Yıkıntıların Arasından Yükselen Işık: Hatay Modeli ve Vicdanın Mimarları
SODİMER olarak, depremin ilk gününden itibaren yalnızca sözle değil, sahadaki varlığımızla Hatay’ın ve diğer depremden etkilenen şehirlerimizin yanında olduk. En ağır yıkımı yaşayan Hatay, bizim için sadece bir afet bölgesi değil; kalıcı iyileşme ve toplumsal dayanışmanın en anlamlı örneğini inşa ettiğimiz bir çalışma sahası haline geldi.
Bugüne kadar yürüttüğümüz destek faaliyetleri kapsamında 34. Destek Programımızı da dün başarıyla tamamladık. Her programda, çocuklardan annelere, öğretmenlerden gönüllülere kadar binlerce kişiye dokunmaya devam ediyoruz.
Bu vesileyle, Hatay Valisi Sayın Mustafa Masatlı ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Sahadaki sorunları, sosyal destek mekanizmalarını, eğitimin yeniden yapılandırılmasını ve özellikle çocuklara yönelik psikososyal destek faaliyetlerini ayrıntılı biçimde ele aldık. Sayın Valimizin vizyoner, çözüm odaklı ve insanı merkeze alan yönetim anlayışı, Hatay’ın yeniden ayağa kalkışında temel bir rol oynamaktadır.
Biz SODİMER olarak, 6 Şubat’tan 6 Şubat’a sadece depremi hatırlamak değil; her gün, her koşulda bu dostlarımızın yanında olmak gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bizim görevimiz, acıyı yıldönümlerinde anmak değil; o acının içinden doğan umudu büyütmek, dayanışmayı sürekli kılmaktır.
Hatay’da yükselen bu umut yolculuğuna katkı sunmaya devam edeceğiz.
Aşağıda saha izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
6 Şubat 2023… Türkiye tarihine acı ve sabırla kazınmış bir gün.
Hatay… O gün sadece binalar değil; hafızalar, aileler, çocukluklar, hatıralar ve nice hayal yerle bir oldu. Fakat tarihin bu karanlık sayfasının hemen ardından, sessizce büyüyen bir ışık doğdu. Bu ışık ne bir politikanın ürünüydü ne de geçici bir proje. Bu ışık, vicdanla şekillenen bir iradenin, sosyal devlet anlayışının ve gerçek liderliğin eseriydi.
Bugün Hatay’a bakıldığında, sadece enkazlar kaldırılmış bir şehir değil; yaraları sarılmış, ayağa kaldırılmış ve geleceğe umutla bakan bir toplum görüyoruz. Bu dönüşümün adı artık sadece bir şehir adı değildir; bu, bir modeldir. Ve bu modelin adı: Hatay Modeli.
Hatay Modeli: Devlet Aklı ile Sosyal Vicdanın Buluştuğu Nokta
Depremler şehirleri yıkar. Ama yıkılanı onarmak sadece beton ve tuğlayla olmaz. Toplumun ruhuna dokunmadan, hafızaları onarmadan, çocukların gözlerindeki ışıltıyı geri getirmeden o şehir asla tam anlamıyla “ayağa kalkmış” sayılmaz. Hatay Modeli işte tam bu noktada, klasik afet yönetimi uygulamalarını aşarak; sosyal iyileşmeyi, psikolojik onarımı ve insan merkezli kalkınmayı önceleyen bütüncül bir anlayışı temsil ediyor.
Hatay Valisi Sayın Mustafa Masatlı öncülüğünde geliştirilen bu model, Türkiye’nin kriz sonrası toparlanma tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Çünkü burada sadece yaralar sarılmıyor, aynı zamanda yeni bir gelecek inşa ediliyor. Her okul, sadece bir eğitim yapısı değil; bir umut merkezidir. Her sosyal proje, sadece bir faaliyet değil; travmanın dilini anlayan bir iyileştirme aracıdır.
“Yüreğimizdeki Işık”: Yalnızlıktan Umuda Açılan Kapı
Hatay Modeli’nin en etkileyici boyutlarından biri, belki de Türkiye’nin en kapsamlı yetim dayanışma hareketi olan Yüreğimizdeki Işık Projesidir.
Depremde annesini ya da babasını kaybeden binlerce çocuk… Onlar, acının en sessiz taşıyıcılarıydı. Ve o sessizliğe bir ses olmak gerekiyordu. İşte bu noktada Sayın Masatlı’nın öncülüğünde başlayan proje, yalnızca bir sosyal hizmet değil, bir vicdan çağrısıdır.
Bugün, Hatay’ın 15 ilçesinde düzenlenen yaz okulları, psikososyal destek merkezleri, yaşam becerisi atölyeleri ve kültürel etkinliklerle binlerce çocuk yalnız olmadığını hissediyor. Bu destek, sadece maddi değil; en çok da kalpten gelen bir sahipleniştir. Çocukların “Ben yine resim yapacağım” diyebildiği yerde, medeniyet yeniden doğar.
Şimdi, bu proje sayesinde çocuklarımız devletimizin ve hayırseverlerin destekleriyle Almanya, ABD gibi ülkelere gidiyor; özgüvenlerini artırıyor ve dünyaya umutla bakmayı öğreniyorlar.
Kazım Karabekir Paşa’nın yetim ve öksüzlere babalık eden yüce gönlü, Hatay Vadisi’nde Mustafa Masatlı’nın yüreğinde yeniden hayat buluyor; tıpkı bir asır önce olduğu gibi, bugün de sevgiyle sarılan her yetim, geleceğe umutla bakıyor.
Ben bu projenin danışmanı olarak çocukların gözlerinde yeniden yanan ışığı gördüm. O ışık, bizim geleceğimiz. O ışık, devletin merhametle buluştuğu yer. O ışık, yüreğimizdeki ışıktır…
Masatlı’dan Cumhurbaşkanına Bir Teşekkür: Vizyonun Sahaya Yansıması
Vali Masatlı her konuşmasında haklı olarak bu süreçte asıl teşekkürü hak edenin, kuşkusuz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olduğumu vurguluyor.
Depremin ilk anından itibaren verdiği kararlı mesajlar, kurduğu koordinasyon sistemleri ve Hatay’a gösterdiği özel ilgi sayesinde, bugün bu başarı tablosu ortaya çıkabilmiştir. Hatay’daki her yeni okulda, her açılan kursta, her çocuğun defterinde bu liderliğin izleri vardır.
Devletin gücünün, vicdanla harmanlandığında nasıl bir toplumsal dirilişe dönüşebileceğinin en somut örneği işte Hatay’da karşımızda duruyor.
Bir Kentten Fazlası: Hatay Artık Bir Kalkınma Hikâyesidir
Bugün Hatay, sadece bir coğrafya değil; bir anlam taşıyor.
Bu anlamın içinde;
-Direnç var,
-Sabır var,
-Merhamet var,
-Vizyon var,
-Ve en önemlisi, gelecek var.
“Hatay Modeli”, kriz dönemlerinden çıkışta dünyaya örnek olabilecek bir Türk modeli olarak literatüre girmeye adaydır. Eğitimden psikolojiye, sosyal hizmetten şehir planlamasına kadar çok boyutlu ve insan merkezli bir kalkınma süreci işlemektedir.
⸻
Son Söz: Bir Taşın Üzerine Umut Yazmak
Hataylı bir çocuğun şu cümlesi hâlâ kulağımda:
“Evimiz yıkıldı ama kalbimiz yeniden yapılıyor.”
İşte bu cümle, bin sayfalık bir rapordan daha anlamlıdır. Hatay’ın yeniden doğuşu; sadece duvarları dikmek değil, yıkılan kalpleri onarmaktır. Bu onarımın adı “Yüreğimizdeki Işık”, yöntemi ise * “Hatay Modeli” *dir. Ve bu modelin ardında, sahada ter döken, çocukların gözlerine bakan, enkazın arasından umut çeken binlerce kamu görevlisi, gönüllü ve lider var.
Hatay yeniden doğuyor. Ve bu doğuş; sadece bir şehrin değil, bir milletin yeniden ayağa kalkışıdır.
İyilik…
Hatay’dan yükseliyor.
Ve bu iyiliğin öncüsü, bu yeniden doğuşun mimarı; yalnızca görevini değil, yüreğini de sahaya koyan bir isimdir: Hatay Valisi Sayın Mustafa Masatlı.
Onun kararlı liderliği, insanı önceleyen yönetim anlayışı ve vicdana dayalı hizmet vizyonu sayesinde Hatay sadece inşa edilmedi; umutla, sevgiyle ve adaletle yeniden anlam buldu.