Gökyüzü bugün bize önemli bir şey söylüyor: “Birlikte daha güçlüsün.” Juno, ilişkilerde dengeyi, eşitliği ve sadakati anlatır. Plüton ise değişim, dönüşüm ve bazen de “küçük krizlerden doğan büyük güç” demektir. İkisi yan yana geldiğinde aslında hem bireysel hayatımızda hem de toplumsal düzeyde sağlam bir güçlenme kapısı açılıyor.
Bireysel Hayat
Bugün gökyüzü hepimize aynı şeyi söylüyor. Artık sana yük olanı bırak ve yoluna devam et. Kimi zaman bir alışkanlık, kimi zaman bitmiş bir ilişki ya da ertelenmiş bir karar, hayatımızda gereksiz bir yük haline gelir. İşte bu enerji tam da o yüklerden kurtulmak için geliyor.
Kendi hayatına bak. Belki uzun süredir yapmayı planladığın ama sürekli ötelediğin bir adım var. Bir eğitime başlamak, iş değiştirmek ya da sadece kendine daha çok zaman ayırmak… Bugün bu kararları almak çok daha kolay olacak. Çünkü gökyüzü sana destek veriyor.
Mars Akrep’i Tanıyalım
Mars kendi yönettiği burç olan Akrep’e geçti. Bu dönem 5 Kasım’a kadar sürecek ve gökyüzü sert ama kararlı bir enerjiyle çalışacak. Mars Akrep’te sabırlıdır, hedefinden vazgeçmez ve derinlik ister. “Ya hep ya hiç” mottosuyla hareket eder. İlişkilerde tutkuyu, işlerde stratejiyi, kişisel hayatımızda ise cesareti ön plana çıkarır. Ama bu aynı zamanda kıskançlık, hırs ve inatla da sınanabileceğimiz bir süreçtir.
Gökyüzü bugün bulanık ve huzursuz. Mars ile Neptün’ün arasındaki 150’lik açı, gerçek ile hayali birbirine karıştırabilir. Bu etki altında yanıltıcı vaatler, sahte projeler, dolandırıcılık girişimleri gündeme gelebilir. Neptün sis yaratırken Mars acele ettirir; sonuçta dalgınlık, yorgunluk ve dikkatsizlik yüzünden riskli kararlar alınabilir .
İlişkiler tarafında Venüs–Uranüs karesi öne çıkıyor. Bir yanda sevgi ve bağlılık ihtiyacı, diğer yanda özgürlük arzusu… Bu çatışma ilişkilerde ani kopuşlara yol açabileceği gibi sıra dışı, sürpriz tanışmaları da getirebilir. Özellikle Uranüs’ün sert açılarda “bağları kırma” eğilimini artırdığını unutmamak gerekir.
Juno'nun İlişkilerle İmtihanı
Gökyüzü bu günlerde ilişkiler alanında dikkat çekici bir hareketlilik içinde. Özellikle evlilik, uzun vadeli ortaklıklar ve sadakat temasını temsil eden Juno, şu sıralar hem Alcyone sabit yıldızıyla hem de Uranüs ile karşıtlık yapıyor. Bu iki görünüm bir araya geldiğinde, gökyüzü adeta “ilişkilere dair bildiğini gözden geçir” diyor.
Venüs Başak burcunda “zararda” kabul edilir. Çünkü Venüs keyif ister, Başak ise görev. İşte bu geçişte, kalbin sesi değil, mantığın gerekliliği ön planda olacak.
- İlişkilerde detaycılık: Her şeyi analiz etmek, en küçük kusuru büyütmek gibi eğilimler artabilir. Sevgi gösterme biçimi “yardım etmek”, “birlikte iş yapmak” gibi daha hizmet odaklı yollarla olur.
Bugün gökyüzü bizi biraz sahne ışıklarının altına, biraz da içimizdeki sessiz köşelere davet ediyor. Kalbimizde sakladığımız duygularla yüzleşmek, onları kucaklamak için çok özel bir gün. Ama bunu öyle kalabalıkların arasında, büyük tantanalarla yapmamız gerekmiyor. Bazen en güçlü dönüşüm, sessiz bir köşede otururken gelir.
Bugün bir yandan sevgiye, güzelliğe, sanata, keyfe çekiliyoruz… Diğer yandan da biraz daha gözlerden uzak olmak istiyoruz. Kalabalıklar değil belki ama yakın birkaç dostla ya da tek başımıza geçireceğimiz anlar bize çok iyi gelebilir. İçimizi yumuşatacak müzikler, güzel bir film, belki biraz yazmak, çizmek, belki sadece gökyüzünü izlemek… Bunların hepsi bugünün ruhuna çok uygun.
Bugün gökyüzü bizi biraz daha hareketlendiriyor. Mars “hadi adım at” derken, Venüs “bunu zarafetle yap” diyor. Yani hem cesaret hem de uyum aynı anda elimizin altında.
Bireysel Etkiler
Saros 154 Serisi, 19 Temmuz 1917’de başlamış ve 25 Ağustos 3179’da sona erecek uzun bir döngüye sahip. Toplamda 71 tutulmadan oluşan bu seri; 36’sı tam, halkalı veya hibrit, 35’i ise parçalı tutulma şeklinde gerçekleşecek.
Her bir tutulma 18 yıl 11 gün arayla tekrar ediyor ve bu serinin Ay’ın alçalan yani güney düğümünde gerçekleşmesi, geçmişle hesaplaşma, bırakma ve arınma temasını güçlendiriyor. Serinin son tutulması 11 Eylül 2007’de kısmi olarak yaşanmıştı; bir sonraki ise 21 Eylül 2025’te yine kısmi biçimde gerçekleşecek.
16 Eylül’de gökyüzünde önemli bir kavuşum yaşanıyor. Ay ile Jüpiter yan yana geliyor. Bu buluşma hem bireysel hayatlarımızda hem de dünya sahnesinde etkisini hissettirecek.
Bireysel Etkiler
Bugün gökyüzünde Ay ile Mars arasında uyumlu bir açı var. Bu etki hem bireysel hem de toplumsal alanda daha cesur, daha açık ve girişken bir tavır getiriyor. İlişkilerde duyguları saklamak yerine, doğrudan ifade etme eğilimi artıyor. Uzun süredir konuşulmamış meseleler varsa, bugün onları daha rahat dile getirebilirsiniz. Partnerinizle ortak plan yapmak, sosyal etkinliklere katılmak ya da beraber yeni adımlar atmak için oldukça destekleyici bir zaman.
13 Eylül gökyüzü biraz hareketli, biraz da gergin bir hava taşıyor. Ay’ın Uranüs’le buluştuğu bugün, ilişkilerde sürpriz gelişmelere açık olacağız. Partnerle konuşmalar bir anda hızlanabilir, beklenmedik haberler ya da kararlar gündeme gelebilir. Bir tarafta “yanında olayım” duygusu, diğer tarafta “bana biraz alan ver” ihtiyacı aynı anda devreye girdiğinde ortalık biraz karışabilir. İşte bu yüzden sabırlı olmak ve ani tepkilerden kaçınmak bugün çok değerli.
Bugün gökyüzü “rahatla, tadını çıkar” diyor. Hem romantik hem kazançlı hem de keyifli bir gün bizi bekliyor. Mars ile Venüs arasında uyumlu bir açı var ve Ay da Boğa burcunda. Yani hem ilişkilerde istikrar var hem maddi konularda güven duygusu yüksek.
Açıkçası bugün gönlümüz de midemiz de dolu dolu olacak!
Hani bazen hayat bir anda kolaylaşır ya… İşte o günlerden biri. Gökyüzü bu hafta bize “İleri git, korkma, şans yanında” diyor. Güneş ile Jüpiter arasında oluşan tatlı bir açı var: Sekstil. Astrolojide bu açı, “birlikte çalışırsan ödülünü alırsın” anlamına gelir. Ama durup bekleyen değil, adım atan kazanır.
Kapı Açılıyor: Görünürlük, Destek, İlerleyiş
Bazen insan kendine düşman olur. Sanki biriyle kavga ediyormuş gibi hisseder ama baktığında kimseyle gerçek bir kavga yoktur. İçten içe huzursuz, sinirli, yorgun... İşte şu sıralar gökyüzünde tam da böyle bir enerji var. Bir tarafta bastırılmış öfke, diğer tarafta içimizdeki kırgın çocuk...
Bu dönem ilişkilerde ince bir çizgideyiz. Bir yanda dışarıya karşı nazik ve anlayışlı görünmeye çalışıyoruz, ama içten içe içimiz kaynıyor. Diğer yanda ise, kendimizi hep arka planda hissediyoruz. Yeterince değer görmediğimizi düşündüğümüz yerlerde susuyoruz ama bu suskunluk içimizde dağ gibi büyüyor. Hani "Ben kimim? Buraya ait miyim?" diye sorduğun olur ya... İşte o soruların tam zamanı.