Yapmayın Meral Hanım; böyle bahane mi olur!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener anlam veremediğim bir telaş içinde.

Neredeyse her gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na laf yetiştiriyor.  

Üstelik; siyasi nezaketi de bir kenara bırakarak…

Akşener’in FOX TV’den İlker Karagöz’e söylediklerini hep birlikte izledik.

Ben Akşener’in sözlerinde ne yapıcı bir cümle gördüm ne de sorunların çözümüne yönelik bir adım…

İLGİNÇ BİR ÜSLUP

“Çarparım…”  

‘’Kimseden izin alacak değilim…”

“Saygısızlık, hadsizlik…”

“Siyasi terbiyesizlik…”

Konuşmada geçen kelimeleri alt alta yazdığınızda ortaya bu çıkıyor…

“Davutoğlu’nu Kılıçdaroğlu’nu, Karamollaoğlu’nu, Babacan’ı aradım, ulaşamadım…

Acaba ulaşamadınız mı ulaşmak istemediniz mi?

Genel başkanların telefonu kapalıysa, danışmanların telefonları açıktır…

Allah aşkına bu çağda böyle bahane mi olur!

Hadi; gerçekten ulaşamadınız diyelim…

Bunu çıkıp anlatmanın ve seçmende güvensizlik yaratmanın kime ne faydası var?

Doğrusu Akşener ne yapmaya çalışıyor, neyi hedefliyor anlamış değilim…

Ancak gördüğüm bir şey var ki; Meral Akşener’in son altı aydır izlediği çizgi ‘Altılı Masa’ya zarar vermekten ve insanların umudunu kırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor.

S0N ARAŞTIRMALAR NEYİ GÖSTERDİ?

Ki; bu tavırlar kamuoyu araştırmalarına da yansımaya başladı.

Yapılan son araştırmalar, İYİ Parti'nin yüzde 13’ten yüzde 11 bandına düştüğünü gösteriyor.

Üstelik böyle bir ortamda…

Akşener’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan çıkışları da CHP tabanı ile yaratılmış olan sinerjiyi yok ediyor. CHP’liler, Akşener’in ‘’CHP’nin eş genel başkanı gibi’’ davranmasından rahatsız oluyor.

Yapmayın Meral Hanım; böyle bahane mi olur! - Resim : 1KILIÇDAROĞLU’NUN İŞİ ZORLAŞIYOR

Akşener ve bazı kurmayları, küçük hesaplar yüzünden, kendi tabanlarını Kılıçdaroğlu karşıtı haline getiriyor.

Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, seçim sürecinin önemli bir zaman diliminde yüzde 40’a varan bu karşıtlığı dönüştürmekle uğraşacak.   

CHP tabanında ise farklı bir duygu hâkim oluyor…

Bugüne dek Akşener’e sempati besleyen CHP tabanı son tavırlardan sonra ufak ufak homurdanmaya başladı.

Akşener’in, Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da olmasını fırsat bilip ‘’ortaya çıkan boşluğu” doldurmak istemesi de CHP tabanında hoş karşılanmadı. Saraçhane’de Ekrem İmamoğlu ile alelacele verilen görüntü, CHP’nin kurumsal kimliğinin yok sayıldığı algısı yarattı.

Akşener’in ‘’selden kütük kapma telaşı’’ kameralara açık açık yansıdı.

Önceki gün sohbet ettiğim ilçe başkanları ve bir grup parti yöneticisi bu rahatsızlıklarını zaten açıkça dile getirdiler.

Ki; bu insanlar Akşener eğer masadan kalkmazsa, seçim sürecinde İYİ Partililerle omuz omuza çalışacaklar.

Demem o ki; Akşener artık biraz sakin olmalı ve ‘’Ben ne yapıyorum?” diye düşünmeli…

‘ALTILI MASA’YA SICAK DEĞİL

Akşener’in başından beri Altılı Masa projesine sıcak bakmadığı, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ı bu masada istemediğini biliyoruz.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ı masaya bir türlü kabul ettirememiş olması da kendisinde bir kızgınlık yaratmış olabilir.

Ancak bunların hiçbiri Altılı Masa’dan umudu olan insanların umudunu kıracak davranışlar içine girmesi hakkını doğurmaz.

Akşener, gazeteci ya da siyasi yorumcu değil… Dolayısıyla aklına gelen her şeyi yapma özgürlüğü yok… Siyasi misyonunun kendisine yüklediği sorumlulukla hareket etmeli.

MİSYONUNU UNUTUYOR!

Akşener, eğer bizim gibi bağımsız gazeteci ya da siyasi yorumcu olsaydı, istediği her şeyi söyleme ve istediği gibi davranma özgürlüğüne sahip olabilirdi.

Çünkü o zaman sadece kendisine karşı sorumlu olurdu.

Ancak şu an Altılı Masa’ya ve ondan umudu olan milyonlara karşı sorumluluğu var.

Akşener masanın gidişatından memnun değilse masadan kalkabilir…

Partisini “Başkanlık” modeliyle yönettiği için sınırsız yetkisi var. Haliyle, böyle bir karar alırken kimseye sorma ihtiyacı da duymaz. Zaten partisindeki hiç kimse de ‘’Bir saniye bu karar yanlış’’ diyebilecek pozisyonda değil.

UMUTLARI KIRIYOR

Kısacası; artık Akşener’i izlerken, Altılı Masa’ya yönelik beklentimin azaldığı ve heyecanımı kaybettiğimi görüyorum.

Sanırım başta CHP seçmenleri olmak üzere muhalif partilere gönül veren milyonlarca insan da böyle düşünüyor.