AK Parti’nin adaylarını beğendiniz mi?

0:00/ 0:00

Biliyorum, şimdi size “Beğenmediklerinizi yazın” desem, eminim bana Türkiye’nin dört bir yanından onlarca isim gelecek.

Şu bir gerçek.

İnsan dediğin canlının fiziken biri diğerine benzemiyor, kaldı ki huy, karakter, tecrübe, dünya görüşü olarak birbirine benzesin.

Her bir bireyin siyaseten ya da hizmet açısından ayrı beklentisi var. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hangi birimizi memnun etsin? En başta beni edemiyor. Bazılarına o kadar çok kızıyorum ki eğer bu duygumu şahsileştirsem AK Parti’ye oy vermemeye kadar varabilir iş.

Ne yapacağız o vakit?

CUMHUR İTTİFAKI içindeki diğer partilere bakıyorum, hiçbiri bana göre değil.

Muhalefete bakıyorum.

FETÖ’cü şerefsiz darbecilerle helalleşme vaadinde bulunan, PKK’nın siyasal uzantısı HDP’ye özerklik ve kuzey Suriye’ye operasyon yapmama sözü veren Yedili Masa’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisi CHP’ye mi oy vereyim? AK Parti’den atık malzeme olarak sarf edilen Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin CHP listelerine sızdırılmış adaylarına mı? Bunu Sadullah Ergin, Cemal Enginyurt, İdris Naim Şahin için dünden beri bir tarafını yırtan bazı CHP’li gazeteciler düşünsün. Sanki bilmiyorlardı böyle olacağını.

Memleket Partisi mi? İstemez eksik olsun. Fanatizme, laikperestliğe, boş beleş vaatlere karnım tok.

Zafer Partisi? Aklımı henüz peynir ekmekle yemedim. Hele adayları? Allah muhafaza. Tehlikeli biri o.

Neyse biz yine AK Parti’ye ve aday listesine dönelim.

Dediğim gibi, herkesi memnun etmek zor.

En başta beni.

Misal Mehmet Muş nedir yahu? Memleketim Samsun’da birinci sıradan aday üstelik. Kendisi “Ticaret Bakanlığı” yaptı malum. Lafın gelişi tabii. Ha, yaptığı bir şey vardı; her aybaşı ihracat rakamlarını açıklıyordu. Büyük bir hizmet. O söylemese bir sır olarak tozlu raflarda saklı kalacaktı bu bilgiler. Bu arada stokçuluk almış başını gitmiş, market raflarında ürünler kendi kendine zam görüyor, umurunda değildi beyimizin. Bakın yine soğanlar depolara istif edilirken Kemal Kılıçdaroğlu eline soğan alıp konuşmaya başladı bile. Hep aynı numara yapılır mı yahu? E yapılıyor işte, yiyen var demek. Soğanı tabii! Şimdi Samsun’da yaşasam elim mecbur oy vereceğim Erdoğan’ın hatırına. Ama Allah’tan işimi kolaylaştıran bir isim daha var listede. O da Samsun’a Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında üç dönem büyük hizmetler veren hemşehrim Yusuf Ziya Yılmaz da üçüncü sıradan aday… Onu tüm Samsunlular çok sever.

Eski milli futbolcu Alpay Özalan yine İzmir’den aday gösterilmiş. Başarılı ve etkili bir milletvekilliği dönemi geçirdi. AK Partili vekillerinin çoğu gibi korkak biçimde “Gemisini yürüten kaptan” pozisyonu alıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gölgesinde dönemi tamamlayanlardan değil o. Umarım yeni dönemde bu türden vekiller olmaz artık. Çünkü yeni yasama dönemi çok çetin geçecek.

İzmir’den daha önce İzmirlilerin hoşuna gidecek kadın prototipleri aday gösterilecek demiştim. Tahmin ettiğim oldu. Daha doğrusu haberini almıştım, Cumhurbaşkanı ile birlikte katıldığı son televizyon programında kendisine talebini ilettiğini. Cumhurbaşkanı’nın niyeti ile onun talebi örtüşünce “sarışın hoş kadın” kontenjanından ATV’den Şebnem Bursalı İzmir adayı oldu.

Türkiye malum son üç yıldır başıboş sokak köpekleri terörü ile çalkalanıyor. Açıkçası ne Cumhurbaşkanı ne de AK Parti bu konuda elini taşın altına koyup bir şey yapmadı. Sırf geçen yıl sokak köpekleri 40 çocuğu parçalayıp öldürdü. Bir sapığın bir köpeğe eziyeti günlerce konuşulur ve AK Partili vekil Rümeysa Kadak olayla yakından ilgilenirken öldürülen çocuklar için kılını kıpırdatmadı. Hayvan sevgisi öyle mi? CHP’li ve İyi Partili vekiller ise zaten ölü balık gibi bakıp, havalara ıslık çalarak geçirdiler vakti.

Yine AK Partili vekil Müşerref Pervin Tuba Durgut ise sokak köpeği terörüne karşı muazzam bir hizmet ortaya koydu ve saldırgan sokak köpeği ile karşılaşan vatandaşlara “Ağaç olun” önerisinde bulundu. Böylece sokak köpekleri saldırmayacakmış insanlara. Şaka gibi.

Sokak köpeği mağduru milyonlarca insanın feryadına AK Parti kulaklarını tıkadı. Cumhurbaşkanı olay büyüdüğünde belediyelere sokak köpeklerini toplama çağrısı yaptı ama bu çağrının yerine getirilmesi mümkün değildi. Çünkü 5199 sayılı yasa buna izin vermiyordu. Yasanın değişmesi gerekti yani.

Neyse.

İşte bu iki vekil yeniden aday.

Yakalarında nazar boncuğu taşıyorlar sanırım.

Ya Ahmet Mücahit Arınç?

Neden yahu? Neden, neden!

AK Parti aday listelerinde DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’ın bulunması önemli bir sembolik katkı. Keza Hulki Cevizoğlu, Mehmet Ali Çelebi, Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu gibi isimler.

Ancak anlayamadığım bir şey var.

Zekeriya Yapıcıoğlu hangi sebeple Batman ya da bir doğu ilimizden değil de İstanbul’dan aday? Mantıklı bir açıklamasını bulamadım.

Beğendiğim bir isim Ayşe Böhürler, Kayseri’den Hulusi Akar’ın ardından ikinci sıradan aday. Entelektüel bir isim, düzgün bir insan. Keza Mustafa Şen’in adaylığına sevindiğimi belirtmeliyim.

Faruk Çelik’in epey bekledikten sonra yeniden aday yapılacağını biliyorduk, sürpriz olmadı.

Bakanların yerleri tabii Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takdiri. Bizler yayınlarda pek çok tahminde bulunduk ama bize aktarılan bilgilerin yüzde 70’i tutmadı. Sonuçta ben İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul ikinci bölgeden, benim adayım olmasından çok memnunum. Tabii deprem sonrası çalışmalarıyla çok göz dolduran ikinci bir isim; Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un da İstanbul birinci bölgeden adaylığı sürpriz olmadı. O da çok iyi bir seçim.

AK Parti için dikkatimi çekenler şimdilik bunlar.

Dediğim gibi “bağrımıza taş basalım da oy verelim” gibi bir vahametle baş başa değil kimse. Söyleyeceğiz, eleştireceğiz ama sonuçta BAŞKA TÜRKİYE YOK, hepimiz bunu bilmek zorundayız.

Dolayısıyla ERDOĞAN’DAN BAŞKA DA SEÇENEK YOK.

Bu bakımdan CHP’li seçmene Allah kolaylık versin diyeyim. AK Parti’nin listesine dışarıdan girenler, en azından DEVA, GP ve SP; Cemal Enginyurt, İdris Naim Şahin, Sadullah Ergin gibi yıllarca gömdükleri zombiler değil.