Ali Koç ve Fenerbahçe taraftarının psikolojik çöküşü

Sevgili okurlar, Fenerbahçe’de yaşanan kaos dolu süreci gördüğümce anlatacağım. İlk olarak Başkan Ali Koç’un tarafından göreceğim. Fenerbahçe taraftarı sizi 2018’de Aziz Yıldırım’ın başkanlığı sonrası bir kurtarıcı olarak gördü. Aziz Yıldırım ve yönetimi yorulmuş, taraftarlar ise artık bir bıkkınlık içindeyken sizin başkan olmanızı istedi. Nitekim, kongrede rekor oy olarak başkan oldunuz. İlk döneminizde hatalar yaptınız, bunu siz de kabul ediyorsunuz. Ancak ikinci dönem sonrası ve şimdi başlayan 3.dönemindeki hatalarınız sizi de Fenerbahçe’yi de çok yıprattı.

FENERBAHÇELİLER GÜNDEMİ BELİRLEYECEK BAŞKAN İSTEDİ

Fenerbahçe taraftarı, başkanının gündemi belirlemesini, elini masaya vurduğunda bir şeyler değiştirecek güçte olmasını, kendilerini ilgilendiren konularda en hızlı reaksiyonu vermesini bekledi. Ancak siz bunları yapamadınız. Rakibinizin ikinci başkanı, bir kulübün başkanı ne zaman gündeme gelmek istese Fenerbahçe üzerinden açıklamalar yaptı, taraftarların sinir uçlarına dokundular. Fenerbahçe taraftarı, bir yöneticiden veya resmi internet sitesinden bir açıklama bekledi ama sessiz kalındı. 

FENERBAHÇELİLİKTEN UZAK YÖNETİM ANLAYIŞI

Futbol yöneticiliğinde tecrübesi olmayan başarılı iş insanlarından bir yönetim kurdunuz. Ne yazık ki bu isimler Fenerbahçe yöneticiliğini part time bir uğraş gibi gördüler.

SESSİZLİK YANLIZLIK HİSETTİRDİ

Yönetim kuruluna aldığınız yöneticilerden Sayın Acun Ilıcalı ve zaman zaman Sayın Burak Kızılhan ve bir kez Sayın Hulusi Belgü dışında konuşan bir isim göremedik. Özellikle Fenerbahçe’nin kayıp yaşadığı maçlar sonrası yöneticilerden bir açıklama bekleyen taraftarlar kimseyi karşılarında bulamadı. Taraftarlar zor günlerde kendilerini yalnız hissettiler.

Bir de yetmez gibi bir baktılar ki bir asbaşkan, sahibi olduğu işletmenin Trabzonspor- Galatasaray kupa maçını yayınladığına dair bir sosyal medya paylaşımı yaptı. Sinir kat sayıları artan taraftarlar, sonra sosyal medyada biraz daha gezdiklerinde ikinci başkanlarının ezeli rakiplerine övgüler dizdiği paylaşımları gördü, yetmedi Galatasaraylı olan oğlunun derbiyi statta arkadaşlarıyla izlediği iddiası ortaya çıktı. Şimdi kendinizi Fenerbahçe taraftarının yerine koyun Sayın Başkan? Siz böyle bir durumda ne hissedersiniz?

TARAFTARI KARŞISINA ALAN BAŞKAN KOLTUĞUNDA RAHAT OTURAMAZ

Belki de en büyük hatanı Divan Kurulu’ndaki konuşmanızda yaptınız. Taraftarların tepkilerini yok sayıp adeta onlara karşı bir cephe açtınız. Divan Kurulu toplantısında “Açın kapıyı duysunlar .Biz yönetim kurulu olarak görevimizin başındayız ve mücadelemize devam edeceğiz. Fenerbahçe'miz, her olumsuz gelişmeden sonra, her krizde kongre tartışmalarına sürüklenecek, sosyal medyada oluşturulan algılarla başkan değiştirecek, tribünden tezahüratlarla yönetim değiştirecek bir kurum değildir, hiçbir zaman da olmamalıdır” diyerek onları karşınıza aldınız. Aksine taraftarlar sizden bir özeleştiri beklerken siz ateşe benzin döktünüz.

ALİ KOÇ’UN RUH HALİ

Özellikle Eylül ayında olağanüstü kongre yapılacağını açıklarkenki durumunuza bir insan olarak da üzüldüm. Yıprandığınız, yorulduğunuz her halinizden belli. Sanırım “Yapamadı”, dedirtmemek için elinizdeki iplere daha çok sarıldınız. Ancak şöyle bir şey var Sayın Başkan bazen yorulunca ara vermeniz sizi güçsüz göstermez, daha güçlü dönmek için bazen soluklanmak gerek. Sizin de soluklanmanız gerektiğini düşünüyorum.

FENERBAHÇE TARAFTARININ TEPKİLERİ

Fenerbahçe taraftarının 4 yıl Aziz Yıldırım ve 7 yıl Ali Koç dönemini kapsayan lig şampiyonluğunun gelmediği süreçte başarısızlığın getirdiği isyan ile tepki vermeleri doğal. Herkes tepkisini vermekte özgürdür ancak bu konuda sınırları çizmek gerekiyor. Maç içinde Fenerbahçe gol yiyince, alkışlamak Fenerbahçe taraftarına yakışmaz. Özellikle pozisyon ofsayt olunca üzülerek tepki vermek kabul edilemez.

FUTBOLCU AÇISINDAN ISLIKLANMAK

Ve her zaman reddettiğim bir durumu da söylemem gerekiyor. Maç içindeyken kendi futbolcusunu ıslıklayan bir taraftar asla yaşanan durumu düzeltemez. Kendinizi sahada bir Fenerbahçe futbolcusu olarak düşünün en küçük hatanızda ayağınız kaysa tepki yükselecek. Sinir kat sayınız zirveye çıkmışken moral olarak çökmüşken ne yapabilirsiniz ki?

Düşünün 36 yaşındaki yüzlerce maç oynamış Tadic, maç içindeki ıslıklanmalar için, "Gol yedikten sonra tepki gelince aklımızı kaybediyoruz, çılgınca şeyler yapmamamız gerekiyor. Daha sakin olmalıyız, hem bizler hem taraftarlar. Birlikte olursak bir şeyler başarabiliriz. Bugüne kadar bizi çok iyi desteklediler. Bir şey diyemeyiz" diyor. 

Sahada ayakları titreyen, diken üstünde oynayan bir futbolcu ne kadar yetenekli olsa da bir şey yapamaz.  Bunu Sebastian Szymanski üzerinden anlatacağım. Geçen sezon 55 maçta 13 gol, 19 asistlik performansıyla 32 gole katkı veren Szymanski geçen sezona göre geride. Ama bu sezon Szymanski on numaradan daha çok 8 numara, zaman zaman sol kulvar, sol bek olarak bile oynadı. Oyuncu önceliklerini kaybetti ama hiçbir zaman mücadeleden kaçmadı. Oyundan çıkarken ıslıklandıktan sonraki ruh hali, psikolojik olarak adeta çöktüğün gösterdi.

TARAFTARIN YARINI DÜŞÜNMESİ GEREK

Sevgili Fenerbahçeliler, dolusunuz, tepki vermek istiyorsunuz ama böyle yaparsınız bunları gören hiçbir futbolcu Fenerbahçe’ye gelmek ister mi? Bir şeyi yaparken getireceği sonuçları bilmeniz gerekiyor. Lütfen daha sağduyulu olun, maç bitsin tepkinizi gösterin. Diyeceksiniz ki: “Biz 11 yıldır neler yaşıyoruz, bizi de anlayın.” Doğru diyorsunuz ama oldu ki Szymanski takımda kaldı, yine aynı tepkiyi mi vereceksiniz? Bazen eylem ve söylemlerin sonraki aşamada ne getireceğini de düşünmemiz gerekiyor.