Sonuç güzel ya oyun?

0:00/ 0:00

Avrupa Şampiyonası yolunda iki önemli maçı geride bıraktık. Önce Letonya ve dün akşamda Galler galibiyeti. Toplamda dört maçta 9 puan alıp maç fazlasıyla grupta lideriz.

Sonuç odaklı bakarsak başarılı bir performans görüyoruz milli takımımızda. Deplasmanda Letonya, içeride Galler galibiyeti de bunun göstergesi.

Kadro kalitesine bakarsak Letonya’nın çok üstünde, Galler’in de üstünde olduğumuzu söyleyebilirim. Her iki maçta da rakibimiz 10 kişi kaldı. Dün akşam da neredeyse 55 dakika rakibimiz 10 kişi oynadı.

Kerem oldukça kötüydü. Hakan, Orkun, Salih orta sahası kariyer olarak ideal dursa da üretkenlikten oldukça uzaklardı.

Barış Alper’in kenar forvete geçip, Umut gibi tam bir santrafor oyuna girince oyun çözülmeye başladı.

İç sahada oynadığımız ve rakibin bizi karşılayacağı bir maçta, santrafor bölgesinde, savunma arkasına koşu atmasıyla ön plana çıkan Barış Alper tercihi oldukça yanlıştı.

Maalesef oynamak, rakibi çözmek zorunda kaldığımız her maçta çok zorluk yaşıyoruz. Set hücumu dediğimiz oyunları oynamakta başarılı değiliz.

Fransa’ya karşı çok daha iyi bir oyun ortaya koyarken Letonya’ya, Galler’e zorlanıyoruz. Bu tür takımlara karşı yaptığımız tek çözüm Kerem ve Cengiz’in dışarı çekip orta açması. 

Santrforun şanssız günündeyse ya da kafa toplarında çok etkili değilse bekle ki gol atasın. Oysa ki set hücumu oynayamıyorsak saf yeteneğe kendimizi teslim etmemiz gerekli. 

Burada da tüm yollar Arda Güler’e çıkıyor. O attığı golle yine bu mesajı açık açık verdi. Topu 89’a değil, 91’e değil, tam 90’a gönderdi. Pası var, koşusu var, şutu var. Bu kadar çok özelliği olan bir futbolcu kapalı bir savunmaya karşı neden oynamaz? 

Takımımızda 100 milyon euro olacaksa bir oyuncu o da Arda Güler, ama yedek bekliyor. Üstelik Arda Güler bugün son dünya şampiyonu Arjantin’de bile rahat oynar ama bizde yedek kalıyor. 

Sadece 18 maçta ilk 11 oynayan Arda için Ajaxlar, Dortmundlar konuşulurken biz hâlâ niye 11 oynamıyor diye tartışıyoruz 

Aslında bir takımın set hücumu oynayamıyor olması teknik direktörün kusurudur. Meşhur tabirle at sahibine göre kişner. Şu kadro set hücumu oynayamıyorsa Kuntz’un yetersizliğini yöneticilerin kabul etmesi için daha ne olması gerekiyor? 

Sonuç odaklı bakarsak her şey güzel. Muhtemelen de dört maç sonra Avrupa Şampiyonası’na gideceğiz. Gidip başarılı olmak istiyorsak çok acil Milli Takım'ın ağırlığını kaldırabilecek yerli ve milli bir hocaya ihtiyacımız var!