Sınav hırsızlığıyla devlete ve üniversitelere sızan FETÖ'cüler tespit edilmedikçe Türkiye'ye rahat yok

Hep söylediğimiz gibi, FETÖ Türkiye’nin en önemli beka ve güvenlik sorunudur. Devlet FETÖ’den arındırılmadıkça devletimizin geleceği; üniversiteler FETÖ’den arındırılmadıkça Türk Milleti’nin geleceği tehlikededir.

Bu arınma için de FETÖ denilen bu hain yapıyla topyekûn mücadele ruhu, kararlılığı, mekanizması ve yöntemleri oluşturulmalıdır.

Bu noktada, FETÖ/PDY kripto yapılanmasının çözümlenmesine dair “kurunun yanında yaş yakmayan, ancak kurunun da yanmadan kaçamadığı tek sistem” olan FETÖMETRE’nin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında kullanılmasının, devletimizin kılcal damarlarına kadar işlemiş olan FETÖ/PDY’nin tamamen temizlenmesinin yanı sıra, diğer benzeri örgütler ve yapıların da kamuya her türlü sızma girişiminin önüne geçilmesinin hayati derecede gerekli olduğu görülmektedir.

Kamuoyunda FETÖMETRE olarak bilinen sistem, esasında FETÖ iddianamelerinin, itirafçı ifadelerinin, FETÖ mensubu darbeci ve firarilerin sosyal, mesleki ve eğitim hayatlarının birlikte analiz edilerek örgütün devlete sızma stratejisinin bir nevi tersine mühendislikle çözümlenerek kriterler haline dönüştürülmesidir.

Bu yöntemin çok etkili olduğu, FETÖ’nün bu sisteme olan aşırı tepkisi ve şahsıma olan saldırılarından anlaşılmaktadır.

FETÖ YAPILANMASI SADECE TSK İLE SINIRLI DEĞİLDİR

Şunun altını kalınca çizmek lazımdır; FETÖMETRE bir adli yargı aracı değil, idari tasarrufta (terfi, atama, eğitime gönderme, kamu görevinde çalışıp/çalışmama gibi) bulunacak karar verici makamlara bir karar destek mekanizmasıdır. Dolayısıyla bir kamu çalışanının, FETÖ iltisakı konusunda karar vericilere bilgi desteği için bilgi sunmaktadır. Yaklaşık 290 kriterden oluşan bu destek sistemi içerisindeki kriterlerden biri de; çalıntı sorularla sınavlarda başarılı olup olunmadığıdır.

Hele hele neredeyse her gün yeni bir sınav hırsızlığının çıktığı dikkate alındığında, devletin hemen her kurumuna sızmış, sızmakla da kalmamış etkili ve yetkili konumlara ulaşmış birçok FETÖ mensubunun tespitinin hayati derecede önemli olduğu mevcut durumda, FETÖMETRE’nin sınav anomalisi tespit kriteri de çok daha önemli bir hal almıştır.

Sınav sorularının, örgüt tarafından çalınarak ve daha sonra ÖSYM’yi ele geçirince bizzat örgüt tarafından hazırlanarak, örgüt mensuplarına verilmesi ve bu kişilerin başta yurt dışı olmak üzere kritik görevlere getirilmesine yönelik FETÖ yapılanması sadece TSK ile sınırlı değildir.

ÖSYM, FETÖ/PDY’NİN KİTLESEL KADROLAŞMA İÇİN SEÇTİĞİ ÖNCELİKLİ "MAHREM" YERİ

Türkiye Cumhuriyeti’nin, hak ve menfaatlerinin yurt dışında korunup savunulması amacıyla görevlendirilen Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Enerji Bakanlığı gibi birçok kurumun FETÖ yandaşı personelinin de benzer şekilde yurt dışına gönderildiği ve bir kısmının hâlâ kritik görevlerde olabileceği göz önüne alındığında, yapılan ihanetin vahameti ve boyutu çok daha net ortaya çıkmaktadır.

Tüm kamu kurumları sınavlarının hazırlandığı ÖSYM’nin, FETÖ/PDY’nin kitlesel kadrolaşma için seçtiği öncelikli “mahrem” yerler arasında olduğu, adli ve istihbarı birimler tarafından tespit edilmiş bir gerçektir. Yabancı dil sınavlarında yapılan usulsüzlükler ve sınav sorularının ÖSYM’den sızdırıldığının açıkça fark edilmesi, bu kurum tarafından hazırlanan diğer sınavlarda (ALS, ALES, TUS, DUS, KPSS, ÖSS, ÖYS, SBS vs..) da benzer hırsızlıkların yapılmış olabileceğini net bir şekilde ortaya koymuş ve gün geçtikçe de hemen her sınavın çalındığı ve örgüt mensuplarına cevapları ile birlikte önceden verildiği ortaya çıkmaktadır.

SINAV SORU VE CEVAPLARINI ALARAK ÜNİVERSİTELERE, DEVLETE GİRENLER ŞİMDİ NEREDELER?

ALES, KPSS, KPDS, YDS, ALS gibi personelin seçimi ve yerleştirmesine esas teşkil eden sınavların sorularının önceden ÖSYM imamına, akademiden sorumlu imamına, dershaneler imamına veya ilgili birim imamına ulaştırılması, FETÖ/PDY’nin kitlesel kadrolaşmayı başarmasının ilk basamağını oluşturmuştur.

İşini şansa bırakmayan ve ÖSYM’nin elindeki bütün soru bankasının bir kopyasını ele geçiren örgüt, bununla da yetinmemiş, örgüt tarafından hazırlanan bazı soruları da komisyonlardaki personeline iletilerek sınavda sorulmasını ve kendi yandaş militanlarının seçimini sağlayarak kadrolaşmasını pekiştirmiştir.

TSK’dan FETÖ iltisakı nedeniyle ihraç edilen bazı şahısların çeşitli üniversitelere öğretim üyesi olarak alındığını da ibretle hatırlatmak isterim.

FETÖ'NÜN TESPİT EDİLMESİ İÇİN YAPILACAKLAR

Bu kapsamda her kurum ve üniversitenin aşağıda saydığım analizleri yapması Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği için son derece önemlidir:

1- Yabancı Dil Sınavları'na ilişkin inceleme yapılması

-Personelin, ÖSYM tarafından yapılan tüm yabancı dil (KPDS, YDS, ÜDS vb) sınav notlarının temin edilerek analiz edilmesi ve analiz neticesinde olağandışı not artış ve azalışlarının belirlenmesi

-Yurtdışı sürekli ve geçici görevlendirilen personelin yabancı dil sınavlarının incelenmesi

2- Kamu Kurum ve Kuruluş Giriş Sınavlarına ilişkin inceleme yapılması

-Milli Eğitim Bakanlığı'ndan ortaöğretim (lise başarı notları) notlarının alınması

-ÖSYM’den üniversite giriş sınavı sonuçlarının alınması

-Personelin Milli Eğitim Bakanlığı'ndan alınan ortaöğretim notları ile ÖSYM’den alınan üniversite sınav sonuçlarının karşılaştırılarak analiz edilmesi

-ÖSYM’den KPSS sınav sonuçlarının alınması

-YÖK’ten üniversite ders başarı notlarının alınması

-KPSS sınav sonuçlarının, kategorisine göre, ortaöğretim ve üniversite ders başarı puanları ile karşılaştırılması

-Mülakat komisyonlarında görev yapanların FETÖ/PDY ile irtibat/iltisaklarının incelenmesi

-Özellikle İçişleri Bakanlığı'nda kaymakamlık, Sağlık Bakanlığı'nda TUS, Adalet Bakanlığı'nda hâkim/savcı sınavlarında alınan notlar ile üniversite ders başarı puanları ve KPSS sınavından aldığı notların analiz edilerek uyumunun incelenmesi

Her türlü sınav yolsuzluğuna imza atan ve bu yolsuzluklarını devleti ele geçirme noktasında önemli bir silah haline getirmiş olan FETÖ, elbette sızdığı veya sızmaya çalıştığı kurumlarda da kadrolaşmayı ve kendi mensuplarını üst düzey pozisyonlara taşımayı da kurum içi sınav yolsuzlukları üzerinden gerçekleştirmektedir.

FETÖ'NÜN KURUMLARDAN TEMİZLENMESİ İÇİN NELER YAPILABİLİR?

FETÖ’nün kurumlar içerisindeki yükselme stratejisinin anlaşılması ve FETÖ temizliğinin yürütülmesi açısından şu hususlar son derece elzemdir:

3- Kurum İçi Yükselme Sınavları'nın incelenmesi

-ÖSYM’den ALES, LES sınav notları temin edilerek analiz edilmesi ve analiz neticesinde yıllara sari olağandışı not artış ve azalışlarının belirlenmesi

-Üniversitede almış olduğu notların lisansüstü eğitim için girilen ALES, LES sınavlarıyla uyumunun incelenmesi

-Kurum içi yükselme sınavlarında; sınavların hazırlanması, soru bankalarının oluşturulması ve muhafazası; sınavların icrası ve değerlendirmesinden sorumlu kadrolarda görev yapanların FETÖ/PDY ile irtibat/iltisaklarının incelenmesi

-Personelin, kurum içi yükselme sınavlarında almış olduğu notların yıllara sari incelenmesi

-Mülakat komisyonlarında görev yapanların FETÖ/PDY ile irtibat/iltisaklarının incelenmesi

Yukarıda belirtilen tüm bu incelemeler ve oluşturulacak kriterlerin, her kurumun kendine özgü işleyişi ve kendi kurumsal kültürü içerisinde yorumlanabileceği ve uygulanabileceği değerlendirilmektedir.

ÜNİVESİTELERDE İNCELEMELER NASIL YAPILABİLİR?

4- Üniversiteler İçin İlave Olarak Yapılması Gereken İncelemeler

-Yurt dışında bulunan üniversitelerde uzun süreli görevlendirme (personel mübadelesi vebenzeri geçici görevlendirmenin tanımını aşacak süre ile), yurt dışında geçici olarak görevlendirme (konferans/seminer/eğitim/diğer görevlendirmeler).

-Personelin lisede almış olduğu notların üniversite sınavı ile üniversitede almış olduğu notların lisans üstü eğitim değerlendirme sınavları ile korelasyonu (Üniversite sınav başarısı, lise öğrenim başarısı uyumlu mu? Üniversite öğrenim başarısı yüksek lisans sınavı ile uyumlu mu?).

- Personel performans değerlendirmesine ilişkin raporların incelenmesi

- Kamu görevinden çıkarılmış olan personel tarafından şahıs hakkında olumlu kanaat bildirilmesi

- Aynı değerlendirme dönemi içerisinde, değerlendirme yapan tüm amirlerinden tam not almış ve bu amirlerin kamu görevinden çıkarılmış olmaları

- Aynı değerlendirme periyodu için kamu görevinden çıkarılmış olan personelin değerlendirmesi ile çıkarılmamış olan personelin değerlendirmesi arasındaki farklar vb.

- Kurum içi görevlendirme (atama) maksadıyla, personelin tercihleri dikkate alınıyor ve bu konuda anket yapılıyorsa, bu anketlerde kritik görevlerin tercih edilmesi durumu.

- Yabancı dil haricindeki sınav anomalileri (ALES, LES, KPSS, TUS, DUS vebenzeri. Hem kendisi hem de eşi için).

- Meslek içi yükselme sınavlarında (LES, ALES vb. lisans üstü eğitim veya diğer meslek içi eğitimler); sınavların hazırlanması, muhafazası, soru bankalarının oluşturulması ve muhafazası, sınavların icrası ve değerlendirmesinden sorumlu kadrolarda görev yapmış olmak

- Üniversitenin bilgi işlem sistemlerinden sorumlu kadrolarda/sınıflarda görevlendirilme

- Kurum içi ödüllendirme sistemi dikkate alınarak para ödülü, taltif, takdir vb. ödüllerin kamu görevinden çıkarılan kişiler tarafından verilmesi/verilmesinin teklif edilmesi durumu

- Araştırma görevlisi kadroları için açılan sınavlara şartları sağlayan adaylar olarak çağrılmalarına rağmen, sınava katılmayan (tavşan adaylar) adaylar olup olmadıkları

- Araştırma görevlisi kadroları için açılan sınavlara şartları sağlayan adaylar olarak çağrılmalarına rağmen sınava diğer adayların (tavşan adaylar) katılmaması nedeniyle sınava giren tek aday olup olmadığı,

- FETÖ iltisaklı üniversitelerde yayım yapıp yapmadıkları

- FETÖ’nün yurtdışında kurduğu hakemli dergilerde yayın yapıp yapmadıkları,

- Tez danışmanı ve jüri üyelerinin FETÖ'yle iltisak durumları

Eğer kurumlarda hâlâ çalışan FETÖ mensuplarının tespiti isteniyorsa, en azından yukarıda saydığım durumların analiz edilmesi lazımdır. Sınav hırsızlığı ile devlete ve üniversitelere sızan ve yükselen FETÖ mensupları tespit edilmedikçe devletimiz ve milletimiz güvende değildir.

ARINMANIN ANA YOLU FETÖ İLE MÜCADELE KURUMU KURULMASIDIR

Yine tekrar edelim; eğer devleti FETÖ’den arındırmak ve bir daha benzeri yapıların devleti ele geçirmesi önlenmek isteniyorsa, FETÖ ve benzerleri ile mücadele için bir üst kurum kurulmalı, Terörle Mücadele Kanunu ile Türk Ceza Kanunu’nda gerekli özgün ve özel düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır.

Türkiye’nin en net ve büyük beka sorunu olan FETÖ’ye karşı her kurumun kendisini temizlemesi ve FETÖ ile mücadele etmesi son derece elzemdir. Fakat devletin bu kanserli hücrelerden hem kurumsal hem de toplumsal düzeyde arınmasının ana yolu ise FETÖ İLE MÜCADELE KURUMU’nun kurulmasından geçmektedir.

FETÖ ile mücadelenin hem kamu hem de üniversiteler boyutunda analitik şekilde yürütülmesi ve kapsayıcı bir toplumsal zemin kazanması için bu kuruma hayati derecede ihtiyaç duyulmaktadır. Örgüt hakkında bu zamana kadar elde edilmiş tüm bilgi ve belgelerin tek bir çatı altında toplanması, FETÖ’ye karşı kendi kurumsal mücadelesini veren ve arınmaya çalışan kamu kurumu ve üniversitelere kapsamlı ve sistematik destekler sunacak bir FETÖ ile Mücadele Kurumu’nun meydana getirilmesi gerek güvenlik gerekse toplumsal huzur bakımından son derece elzemdir.

Oluşturulacak bu kurum, FETÖ ile mücadele merkezi yapısında örgütün eğitim, yargı, bürokrasi, emniyet, ordu gibi alanlardaki yapılanmalarına karşı da daha kapsamlı ve geniş bir mücadele başlatarak esasında tüm kurumları kapsayan güçlü bir mücadele entegrasyonu yaratacak ve FETÖ ile mücadele konusunda kamunun yükünü oldukça hafifletecek bir yapı olacaktır.

Örgüt hakkında bu zamana kadar elde edilmiş bilgi ve belgeler kurulacak sistemli ve organize bu yeni kurumun çatısı altında toplanmalı ve analiz edilmelidir.

Bu analizler sonucunda; örgütün eğitim, yargı, bürokrasi, emniyet, TSK gibi her kurumuna yönelik stratejisi çözümlenerek kriterize edilmeli ve böylece bu kurumlardaki yapılanmalarına karşı daha kapsamlı ve geniş (sadece bylock, ankesör ve itirafçı ifadelerine bağlı kalmayan) bir mücadele başlatılmalıdır. Bu minvalde, FETÖ ile mücadelede yargıdaki karar standardı sağlanmalıdır. Böylelikle örgütün “mağdur” rolünü oynamasının önüne geçilmelidir.

Bu sayede örgüt ile daha hızlı, etkin ve şahısların insafına bırakılmayacak şekilde mücadele edilebilir.

Tabii eğer samimiyetle FETÖ ve benzeri yapılarla mücadele edilmek isteniyorsa…