Son Yazıları

Hayatımızda Dengeyi Kim Kurarsa O Kazanır!

Evet, sevgili okuyucular, nihayet o an geldi! Aşkın, güzelliğin ve uyumun gezegeni Venüs, 14 Ekim itibarıyla resmen kendi evine, yani Terazi burcuna geçti. Bu ne demek? Artık hepimiz, hayatın her köşesinde o kusursuz denge arayışına giriyoruz. İlişkilerimizde, ofiste, hatta evimizin dekorasyonunda bile terazinin iki kefesinin eşitlenmesini isteyeceğiz. Venüs burada tam gücünde; bu yüzden etkilerini görmezden gelmek imkânsız. Hazır mısınız, bir denge oyununa başlıyoruz!

Yazının Devamı

Yeniden Doğuş ve Umut Dalgası! 

"Ne verirsen, o büyür." Bu kadim bilgelik,  gökyüzünün en görkemli buluşmalarından biriyle adeta ete kemiğe bürünüyor. Gündelik hayatın telaşı ve son dönemdeki karamsar hava içinde bunalanlar için Jüpiter ile Ay’ın kavuşumu, evrenin sunduğu büyük bir nefes alma molası niteliğinde.

Ruhsal ve Duygusal Genişleme

Yazının Devamı

İletişimde Derinlik ve Ani Tepkiler

11 Ekim Cumartesi günü gökyüzünde Merkür ile Mars'ın kavuşumu büyük etkiler yaratacak. Bu enerji hem bireysel hem de küresel düzeyde hızla şekillenen, keskin ve doğrudan bir iletişimi ortaya koyacak. Hadi gelin, bu karmaşık göksel etkileşimin bizlere neler getirebileceğine daha yakından bakalım.

Bireysel Etkiler

Yazının Devamı

İlişkilerde Rutinleri Sallayan Gökyüzü Olayı

10 Ekim'de gökyüzünde büyük bir hareketlenme var. Uranüs ile Ay'ın kavuşumu! Astrolojik açıdan bu, ilişkilerimiz için bir dönüm noktası demek. Hazır olun, çünkü bu etki, bağlarımızda büyük bir değişim ve yenilik ateşi yakabilir.

Duygusal İhtiyaçlar ve Özgürlük Arası Köprü

Yazının Devamı

Değişim Bu Kez Daha Kolay

Gökyüzünde 9 Ekim’de öyle bir enerji açılıyor ki, dönüşüm artık sancıyla değil, daha akıcı bir şekilde hayatımıza geliyor. En büyük değişim mimarları olan Plüton ve Uranüs, bu tarihte el ele veriyor. Bu uyumlu dans, dünyada büyük değişimlerin hızlanacağını, ama bu kez daha kolay uyum sağlayacağımızı söylüyor.

Dünya Hızla Yenileniyor

Yazının Devamı

İstiyorum Ama Olmuyor Sendromu!

Merhaba sevgili okurlar,

Şu sıralar üzerinizde tuhaf bir gerginlik, bir "bastırılmış enerji" hissediyor musunuz? Hani o, bir şeyi deli gibi isterken önünüzde görünmez bir duvarın durduğu anlar vardır ya... İşte gökyüzü tam olarak bu ruh halini fısıldıyor.

Yazının Devamı

“Merkür Akrep’te: Sözler Derine İnince”

7 Ekim’de gökyüzü bize güçlü bir mesaj veriyor. Koç burcunda bir Dolunay yaşanırken, Merkür tam da Akrep’in sıfır derecesine geçti. Bu ne demek? Hem dünyada hem bireysel hayatlarımızda yeni bir sayfa açılıyor. Artık lafı dolandırma yok, sözler daha doğrudan, daha keskin ve derin gelecek.

Akrep burcu, hayatın perde arkasını anlatır. İhanetler, krizler, gizli diplomatik görüşmeler, suikast girişimleri, ekonomik manipülasyonlar… Tüm bu konular bu dönemde manşetlere taşınabilir. Dünya sahnesinde gizlenen ne varsa, yavaş yavaş ortaya dökülüyor. Ülkeler arası ilişkilerde perde arkası görüşmeler hızlanırken, bir yandan da güvensizlikler artabilir. Krizlerin içinde fırsatlar da var; Uranüs ve Neptün’ün uyumu, “yaratıcı çözümler bulun” diye fısıldıyor. Teknoloji, sanat, yardımlaşma ve toplumsal dayanışma, bu sert süreci yumuşatacak en güçlü köprü olabilir.

Yazının Devamı

Denge, Krizler ve Yeni Başlangıçlar

7 Ekim’de Koç burcunda bir Dolunay var ve gökyüzü epey hareketli. Ateş enerjisi ortada, toprak çok az, ama suyla hava çok baskın çıkıyor. Yani aklımız da çalışıyor, kalbimiz de… ama iş uygulamaya gelince biraz zorlanabiliriz. Duygular kabarık, herkes daha hassas, konuşma isteği yüksek. Bir anda içimizdekileri dökebiliriz, fevri çıkışlar yapabiliriz. Bu Dolunay bize “hisset, konuş ama adım atarken sağlam dur” diyor.

Dolunay anında yükselen burç Terazi. Yani bu dönem hepimiz biraz daha denge arayışındayız. “Ben mi haklıyım, yoksa karşımda duran mı?” diye daha çok sorgulayacağız. İlişkilerde, ortak işlerde terazinin kefesi hassas. Adalet duygusu kabarıyor, haksızlığa tahammül azalıyor. Bir yandan da güzellik, uyum ve huzur isteğimiz artıyor. Kısacası bu Dolunay bize “hem kendine sahip çık hem de karşındakini düşün, dengeyi koru” mesajı veriyor.

Yazının Devamı

Harekete Geçme Zamanı

Sevgili okuyucularım,

Gökyüzünde her zaman bir hareket, bir dans var. Gezegenler arasındaki açılar, bazen bizi yavaşlatır, bazen de ileri doğru itmek için güçlü bir rüzgâr olur. Bu hafta, 4 Ekim'de, işte tam da böyle bir destekleyici enerji var: Ay ile Mars arasında bir üçgen açı oluşuyor.

Yazının Devamı

Arcturus’un Mesajı

Biliyor musunuz, gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz o parlak yıldızlardan biri aslında çok özel bir hikâye taşıyor. Adı Arcturus. “Ayı’nın Koruyucusu” demek. Efsaneye göre, Zeus’un kıskanç eşi Hera yüzünden annesi bir ayıya dönüştürülüyor. Oğlu Arcas annesini avlamak üzereyken Zeus araya giriyor ve ikisini gökyüzüne yerleştiriyor. Anne Büyük Ayı oluyor, oğlu ise annesini korumak için hemen arkasında, yani Arcturus. İşte bu yüzden Arcturus gökyüzünde sadece bir yıldız değil, aynı zamanda koruyan, rehberlik eden ve bereket getiren bir ışık gibi görülüyor.

Şimdi güzel tarafı şu ; 3 Ekim’de Merkür bu yıldızla kavuşuyor. Merkür iletişimi, sözleri ve aklı temsil eder. Yani “sözün gücü” bugün Arcturus’un koruyucu enerjisiyle birleşiyor. Üstelik Ay da onlara üçgen açı yapıyor. Bu da demek oluyor ki, söylenenler sadece akla değil, kalbe de dokunacak.

Yazının Devamı

Fedakârlığın ve Sadakatin Yıldızı ; Diadem

Gökyüzünde bazı yıldızlar sadece ışıklarıyla değil, taşıdıkları anlamlarla da dikkat çeker. Diadem, işte bu özel yıldızlardan biri. Berenis’in Saçı takımyıldızında bulunan Diadem, astrolojide Venüs ve Satürn’ün birleşim enerjisini taşır. Yani bir yanda sevgi, bağlılık ve fedakârlık; diğer yanda sorumluluk, sınırlar ve sabır vardır.

Bir Kraliçenin Fedakârlığı

Yazının Devamı

Ay–Plüton Kova Kavuşumu

Hücreyi düşünelim… Çekirdek, yani nükleus, bütün kontrolün olduğu merkezdir. DNA orada saklıdır. Hangi hücrenin ne olacağını — sinir, karaciğer ya da deri — bu merkez belirler. Aynı şekilde toplumların da bir “çekirdeği” vardır. Ay bu çekirdeği, halkı ve iç güdüsel bağları temsil eder; Plüton ise orada gizli gücü, yıkımı ve yeniden doğuşu.

DNA ve Gökyüzü

Yazının Devamı

Gereksiz Risklerden Uzak Dur

Bugün, 30 Eylül 2025, gökyüzünde dikkat çekici bir buluşma yaşanıyor. Duygularımızı ve ruh halimizi temsil eden Ay, disiplinli Oğlak burcunda ilerlerken, "zorlukların yıldızı" olarak bilinen Facies ile yan yana geliyor. Bu kavuşum hem kişisel hayatlarımızda hem de global arenada sert rüzgarlar estirebilecek bir dönemin sinyallerini veriyor.

Facies: Savaşçı Bir Yıldızın Enerjisi

Yazının Devamı

Konuşup Hissetmek Kolay!

Bugün gökyüzü tam bir “çok konu var, çok his var ama icraat yok” günü. Sanki evren dev bir çay masası kurmuş, hepimiz oturmuşuz. Bir yanımız hava sayesinde lafı gırla yapıyor, diğer yanımız su ile duyguları coşturuyor. Sohbetler şahane, hayaller uçuşuyor… Ama iş yapmaya gelince? Hah işte orada film kopuyor.

Çünkü sahada en kritik iki oyuncu eksik: Ateş (hareket enerjisi) ve Toprak (sonuç alma gücü). Yani bugün hepimiz resmen şu moddayız: “Yapacağım ama önce bir düşüneyim, biraz da hayalini kurayım.” Bu durum, mutfağa girip malzemeleri çıkarıp saatlerce “çok güzel kek yapacağım” deyip fırını açmamak gibi.

Yazının Devamı

Uzun Süredir Ertelediğin Ne Var?

Gökyüzünde bugün çok özel bir açı var. Jüpiter ile Kuzey Ay Düğümü’nün üçgeni bize adeta “şans kapıları açılıyor” diyor. Jüpiter bolluğu, bereketi, bilgeliği ve yolculukları anlatır. Kuzey Ay Düğümü ise geleceğimizi, ilerlememiz gereken yönü gösterir. İkisi uyumlu olduğunda hayatın önü daha açık, fırsatlar daha görünür olur.

Bireysel Hayatta

Yazının Devamı