Bedelli askerlik yapanlara hakaret eden Özgür Özel’in asıl derdi ne?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ağzından çıkanı kulağı duymayan ama öte yandan da içindekileri tek tek ortaya döken bir siyasetçi…

Önceki gün "Türkiye'yi sevenlerden oy istiyoruz. Bedelli askerliğe kaçanlardan değil, gerekirse bu vatan için canını vermeye razı olanlardan oy istiyoruz" diyerek, bir kez daha ülkemiz açısından ne kadar büyük bir tehlike olduğunu herkese ispat etti.

Türkiye’de yaklaşık 1,5 milyon kişi bedelli olarak askerlik hizmetini yapmış. Eşi, anası-babası, yakınları derken 9 milyona yakın insan Özgür Özel’in gözünde neredeyse “vatan haini” olacak.

Bu kadar mı kendinizden geçtiniz?

Niyetiniz, amacınız ne?

Özgür Bey’e bakılırsa, askerliklerini bedelli olarak yapanlar “asker kaçağı” ve Türkiye’yi sevmiyorlar. Canlarını verecek kadar vatanlarını sevmedikleri gibi bir de buna razı değiller.

Ne korkunç bir suçlama…

Bedelli askerlik süresi 28 gün. Zaten askerliğini bedelli olarak yapanların ödedikleri paranın bir kısmı onların üniformaları, ayakkabıları, yemekleri ve diğer masrafları için devlet tarafından harcanıyor.

Ama kimse 1,5 milyon insanı, bedelli askerliği askerlikten korktukları, kaçtıkları ya da vatanlarını sevmedikleri için tercih ettiğini söyleyip suçlayamaz. Bu gençler işlerinin aksamaması veya öğrenim hayatlarının kesintiye uğramaması için para biriktirip böyle tercihte bulunuyorlar. Bazıları da ailelerine katkıda bulunuyor. Türk Silahlı Kuvvetleri de zaten orduyu yeniden yapılandırdığı ve yarı profesyonel hale getirdiğinden birikmeyi azaltmak, gençlerimizin ülke ekonomisine katkı sunmaya devam etmelerini sağlamak, öğrenim hayatlarına zarar vermemek, ailelerine verdikleri desteği ortadan kaldırmamak adına böyle bir uygulamayı devreye soktu. İyi de yaptı. Hem bu faydalar sağlandı hem de devletin maliyesi kazandı.

Ama daha vahim olan, askerliğini bedelli yapan gençlerimizi ağır bir dille suçlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, 2018'de partisinin Grup Başkanvekili olarak yaptığı açıklamada "Muazzam bir yığılma var” diyerek bedelli askerliğin yasalaşmasını istediğini unutacak kadar kendinden bihaber olması.

Bitmedi. İlginç olan İBB Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun da bedelli askerlik yapmış olması. Sadece o kadar değil. Kendisinin avukatı ve Çankaya’dan belediye başkan adayı olarak gösterdiği Hüseyin Can Güner’in İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı'nda, CHP Gençlik Kolları Başkanı Gençosman Killik'in Foça Jandarma Komando Okulu'nda askerliklerini bedelli olarak yaptığı ortaya çıktı.

Özgür Özel daha sonra askerliğini bedelli olarak yapanlara yönelttiği korkunç suçlamayı düzeltmeye çalıştı ama bu bir sıvama olmaktan öteye geçemedi ne yazık ki:

“Bedelli askerlik yapan da elbette bu milletin evladı normal askerlik yapan da… Kendi evlatlarına çürük raporu alıp, bedelli yaptırıp başkasının gariban çocuğu üstünden siyaset yapıyorsun ya... Ben onu soruyorum."

Kimmiş onlar?

Yok. Sorsan filanca ile falanca…

ÖZGÜR ÖZEL’İN KARIN AĞRISI BAŞKA…

Başka diyorum ve şu 6-7 aylık genel başkanlık icraatlarına, söylemlerine bakarak bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum:

Askerlikle ve askerle bir derdi var kendisinin.

TSK’ndeki profesyonelleşme ve güçlü teçhizat, terörle mücadelede gösterdiği muazzam performans onu rahatsız ediyor besbelli. Geçmişte silah tutmasını bilmeyen çocuklar, Amerika’nın eğitiminden geçmiş kaşar teröristlerin karşısına çıkarılıyor ve şehit ediliyorlardı. Özgür Özel gibiler de sürekli olarak bundan dolayı hükümetleri suçluyorlardı. Şimdi geçmişle kıyaslanamayacak oranda çok az şehidimiz var ve o evlatlarımızı da terörü sınırımızın ötesinde durdurmak amacıyla gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi operasyonlarda kaybediyoruz. Artık ülke içinde terör neredeyse sıfırlanmış durumda.

Özgür Özel’in bedelli askerlik yapanları suçlamasının ve bedelli askerliği reddetmesinin sebebini az çok tahmin ediyoruz.

CHP’nin “Kent uzlaşısı” adı altında PKK’nın siyasal uzantısı DEM ile yaptığı ittifaka baktığımızda görüyoruz bunu.

Bu ittifak ete kemiğe büründü. CHP’nin Esenyurt İlçe Başkanı DEM’in ilçe merkezine ziyarette bulunup “Öcalan’a tecridin kaldırılması” adı altında yapılan mitinglerine destek verirken, Esenyurt, Akdeniz ve Mersin’deki ittifaklar bize bir hazırlığın olduğunu gösteriyor. Önceki gün bir partinin Esenyurt’ta kurduğu çadıra gelen kimi DEM’li militanların “BURASI KÜRT BÖLGESİ, ÇADIR KURAMAZSINIZ” diyecek kadar özgüvenli hale gelmelerinin sebebi Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu ekürisidir ve onların verdikleri tavizlerdir. Bu çizgi kesinlikle ülkemiz açısından tehlikeli bir noktaya evrilmekte. Önceki yazımda ifade ettim, ESENYURT YENİ BİR KOBANİ VE HENDEK KALKIŞMASININ YATAĞI haline gelebilir.

Artık belediye meclis üyeliklerine gösterilen adaylar da açıklanıyor ve görülüyor ki DEM’liler CHP listelerinden en üst sıralarda. DEM ile CHP’nin Sarıyer ve Sancaktepe’de iş birliği yaptığı belgelendi. DEM Parti’nin Sancaktepe’de beş, Sarıyer’de de iki meclis üyesi adayı CHP listelerinden seçime girecek.

Ekrem İmamoğlu’na seçim kazandırmak için pazara çıkaracakları acaba hangi değerimiz var diye merak ederken Atatürk’e sığınarak her yaptığını perdelemeye çalışan Özgür Özel’in bölücü sopranonun elini öptüğünü, DEM’le Öcalan’a sözde tecridin kaldırılmasını, “siyasi tutsak” diye adlandırdıkları PKK’lı teröristlerin serbest bırakılması, kayyımların sonlandırılması gibi hususları konuşup anlaşmaya vardığını unutmadık. Millet CHP’den ve Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu çiftinden ülke hayrına bir laf, icraat beklemeyi çoktan bıraktı.

Önemli olan 31 Mart seçiminde onları toptan bırakması.