Abdullah Ağar: Bir savunma silahını saldırı maksatlı kullanmak!

Peki şu Yunanistan ne etti de bu silah sistemini saldırı maksatlı kullanmayı başardı?

Ama önce Ege’de ve Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan fiili durumu bir okumaya çalışalım.

Yunanistan;

2021’de askeri hava ve deniz araçlarıyla Türk hava sahası ve denizde 1616 taciz ve ihlal.

2022'nin ilk 8 ayında ‘aynı döneme oranla artarak’ 1123 taciz ve ihlal.

Rakamlardan anlaşılan o ki ortada yüzlerle binlerle ölçülen bir durum var. Ancak bu kanıksama fotoğrafının içinde son dönemde artan ve değişen bazı durumlar tespit edilmiş.

O da şu:

Ege ve Doğu Akdeniz'de tansiyonu sürekli yükseltmeye çalışmış. 15 Ağustos'tan bugüne görev uçuşundaki Türk jetlerini 14 ayrı olayda toplam 3 bin 372 saniye radar kilidi atarak taciz etmiş.

Radar kilidi atılarak gerçekleştirilen bu tacizlerin özellikle 1330 saniyesi Rodos güneyi, Midilli batısı, Ahikerya Adası batısı ve güneyi ile Sakız güneyinde gerçekleşmiş.

O zaman ‘Kuzeyden güneye’ Midilli Adası batısı, Rodos güneyi, Ahikerya Adası batısı ve güneyi ile Sakız Adası güneyinde taciz ne demek?

Coğrafi hassasiyetler açısından:

Midilli Adası batısı: Çanakkale’ye ve Boğazlar çıkışına.

Sakız güneyi: İzmir karşısı, Karaburun çıkışına,

Ahikerya batısı ve güneyi: Bizim Yunanistan’ı ifrit eden Efes tatbikatlarını gerçekleştirdiğimiz Doğanbey körfezine/Dilek yarımadasının karşısına,

Rodos güneyi–Marmaris karşısına, Aksaz çıkışına,

Havada ise durum çok daha hassas.

Çünkü bu dört nokta da bizim uluslararası hava sahasına çıkış koridorlarımız.

Yunanistan tabiri caizse Ege Denizinde uluslararası hava sahasına çıkış yapacağımız yerlere eşkıya gibi pusuya yatmış, pusu atmış.

Yani kısaca durum şu:

Yunanistan Türk savaş uçakları denize çıktığı anda sanki kendi hava sahasıymış gibi önleme yapmaya kalkmış. Sonrasında da radar kilidi, ihlal, taciz vb işlere girişmiş.

Belli ki Yunanistan’ın Türkiye’nin bütün uluslararası normlara, hakkaniyete, deniz ve hava hukukuna ve egemenlik hassasiyetlerine uygun bir çerçevede, örneğin; bir Türk F-16 kolunun Midilli’nin kuzeyinden denize çıkıp, adanın etrafını dolaşacak bir profile başlayıp, adanın batısından güneyine geçip, oradan tekrar Türkiye’ye giriş yapmasını engellemeye dair, bitmez tükenmez bir ihtirası var. Benzer durumlar diğer bütün alanlarda da, örneğin Sakız, Sisam etrafında da var.

İşte böyle… Yunanistan tam bir eşkıya dünyaya hükümran olmazı oynuyor. Sanki bütün Ege ve Doğu Akdeniz onun. Ona göre davranmaya çalışıyor ve zaten gerilim de buradan çıkıyor.

Peki bu yaptıklarının karşılığı veriliyor mu?

Elbette veriliyor.

Peki Yunanistan’ı ihtirasları burada bitmiş mi?

Hayır.

Örneğin; 1 Eylül'de Rodos güneyinde "NATO Deniz Muhafızı Harekâtı" görevi icra eden Türk deniz karakol uçağına 136 saniye radar kilidi uygulamış. Aynı uçağı İstanköy Adası güneybatısında da 53 saniye radar kilidine maruz bırakmış.

İşte bu diğerlerinden daha da vahim bir durum. Çünkü bu bir NATO görevi.

Üstüne üstlük bizim uçan uçaklarımız silahsız.

Normal koşullarda, NATO’nun iç disiplinini, ruhunu, işleyişini, komuta-kontrol, kontrol ve koordinasyonu ayaklar altına alan, hiçe sayan, üstüne Rusya, İran, Çin gibi ülkelerin alaycı yaklaşımların konusu olan bu mesele, NATO ve ittifak üyelerinin hışmını çekmesi gerekiyor.

Ama ortalık süt dökmüş kedi gibi.

Sanırım Türkiye’yi kızdıran gerçeklerden biri de bu sağ kulağının üzerine yatma işi.

Finalde de Sn. Erdoğan’ın ifade ettiği şu S-300 radar kiliti meselesine değinelim.

NATO görevinde olan…

Silahsız olan…

Bir müttefike Rus yapısı bir S-300’le kilit atmak. Yani ‘Seni Düşürürüm’ demek.

İyi de S-300’ler bir hava savunma sistemi değil miydi? Aynen öyleydi. Ama hamarat Yunanistan, bir savuna sistemini nasıl yaptıysa ‘saldırı’ maksatlı kullanmayı da başarmış oldu.

Türk F-16’ları bir milli görev kapsamında, saldırı, saldırı eğilimleri, taciz-ihlal ya da taciz-ihlal eğilimleri söz konusu olsaydı Yunanistan belki bir gerekçe üretebilirdi.

Bir de şunu ekleyelim. Hadi erkekse Ukrayna savaşıyla arasının papaz olduğu Rusya’nın Suriye’deki Hmeymim üssünden kalkıp da oradan geçen bir Rus su-35’ine kilit atsın.

Sıkar biraz!

AB ve ABD’nin şımarık oğlanı olmak böyle bir şey.

Saygılarımla