Türkiye NATO'dan çıkarılır mı?

Son birkaç yıldır Türkiye’nin parçalanması ve Sevr’de ortaya konulan haritanın hayata geçirilmesi için Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması senaryosunun oynanmaya başladığını bıkmadan anlatmaya çalışıyorum. Bunu ilk söylediğimizde saçma bulanlar, olmaz öyle şey, “Türkiye NATO’dan çıkarılamaz, çünkü Türkiye’nin veto hakkı vardır, çıkarılmasını kendisi veto eder” diyenler pek bir fazlaydı.

Ancak ben bu görüşlerimi @turkdegs ’in (MAVİ VATAN Denizcilik ve Global Strateji Merkezi, kamuoyunda bilinen ismiyle TÜRKDEGS) dünyaya dağılmış yüzlerce değerli üyelerinin ortaya koyduğu bilgi ve belgelerin analizi ile oluşturmuştum.

Bu yazımda size bu senaryonun nasıl hayata geçirildiğini kronolojik olarak çok özet belge ve bilgilerle aktaracağım. Böylece tarihe de not düşmüş olacağız.

Batı dünyasında, Türkiye’yi NATO’dan çıkarma, Türkiye’nin NATO’da yeri olmadığı, Türkiye’nin davranışlarının NATO dokusuyla bağdaşmadığı söylemleri artık iyice artmıştır.

Sanmayın ki bu söylemler bugün Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı öne sürdüğü şartlar ya da Türkiye-Rusya ilişkileri nedeni iledir. Bu yaklaşık dokuz yıl önce oynanmaya başlayan bir tiyatronun şimdiki perdesidir.

2014; FETÖ İLE MÜCADELE BAŞLAYINCA NATO’DAN ÇIKARILMA SÖYLEMLERİ DE BAŞLADI

Çok enteresandır, “Türkiye’nin NATO’dan çıkarılma” söylemleri Fetullahçı yapının 2014 yılında “FETÖ adıyla silahlı terör örgütü” şeklinde resmi olarak tanımlanmasıyla gün yüzüne çıkmıştır.

09 Ekim 2014’te Politico Magazine’de Jonathan Schanzer tarafından kaleme alınan "Türkiye’yi NATO’dan Çıkarma Zamanı mı?" başlıklı yazıda, “Türkiye'nin aktif bir NATO ortağı olarak sönük sicili, yalnızca askeri faaliyetlerine göre değerlendirilemez. Türkiye kaybedilmiş bir dava. NATO'nun bir ortağı değil. İslam Devleti ile mücadelede de ortak değil” şeklinde görüşler dile getirdi.

Yine Ekim 2014’de Demokrasilerin Savunulması Vakfı Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer, “Türkiye’yi NATO’dan Tekmeleme Zamanı Geldi” başlığı ile değerlendirme yaptı. “Suriye’deki kargaşa sadece bir gerçeği ortaya çıkardı: Türkiye artık güvenilir bir müttefik değildir” ana fikri ile bir yazı kaleme aldı...

2015; FETÖ TARAFINDAN RUS UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ PROVOKASYONU SONRASI ARTAN SÖYLEMLER

Fetullahçılar tarafından Rus savaş uçağının düşürülmesi de bu senaryonun bir parçasıdır. Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getiren bu FETÖ provokasyonu aynı zamanda Türkiye ve NATO’yu da karşı karşıya getirmiştir.

Bu olay üzerine 01 Aralık 2015’te counterpunch.org’da Gilbert Mercier (News Junkie Post'un baş editörü ve The Orwellian Empire'ın yazarıdır) “Türkiye NATO’dan çıkarılacak mı?” başlıklı bir yazısında;

“Rus savaş uçağının Türk hava kuvvetleri tarafından vurulması şüphesiz bir provokasyondur. Şimdiye kadar Rusya itidal gösterdi ve askeri misillemede bulunmayarak gerilimi tırmandırmaktan kaçındı. Bir Rus askeri misillemesi, herhangi bir üyeye saldırılması durumunda tüm üyelerin katılmakla yükümlü olduğunu öngören NATO tüzüğünün 5. maddesinin kullanılmasına izin verebilirdi.”

“Fransa ve Almanya NATO'daki üst düzey askeri yetkilileri aracılığıyla, Türkiye kalırsa biz gideriz deseler, Washington'ın ne yapacağını tahmin etmek oldukça kolaydır” şeklinde ifade ettiği görüşler bu provokasyonun amacını ve etkilerini ortaya koymaktadır.

Yine hemen akabinde 04 Aralık 2015’de Cato Entitüsü Akademisyeni Ted Galen Carpenter, The National İnterest’de yayımladığı, “Türkiye’yi NATO’dan Çıkarmanın Zamanı Geldi Mi?” başlıklı yazısında Rus uçağının düşürülmesine vurgu yaparak, “NATO’nun barışçıl demokrasilerin ittifakı olması gerekiyor. Türkiye’nin bu standardı karşılayamadığına dair kanıtlar artmaya devam ediyor” demiştir.

2016-2018: 15 TEMMUZ 2016 FETÖ DARBE GİRİŞİMİ’NİN BAŞARISIZ OLMASI SONRASI NATO’DA DEMOKRASİ ŞARTI BAHANESİ

Türkiye’yi parçalama ve Sevr’i hayata geçirme projesi olan 15 Temmuz 2016 FETÖ Darbe Girişimi’nin başarısız olması sonrası Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması söylemleri iyice artmıştır.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 17 Temmuz 2016’da yani FETÖ Darbe Girişimi’nin başarısız olmasının hemen ardından, Türkiye’yi “demokratik ilkeleri korumaya” çağırdığını duyurdu.  ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Türkiye'nin demokratik ilkelerinden "geriye kaymaya" başlaması halinde Türkiye'nin NATO üyeliğinin inceleneceğini ima ederek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin FETÖ Darbe Girişimi’ni bastırma çabalarında yasal süreci terk etmemesi konusunda enteresan bir uyarıda bulunmuştu.

ABD Dışişleri Bakanı J. Kerry, “NATO’nun demokrasiyle ilgili de bir şartı var.  Açıkçası pek çok insan tutuklandı ve çok hızlı bir şekilde tutuklandılar. NATO üyelerinin demokrasiye bağlı kalma şartını Türkiye’nin yerine getirip getirmediğini önümüzdeki günlerde inceleyeceklerini” söyleyerek üstü kapalı Türkiye’yi NATO’dan çıkarmakla tehdit etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kirby ise “Her ne kadar NATO, Türkiye’nin eylemlerini izleyecek olsa da Türkiye’nin NATO üyeliğinin risk altında bulunduğunu söylemek için henüz erken” diyerek tartışılan konunun Türkiye’nin NATO’dan çıkarılıp çıkarılmaması olduğunu açıkça ifade etmişti.

19 Temmuz 2016’da bu konuda çok ilginç bir yazı İngiltere’de yayımlanmıştır. The Telegraph’da yayımlanan yazısında Con Coughlin, “Erdoğan’ın tasfiyesi için NATO’nun Türkiye’yi ittifaktan kovmaktan başka seçeneği kalmayabilir” demiştir.

27 Temmuz 2016’da Amerikan Ekonomi Dergisi Forbes’te yayımlanan, Doug Bandow tarafından kaleme alınan “Türkiye'yi NATO'dan Çıkarın: ABD'nin Sivil Diktatörlüğe veya Askeri Cuntaya İhtiyacı Yok” başlıklı yazıda, “Türkiye, ABD ve Avrupa'nın güvenliğini baltalıyor. Ankara otoriter bir tek parti devletine doğru ilerlerken, NATO üyeliği her zamankinden daha aykırı hale geliyor. Resmi bir boşanma tüm taraflar için en iyisi olacaktır” denilirken, FETÖ’ye de methiyeler diziliyordu.

13 Ekim 2016’da Washington Post’ta Michael Poznansky ve Keith L.Carter tarafından kaleme alınan yazıda FETÖ tasfiyesine kaşı çıkılarak, “NATO üyelerinin demokratik olması gerekiyor. Türkiye olmayınca ne oluyor?” vurgusu yapılıyordu.

8 Kasım 2017 tarihinde New York Üniversitesi Profesörü Alon Ben- Meir Huffpost’da, “Türkiye’yi NATO’dan Çıkarma Zamanı Geldi” başlıklı bir makale yayımlıyordu.

13 Ağustos 2018’de ABD-Türkiye arasında yaşanan yaptırım krizine ilişkin Wall Street Journal gazetesinde görüşlerini dile getiren Fransız düşünür Bernard-Henri Lévy de, "Türkiye'nin NATO'dan çıkarılma zamanı gelmiştir" demiştir...

Bunlar gibi “Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması” yönündeki onlarca yazı ve söylem hatırı sayılır ABD ve Avrupa medya organlarında ve yetkili ağızlarca ifade ediliyordu.

2019; “TÜRKİYE’NİN NATO’DAN ÇIKARILMASI” KONUSUNDA ARTIK KİTAPLAR VE AKADEMİK MAKALELERİN YAZILMASI

Ted Galen Carperter 2019 yılında yayımladığı, “NATO Kurumsal Bir Dinozordur” isimli kitabında "NATO'nun Türkiye'yi hem yurt içinde hem de yurt dışındaki yıpratıcı davranışlarından sorumlu tutmasının zamanı geldi” diyordu.

Fransız Akademi Dergisi “Strategique”in 2019 yılı dördüncü sayısında yayımlanan Pierre Valée imzalı bilimsel makalede; “NATO ile Türkiye arasındaki mevcut ‘boşanmanın’ boyutu, bunun kaçınılmazlığını perspektif haline getiren bazı yönler vurgulanarak ölçülmeye” çalışılıyordu.

15 Ekim 2019’da justsecurity.org’da yayımlanan Aurel Sari imzalı “Türkiye NATO'dan Çıkarılabilir mi?” başlıklı makalede, “Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması siyasi olarak tereddütlü olsun veya olmasın, yasal olarak mümkündür” görüşünü savundu.

2019; BARIŞ PINARI HAREKÂTI NEDENİYLE TÜRKİYE’NİN NATO’DAN ÇIKARILMASI SÖYLEMLERİ

06 Ekim 2019’da Barış Pınarı Harekâtı başlamadan kısa bir süre önce, ABD’nin Cumhuriyetçi Senatörü Lindsey Graham; "Türkiye, Suriye'yi işgal ederse Türkiye’yi üzerinde yaptırımlar uygulanacağını" ve "IŞİD halifeliğinin yıkılmasında ABD'ye yardım eden Kürt güçlerine (PKK/PYD/YPG’yi kastederek) saldırmaları halinde Türkiye'nin NATO'dan çıkarılması çağrısında bulunacağını" belirtti.

13 Ekim 2019’da Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Temsilci Eliot L. Engel de yine aynı şekilde Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtına işaret ederek, “ABD'nin, Türkiye'yi NATO'dan atmayı düşünmesi gerektiğini” söyledi.

13 Ekim 2019’da ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Türkiye'ye harekâta devam etmesi durumunda bunun "ABD'nin Türkiye ile olan ilişkilerine zarar vereceği ve NATO'da kalmasını tehlikeye atacağı" uyarısında bulundu.

2020-2021; AVRUPA’DA “TÜRKİYE NATO’DAN ÇIKARILSIN” KAMPANYALARI

27 Eylül 2020’de Hollanda Özgürlük Partisi Başkanı Geert Wilders tarafından, “Türkiye NATO’dan çıkarılsın!” kampanyası başlatıldı.

25 Nisan 2021’de Cato Enstitüsü'nden Doug Bandow ise sözde Ermeni Soykırımı iftirasını da gündem yaparak "Türkiye ile problem NATO üyeliği, Ermenistan değil” başlıklı yazsında; “Ankara otoriter bir tek parti devletine doğru ilerlerken, NATO üyeliği her zamankinden daha uygunsuz hale geliyor" diyerek "medeni boşanma" adı altında Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması çağrısında bulunuyordu.

2022-2023; FİNLANDİYA VE İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİNE KARŞI TAVRI VE RUSYA İLİŞKİLERİ NEDENİYLE TÜRKİYE’NİN NATO’DAN ÇIKARILMASI SÖYLEMLERİ

16 Mayıs 2022’de Yunan asıllı Kanadalı Senatör Leo Housakos Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği sürecine ilişkin “Bu sorun kolayca çözülebilir. Türkiye'yi ve Erdoğan'ı NATO'dan atın. Uluslararası hukukun üstünlüğüne saygı duymayan otokratlar ve hükümetler, en başından itibaren NATO'nun bir parçası olmamalıdır" ifadelerini kullanıyordu…

22 Mayıs 2022’de National Review’de Kevin D. Williamson tarafından, “Türkiye’yi NATO’dan Çıkarma Zamanı” başlıklı yazıda, İsveç ve Finlandiya yerine Türkiye’nin NATO ittifakı dışında tutulmasının tercih edilmesi savunuldu. Williamson yazısında, “İsveç ve Finlandiya'yı barındıran ancak Türkiye'yi dışlayan bir NATO, Türkiye'yi içeren ancak İsveç ve Finlandiya'yı dışarıda tutan bir NATO'ya tercih edilir. Türkiye’nin gitme vakti geldi” ifadelerine yer verdi.

29 Mayıs 2022’de James M. Dorsey tarafından The Algemeiner’de kaleme alınan yazıda “NATO’yu Türkiye’nin rehin almasından nasıl kurtarırız” başlıklı yazısında Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması gerektiğini yazdı.

16 Haziran 2022’de The Economist’te “Türkiye, NATO için değerinden daha fazla sorun mu çıkarıyor?” başlıklı bir makale yayımlandı.

01 Ağustos 2022’de ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Frank Pallone, “Türkiye’ye müttefik olarak güvenilemez” dedi.

21 Ağustos 2022 ABD’li Senatör Robert Menendez, Türkiye karşıtı söylemlerine bir yenisini daha ekledi. Türkiye’yi hedef alan Menendez, "NATO müttefiki gibi davranmalılar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan NATO ittifakı içinde sorun yaratacak şekilde davranmaya devam etmesi durumunda, Türkiye’ye F-16 savaş uçaklarının satışını desteklemeyeceğiz” açıklamasında bulundu.

2021-2023; TÜRKİYE’NİN HUKUK VE ANTLAŞMA TANIMAZ YUNANİSTAN’A GÖSTERDİĞİ TEPKİLER NEDENİYLE NATO’DAN ÇIKARILMASI GEREKTİĞİNE DAİR SÖYLEMLER

“Yunanistan’ın karasularını 6 milin üzerine çıkarmasının ve gayri askeri statüdeki adaları silahlandırmasının meşru bir hak olduğu, Türkiye’nin Yunanistan’ın bu meşru haklarını kullanmasına karşı çıkmasının ve savaş nedeni saymasının, “NATO İttifak Antlaşması hükümleri ve ruhuna aykırı olduğuna” dair birçok söylem ve yazıya şahit olmuşsunuzdur.

İşte size birkaç örnek:

23 Temmuz 2020’de Alman Politikacı ve AB Parlamentosu üyesi Manfred Weber; “Yunanistan’ın karasularını artırmasının asla bir savaş sebebi olamayacağını belirterek Türkiye’nin AB’nin Yunanistan ve GKRY’nin yanında olacağını anlaması gerektiğini” ifade etmiştir.

27 Ağustos 2021’de ABD Senatosu Dış İlişkiler Başkanı Bob Menendez, Yunanistan’ın Adalar Denizi’nde karasularını 12 mil üzerine çıkarmasını destekleyerek, “Türkiye, tüm hukuk kurallarını ihlal ederek Yunanistan karasularını hukuki bir şekilde genişletmesini engellemeye çalışıyor. 1982 BMDHS’ye göre Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarma hakkı bulunmaktadır. Hukukun üstünlüğü bu yöndedir” İfadelerinde bulunmuştur.

06 Eylül 2022’de Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “Yunanistan’ın, bir NATO müttefiki tarafından egemenliği sorgulanacak şekilde tehdit edilmesi kabul edilemez” diyerek Türkiye’nin Yunanistan’ın hukuksuz ve haksız taleplerini kabul etmemesi durumunda NATO’dan çıkarılması gerektiği imasında bulundu.

26 Eylül 2022’de Türkiye tarafından ABD’ye verilen protesto notasında, “ABD’nin Doğu Adalar Denizi (Ege) Adaları’nın gayri askeri statüsüne riayet etmesi ve ABD silahlarının bu statünün ihlali için kullanılmaması konusunda Washington yönetiminin gerekli tedbirleri alması” istendi.

Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ise 27 Eylül 2022’de Yunanistan'ın Gayri Askeri Statüdeki Adalar'a (GASA) zırhlı birlik çıkarmasına yönelik bir soru üzerine, "NATO ortakları arasında gerilimi artırabilecek açıklamaların veya eylemlerin zamanı değil. Yunanistan'ın Adalar üzerindeki egemenliğinin tartışılması söz konusu değildir" dedi.

30 Eylül 2022’de Amerikan Senatör Bob Menendez, "Türkiye NATO’nun güvenliğini tehdit ediyor" dedi. Türkiye’nin ikinci S-400 almasından endişe duyduklarını belirten Menendez, Türkiye’nin Yunanistan’ın hava sahasını düşmanca ihlal ettiğini iddia etti.

25 Ekim 2022’de The Eurasia Times’ta, “NATO, Türkiye’nin Yunanistan’a Karşı Mücadelesini Siyasallaştırıyor” başlıklı yazısı yayımlandı. “Özgür dünya Yunanistan’ın Adalar Denizi (Ege) adaları ve adacıkları üzerindeki hakkını korumalıdır. Hindistan, askeri yardım da dahil olmak üzere Türk zorbalığına karşı Yunanistan’ı koruyacaktır” şeklinde görüşlere yer veren bir makale yayımlandı.

19 Aralık 2022’de National Review’de Bobby Miller tarafından kaleme alınan “Türkiye Gerçekten ABD’nin Müttefiki Mi?” başlıklı yazıda, “Yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atina'ya füze fırlatma ve Suriye'yi istila etme (bu binlerce IŞİD savaşçısının da serbest kalmasına neden olabilir) tehditlerinde bulundu. İsrail adına ajanlık yaptığı öne sürülen kişileri tutukladı, baş rakibini siyasetten men etti ve İsveç'le Finlandiya'nın bloğa katılmasını onaylamayarak NATO'yu güçsüzleştirdi. Erdoğan, uluslararası topluluk için güvenilmez ve tehdit oluşturan biri. Peki, Türkiye neden hâlâ NATO üyesi? Amerika'nın Türkiye'ye karşı yaklaşımını değiştirmesinin vakti geldi" ifadelerine yer verdi.

05 Ocak 2023’de ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamadı; “Türkiye’nin karasuları konusunda Yunanistan’a yönelik tehditlerden kaçınması gerektiğini” belirtmiştir. 

2022- 2023; TÜRKİYE’NİN NATO’DAN ÇIKARILMASINA DAİR TÜM BAHANELERİN KULLANILDIĞI SÖYLEMLER AYYUKA ÇIKTI

Bu dönemde NATO ve ABD’nin artık Türkiye’den vazgeçtiği, doğu cephesini Yunanistan’a kaydırdığı görüşleri gittikçe dillendirilmeye başlandı.

İşte size birkaç örnek:

18 Eylül 2022’de Hellas Posts English’de yazan Amerika Yahudi Ulusal Güvenlik Dış Politika Direktörü Jonathan Rueh, “Dedeağaç ile NATO Türkiye’yi baypas ediyor” diyerek artık NATO’nun pek de Türkiye’ye ihtiyacı kalmadığı mesajını verdi.

18 Ekim 2022’de ABD Ankara Büyükelçisi, “Yunanistan’la savunma iş birliğimiz NATO’nun Doğu kanadını güçlendirmeye yönelik” dedi.

03 Ocak 2023’te Trump döneminde ABD Başkanı’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı olan John Bolton, İngiliz Daily Telegraph’taki yazısında, “Türkiye’yi NATO içindeki en büyük tehdit” olarak nitelendirdi.  Bolton, Türkiye’yi Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği girişimine karşı tavrı ve Rusya ile ilişkileri nedeniyle eleştirdi.

Bolton bu kez de 16 Ocak 2023’te The Wall Street Journal’e “Adil seçim yapılmazsa Türkiye NATO’dan çıkarılsın” şeklinde demeç verdi.

Bolton’ın Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması gerektiğine yönelik söylemlerine devam ederek, “Türkiye bir NATO üyesi ama öyleymiş gibi davranmıyor. Türkiye’nin ihraç edilmesi veya üyeliğinin askıya alınmalarının ciddi bir düşünülmeli” dediği 19 Ocak 2023’te açık kaynaklarda yer aldı...

18 Ocak 2023’te Pentagon’un psikolojik harp elemanı FETÖ destekçisi Michael Rubin, “Türkiye blöfünü görme zamanı geldi. Türkiye önemli bir NATO üyesi değildir öyleymiş gibi davranmayı bırakın” diyerek Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması halinde NATO’da bir zafiyet oluşmayacağını iddia etti.

21 Ocak 2023 tarihinde NATO'nun Avrupa Yüksek Müttefik ve ABD Avrupa Kuvvetleri eski Komutanı, şu anda küresel yatırım şirketi Carlyle Group'un Küresel İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Rockefeller Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı olan Yunan asıllı Amerikalı emekli Oramiral James Stavridis, "Erdoğan, NATO'yu Türkiye ve Finlandiya ile İsveç arasında tercih yapmak durumunda bırakmamalı” diyerek Türkiye’nin NATO’dan çıkarılabileceği imasında bulundu.

Tüm bu haber, makale, söylem ve kitaplardan sonra Türkiye’nin ciddi şekilde NATO’dan çıkarılması senaryosuyla karşı karşıya olduğunu görmemek mümkün değildir.

“Türkiye NATO’dan çıkarılamaz, çünkü Türkiye’nin veto hakkı vardır, çıkarılmasını kendisi veto eder” diyenler maalesef duruma gerçekçi yaklaşmamaktadır.

Nasıl mı çıkartılır? Çıkartılırsa ne olur? Onu da sonra anlatalım.

Ama sonda söyleyeceğimiz sözü şimdiden söyleyelim; “Türkiye’nin NATO üyeliği Türkiye’yi; NATO’ya karşı da ABD’ye karşı da Rusya karşı da korumaktadır…"

Yani her NATO’dan çıkalım diyeni NATO veya ABD karşıtı olduğunu da sanmayın...

Allah Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk Milletin sonsuza dek korusun!