Asla vazgeçmeyin

Bu sadece koronavirüs meselesi değil. Bugüne kadar ummadığımız nice zorlukla karşılaşmadık mı?

Her karşılaştığımız sıkıntıda, her karşılaştığımız üzüntü de teslim mi olacaktık...Tabii ki olmadık da. Olmayacağız da.

Bugüne dek siz değerli okuyucularımızla sayısız konuyu işledik, analiz etmeye çalıştık.

Bu yönden, lütfen bu koronavirüs belası için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyen kişilere uzmanlara aldırış etmeyin. Bittik tükendik diyenlere de.

İnanın, güzel günler çok uzakta değil, yakın bir gelecekte. Her şey eskisine yakın olacak; belki de aynı olacak; ancak yeterki biz yapılan uyarılara ve bu virüsün izole edilmesine yönelik çağrılara uyalım.

VİRÜS GİDER BUNLAR GİTMEZ

Asla ve asla umutsuzluk ve karamsarlık içindeki çağrılara kulak asmayalım; Bana göre bu koronavirüs gitse de bu karamsarlık çağrıları ile gündemde kalmaya çalışan, ‘her şeyin sonu geldi’ diyen bu güruh asıl gündemde kalmaya çalışan gruptur. Koronavirüs’ten bile hatta tehlikeli olabilirler

Etrafımda karamsarlıklar artınca bunu yazmayı borç bildim. Bizler, bu ülke ne sıkıntılar ve üzüntüler yaşadık; bunu da hayırlısıyla alt edeceğiz.

Asıl kritik olan bu nedenle azmi ve iradeyi kaybetmemek.

ASIL ÖNEMLİ OLAN

Bir söz vardır bilirsiniz; asıl önemlisi nasıl düştünüz değil, nasıl tekrar daha güçlü ayağa kalktığınızdır.

Karamsarlığa kapılmak yok. Evet zor günlerden geçiyoruz ama süreçte yavaş yavaş toparlanıyoruz. Hep söylediğimiz gibi asıl mesele yaklaşan koronavirüs sonrası sürecin savaşına hazırlanmak.

Yani değişen koşullara göre yaptığımız işleri gelecek vizyonlarımızı yeniden gözden geçirmek, eksikleri yeni düzende gidermek ve geleceğe ona göre hazırlanmak.

Bu öğrencisinden işadamına, memurundan işçisine toplumun her kesimini kapsıyor.

İNSANLAR VE ARABALAR ÖRNEĞİ

İnsanların da arabalar gibi olduğunu düşünürüm. Yani arabaların nasıl her yıl yeni modeli çıkıyorsa biz de zamanla her yıl kendimizi yenilemeli geliştirmeli ve yeni çağa uygun modellerimizi üretmeliyiz.

Kendini geliştirmeyen yeni şartlara hazırlamayan insanlar da ülkeler de krizin adı koronavirüs veya ne olursa olsun sıkıntı yaşamaya mahkûmdur.

Ne dersiniz, şimdi bu gözle yeniden geleceğe bakmak daha iyi olmayacak mı ?

Dediğimiz gibi; Sakın ama sakın ekranla sürekli umutsuzluk ve karamsarlık pompalayanlara itibar etmeyin.

Unutmayalım ki iyilik ve iyi düşünce de bulaşıcıdır ve ergeç kazanandır.

Size bunları neden mi anlattım? Beni çok etkileyen ve biraz sonra dikkatle okumanızı rica edeceğim satırlardaki o örnek için.

Belki vaktiniz oldu okudunuz. İspanya'nın Girona kentindeki yaşlı huzurevinde yaşayan tam 113 yaşındaki bir kadın corona virüs hastalığını 2 haftada yendi.

Aynı zamanda, İspanya'nın hatta dünyanın en yaşlı insanlarından olan Maria Branyas'ın Kovid-19'u yendiği resmen açıklandı.

ÖRNEK OLSUN

Ama işin daha çarpıcı bir yanı daha var. Sıkı durun; Branyas çocukken 1918-1920’de süren dünya tarihinin en ölümcül en büyük salgınlarından İspanyol gribini de yenmiş.

SAYGI DUYMAK LAZIM

4 Mart'ta 113. yaşına giren ve 20 yıldır yaşlı bakımevinde olan Branyas, "Bazı küçük sorunlarım var ama herkeste böyle sorunlar olabilir’ diyor. Kızı ise annesinin azmini hiç kaybetmediğine işaret ederek, "Annem şimdi iyi durumda, harika. Yine eskisi gibi konuşma, kendini anlatma arzusuyla dolu ama virüsten dolayı görme ve işitme duyularını biraz kaybetti" diye konuşuyor.

Bazı uzmanlar, mevcut verilere göre Branyas'ın dünyada coronavirüsü yenen en yaşlı insan olduğunu savunuyor.

113 yaşındaki bu insanın hikayesini lütfen bir kere daha dikkatle okuyun.

Bu hayata dokunan örneği sizlerle paylaşmak istedim. İnanın beni çok etkiledi. Bu öyle bir hikaye ki ; bundan tam 100 yıl önce yine bir grip salgını ile karşılaşan, onu yenen ve bugün ise 113 yaşında tekrar bir virüs belâsına yakalanıp onu da ezip geçen bir iradeden bahsediyoruz.

Hepimize örnek olsun....

Her tür kötülükten, kötüden ve bunların türlerinden, tabii ki virüslerden uzak durun. Tedbirli olun. Emin olun. Birlikte kazanacağız.

Sağlıkla...