyle akıllarda bir çok soru belirdi. Aşının ilk kime, ne zaman vurulacağı, neden 14 gün arayla değil de 28 gün arayla vurulmasının tercih edildiği, haziran döneminde ise normale dönülecek mi? sorularını Hande Aydemir’in sunduğu Gün Biterken programında Prof. Dr. Kemalettin Aydın yanıtladı. 

Prof. Dr. Aydın’ın canlı yayındaki açıklamaları şöyle; 

Aşı neden 14 gün arayla değil de 28 gün arayla vurulacak?

Türkiye'deki yapılan FAZ 3 çalışmasında da 18 - 59 yaş grubu arasında 14 gün arayla tercih edildi. 

Ama bizim geçmiş klasik bilgilerimizin içerisinde 4 hafta ara ile yapılan aşıların daha yüksek bağışıklık oluşturacağı bilgisine sahibiz.

Ben de 28 gün açıklandıktan sonra beraber bu süreci yönettiğimiz arkadaşlarla da bir kısım görüşmelerde bulunarak; ilk yapılacak aşıların 60 yaşın üzerindeki insanlara kronik hastalığı olanlara ve 65 yaşın üzerindeki insanlarda oluşturulan aşılara cevap oranının düşük olması nedeniyle bu düşüklüğü de hesaba katarak 14 günlük kısa süre yerine 28 günlük diyeceğimiz 4 haftalık daha iyi bağışıklığın oluşacağı daha yüksek oranda insanda bağışıklık oluşmasını tercih etmek amacıyla yapıldığını bilimsel tecrübelerimle söyleyebilirim. 

İlk aşı kime, ne zaman vurulacak?

Bu durum bir algoritma ile açıklanıyor. İlk baştaki ilk aşılar 1 milyonun üzerindeki sağlık çalışanlarına ve Yaklaşık 27000 civarında huzurevlerinde, yaşlı bakım evlerinde kalan insanlara vurulacak. Daha sonra da 65 yaşın üzerinden daha yukarı olmak üzere hastalığa yakalandığı zaman sonucunun daha ağır olacağı düşünülen gruptan başlanacak. 

“Çin aşısının Faz-3 çalışmasında ara sonuçları açıklandı”

Faz-3 çalışmalarıda Çin aşısında ara sonuçlar açıklandı. 29 kişi üzerinde olan sonuçlar geçtiğimiz günler açıklandı. Bütün çalışmalar da böyledir. SinoVac sşısı 39 kişi üzerinde,  diğer bildiğimiz aşılarda 170-180 kişi planlanırken 95 ve 97 kişi üzerinde açıklandı. Ara sonuçlarda da %91.25 oranında koruyuculuk sağladığı bilgisi verildi. 

Sadece Sağlık Bakanlığı laboratuvarlarında bu gelen aşıların sterilitesi dediğimiz bir başka mikroorganizma eklemiş olabilir yani kirlenmiş olabilir, etkinliğini kaybetmiş olabilir, ağır yan etkileri olabilir. Bunun için de labaratuvarlarda 14 günlük bir ön teste ihtiyaç var o yapılacak. Bu arada da aşılar Anadolu’ya dağıtılacak.

14 gün sonunda aşılar uygunsa basit bir elektronik bilgi sistemiyle aşılar uygulanmaya başlanacak.

Sıkıntılı bir durumda(yan etkiler vb) aşılar geri gönderilebilecek mi?

Türkiye’de 3 bin 500'ün üzerinde insana bu aşılar yapılacak. Bu aşıların Faz3 çalışmaları da yapıldı. Yan etkiler de açıklandı yüzde 0.5 ile yüzde 4 arasındaki insanlarda basit aşı yerinde kızarıklık, ağrı, şişlik ve ateş şeklinde oldu.

Elbette ki buradan sonra sayıları arttıkça ekstra yan etkileri söz konusu olabilir. Hayatı tehdit edici yan etkiler olunca tekrar masaya oturulacaktır.

Türkiye'nin Çin’le yaptığı anlaşmada artı bir avantajı vardır. Türkiye'deki Faz3 çalışmaları kendilerinin iddia ettiği başarı düzeyinde olmazsa hiçbir aşı parası Türkiye ödemeyecektir. 

Elbette hayatı tehdit eden bir yan etki olursa aşı alımı durdurulur sözleşme gereği de verilmiş paralar da geri alınır.

Haziran döneminde normale dönebilir miyiz?

Aşı toplumsal immunizasyon kurallara uymak gibi tedbirlerle eski bildiğimiz normallere dönmemiz için önümüzde birkaç yıldan bahsedebilirizç

Ne zaman ki virüs insanoğlundan vazgeçip öyle bir mutasyon yapar ki, artık insandan insana bulaşı ortadan kalkarsa o zaman çok eski bildiğimiz normale döneriz. Ama salgını yönetebilir duruma geliriz, salgı yayılımı durur ama virüs hayatımızda devam eder. 

O devam edince de belki biraz rahatlayan bir davranış kalıbı içerisinde bugünkü yeni normallerimizde devam etmemiz gerekir gibi görünüyor.

Her yıl Kovid aşısı olacak mıyız?

Bu aşının diğer akrabalarının SARS ve MERS’de bir buçuk, iki seneye uzayan korucuyuculuk sağladığını biliyoruz. Bunu da önümüzdeki zaman diliminde göreceğiz.