Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti’ne bu hafta kişisel gelişim alanının öncü ismi Mümin Sekman konuk oldu: Türkiye’den Elon Musk çıkar mı? Türkiye’de başarı denince kim akla geliyor?

Ünlü Berber Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti'ne bu hafta kişisel gelişim alanının öncü ismi Mümin Sekman konuk oldu. Sekman, tv100 ekranlarında açıklamalarda bulundu.

Şükrü Dudu’nun ‘Kendini başarılı buluyor musun?’ sorusuna yanıt veren Mümin Sekman, “En riskli soruyla başladın. Başarılıyım desem kendimi övmüş gibi olacağım; başarısız desem tutarsız olacağım. Hayallerini gerçekleştirmek anlamında kendimi başarılı buluyorum. Hukuk diplomasını atıp bu alana girdim ve burada tutunamasaydım büyük bir başarısızlık olacaktı. Bu anlamda hayal ettiğimi görmek anlamında başarılı buluyorum” dedi.

KİTAP OKUMAK BAŞARIYI ETKİLER Mİ?

Mümin Sekman, sözlerinin devamında ise şu ifadelere yer verdi:

Asosyal, dışarıyla bağ kuramadığı için kitap okuyan çocuklar vardır böyle. İç dünyaları o kadar genişlemiştir ki dışarıyla bağ kurma yetenekleri zayıflamıştır. Ben öyle bir insan değilim. Ben daha dışa dönük ve sosyaldim. Sonradan fikirlerimi anlatmak için araç olarak kitabı seçtim. Düşünme tarafım çocukluktan bu yana vardı. Aklımdan çok düşünce geçiyordu ve herkesin aklından geçiyor sanıyordum. Zamanla bir yetenek olduğunu fark ettim.

"SOSYAL MEDYA KARIN DOYURUR AMA BESLEMEZ"

Şükrü Dudu’nun ‘Hayatını değiştiren bir kitap oldu mu?’ sorusuna ise Sekman, “Ben profesyonel düzeyde de okuduğum için iki bine yakın araştırma kitabı okudum. Kütüphanem şu anda 4 bine yakın kitaptan oluşuyor. İki bin kitaplıkta suçluk duygum var, alınmış okunmamış. Kitabın beyin için besleyici bir tarafı var. Sosyal medya cips, kuruyemiş yemek gibi… Alır yersin karnını doyurur ama seni beslemez. Sosyal medyadan da bilgi alabiliyoruz ama parça parça… Sağlıklı bir beslenme kitapla oluyor. Bir şey öğrenmek istiyorsam önce o konuda on kitabı okuyorum, sonra sosyal medyadan parçaları ve boşlukları dolduruyorum” ifadelerini kullandı.

Sekman, sözlerinin devamında ise bir fikri anlatmak için yazar olduğunu söyledi.

YAZMAYA NEYİ HAYAL EDEREK BAŞLADI?

Mümin Sekman, açıklamalarının devamında ise, “Dünyayı görmek ve dünyayı kaçırmamak için Miami’ye gittim. Dünyada neler olup bitiyor diye. 85-90 milyonluk bir ülkeyiz. Miami’deyken Türkiye’den çıkıyorsun ve dolayısıyla dünyada neler olup bitiyor görüyorsun. Düşünsene 200 ülke var; biz burada ülkelerden birinin içerisindeyiz. ABD’ye gidince bütün dünyayı görüyorsun. Sen başka bir ülkeye gittiğin zaman gözün daha evrensel bakıyor” şeklinde konuştu.

“BEYNİNE YATIRIM YAPARSAN PARA KAZANIRSIN”

Sekman, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi:

Entelektüel bir iş yaparak, fikir işi yaparak, kitap yazarak ekonomik özgürlüğe sahip oldum. Bugün Etiler standardında yaşıyorum. Bunu akıl teriyle yapıyor olabilmekten gurur duyuyorum. Genç insanlarda şunu düşünsünler; ‘Sen beynine yatırım yaparsan, sen zekanı yeteneklerini topluma faydalı işleri yaparsan bu ekonomik olarak da geri dönüşü sağlar’.

“TÜRKİYE’DE BAŞARI DENİNCE KİM AKLA GELİYOR?”

Farklı alanlarda farklı isimler var. Bireysel sporlarda Mete Gazoz yükselen bir değer. Bir sürü insan onu örnek alıyor. Okçulukta çok başarılı. Art arda yüksek bir performans gösterdi. Aynı şekilde Sümeyye Boyacı da muhteşem bir başarı kazandı. O da çok sevilen gençler arasında. Takım sporlarında da voleybolcular var.

ÇOK GEZEN Mİ ÇOK OKUYAN MI BİLİR?

Aslında ikisini kombine eden doğrusunu yapmış oluyor. Okumak iç dünyamızı genişletir çünkü okumak içsel bir seyahatnamedir. Gezmek ise okumanın asla karşılayamayacağı beş duyuyu besleyen bir olay.  Roma’ya gidip o Colosseum’u okuyabilirsin ama oraya gidip devasa yapıyı duygularınla hafızana kaydetmek yarın hayal kuracağın zaman o görüntüden besleniyor beyin. Bu konuda ideal adamlardan biri İlber Ortaylı bence… Okumakla gezmek arasındaki optimum adamlardan biri İlber Ortaylı. Hem çok okumuş hem de çok gezmiş. Birini seçmek zorunda değil ikisini optimum yapmak lazım.

TÜRKİYE’DEN ELON MUSK ÇIKAR MI?

ABD’nin kendi nüfusu 330 milyon civarında bir de İngilizce bilen dünyada 1,5 milyar insan var. Biri İngilizce bir kitap yazsa 1,5 milyara hitap edebiliyor. Ama bizde 85 milyon… Birinci dil ve ülke avantajları var. Bugün ABD, dünya ekonomisinin yüzde 25’i. Türkiye, dünya ekonomisinin yüzde 1’i. Kısacası doğdu yerdeki ekonomik avantajı nedeniyle tamam ABD’nin en başarılısı ama dünyada başarılı olmasını getiren ise ABD’de de doğmuş olmasının getirdiği bir avantaj var. Bunu kabul etmek lazım.

“EN BAŞARILI TÜRK, ATATÜRK”

En başarılı Türk, Atatürk… Şu açıdan bakabilir insanlar; ‘nelere rağmen?’

Hangi koşullara rağmen yapabilmiş. Elinde bütün imkanları bol bulan insanların yapması bizi şaşırtmaz. Ama Atatürk, bir rağmenci. Yani maddi imkanlara düşmanlara rağmen içeride bir kafa karışıklığı olmasına rağmen oturup bir Cumhuriyet kuruyor ve bizi yüz yıl boyunca savaşsız yaşatıyor. Ben bunun için büyük bir minnettarlık duyuyorum. Bu coğrafyada, yüz yıl savaşsız yaşamak muhteşem bir başarı hikayesidir.