Bir suikast, kaç amaç? Yoksa ayaza çekmiş suikastlar mevsimi mi başlıyor?

Bir suikast, kaç amaç?

Yoksa ayaza çekmiş suikastlar mevsimi mi başlıyor?

Ortaya koyduğu Neo Avrasyacı kuram, fikir ve diktelerle Atlantik eksenini sinir eden, bilinmez belki de yasak alanlarında ortaya koyduğu etkiyle radarlarına giren Aleksander Dugin’in yolundan giden kızı Darya Dugina (29) Moskova çevre yolunda arabasına yerleştirilmiş bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi.

Aslında Dugin’in hedef alındığı ifadeler arasında. Çünkü aracına binmekten son anda vazgeçtiği, kızı Darya’nın babasının aracıyla yoluna devam ettiği ve böylece babasının yerine canını kaybetmiş olabileceği ifade ediliyor.

Zaten muamma önce buradan başlıyor:

- Hedef baba Dugin miydi?

- Baba-kız Duginler miydi?

- Babasının yerine kızı mı hedef alındı?

- Yoksa hedef direkt Dugin’in kızı mıydı?

Bunları bilmiyoruz. Büyük olasılıkla öğrenmemiz zor ve zaman alacak.

Ancak irdelenmesi gereken konular var ve bir kısmı da Türkiye’yi ilgilendiriyor.

Öncelikle şu sorular sorulabilir.

- Suikast doğrusal mı? Yani Dugin’in düşmanlarının işi mi?

- Yoksa bir taşla birden çok hedefe ulaşma çabası mı?

- Kimlere mesaj, kimlere gözdağı!

- Hangi konjonktürü bozma, gidişi durdurma ya da yönlendirme?

Örneğin sadece savaşla, Ukrayna ve Doğu Avrupa’yla, Rus iç hesaplaşmasıyla değil Balkanlarla, Baltık’la ya da Türkiye’yle bir ilgisi olabilir mi?

Örneğin; suikastın Arnavutluk’la bir NATO üssüne sızma girişimiyle eş zamanlı gerçekleşmiş olması dikkat çekiyor. Sonuçta Duginlerin Balkanlarla ilgili de çok keskin fikirleri var. Bunlardan biri de yakın zamanda gerçekleşmiş Sırbistan-Kosova gerginliğiyle bağlantılı. Dugin, Sırbistan ile Kosova arasında peydah olacak bir savaşla Kuzey Makedonya ve Kosava’nın Sırbistan, Arnavutluk ve Yunanistan arasında paylaştırılmasını dahi dile getirebildiği biliniyor.

Bu tür etki üreten ya da etki üretme potansiyeli olan fikir ve yaklaşımlar bile bazı güç odaklarını tahrik edip, harekete geçirebilir.

Yine de ihtiyatlı konuşalım. Yanılabiliriz.

***

Bu tehlikeli suikastı başka açılardan anlamlandırmaya çalışalım: 

Moskova’nı göbeğinde gerçekleşen bu suikast Rusya’nın prestiji açısından tam bir fiyasko. Belki de amaç bu. Rusya’nı prestijini sarsmak! Hem de Rusya’yı Rusya’nın tam kalbinde vurarak. Aynı Rus devlet güç ve prestijinin Karadeniz’deki timsali, Karedeniz donanmasının ve yapılacak Rus harekatının koruyucusu, muhafız ve amiral gemisi Moskova Kruvazörünün vurulması gibi.

Yani bu infaz sadece çarpıcı ve Avrasya’ya bir mesaj değil, aynı zamanda tam bir prestij sarsıcı eylem!

Bu haliyle tam bir profesyonellik kokuyor.

Peki bu dışarıdan gelmiş olabilir mi? Yani işin içinde profesyonel sızma-eylem-sıyrılma prosedürü var mı?

Profesyoneller için bile son derece zor, riskli, ama buna rağmen mümkün.

Sonuçta Moskova’da Rus devlet aklının vurulması büyük iş. Kabiliyet ve kapasitesi olsa bile herkesin cüret edemeyeceği türden.

***

Rus devletinin Rusya’nın kalbinde yaşadığı bu prestij kaybı suikastı istihbarat ve İKK (İstihbarata Karşı Koyma) açılarından sorgulaması, kendi içinde hesaplaşması ve yeni tedbirler geliştirmesi gerekecek.

Bu prestij meselesi adına bu eylem İsrail’in Tahran’ın göbeğinde suikastlar gerçekleştirmesine oldukça benziyor ki, hadi koskoca Rus devleti haber alamadı (İstihbarat), hadi engellemeyi (İKK ve karşı tedbirler) neden beceremedi? Sonuçta bu denli görüntü profili yüksek, mesajı yüksek ve zihinlerde çarpıcı etki bırakan, nitelik ve niceliği kayda değer patlayıcısıyla bu denli profesyonel bir saldırıyı gerçekleştirebilmek için, ciddi bir illegal lojistiğe, yığınağa, profesyonel bir planlamaya, profesyonel uygulayıcılara, güçlü bir karar mekanizmasına, Rus istihbaratından ve güvenlik kuvvetlerinden kaçma kabiliyet ve kapasitesi ile sağlam bir istihbarat gücüne ihtiyaç var.

Sonuçta burası Moskova.

***

-Dugin, "Bir devlet olarak Ukrayna'nın jeopolitik anlamı, özel kültürel önemi, coğrafi benzersizliği, etnik münhasırlığı yok. Belli toprak hırsları tüm Avrasya için büyük bir tehlike oluşturuyor ve Ukrayna sorununu çözmeden kıta siyaseti hakkında konuşmak genel olarak anlamsız." diye yazmış ve bu temel fikre bağlı Rusya’yı Ukrayna’yı işgal ve istilaya teşvik etmiş olsa bile,

-Geçmişte Rus istihbarat ve güvenlik güçleri içinde Ukraynalı oranının % 40’lara ulaşmış olduğu bilinse bile,

-Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), "Darya Dugina cinayeti planlanmıştı ve Ukrayna Özel Servisi tarafından gerçekleştirildi" diye açıklama bulunsa bile,

Ukrayna devletinin ya da Ukrayna devlet güdümlü partizanlarını/Banderacılarını bu suikastın arkasında aramak bence çok mantıklı değil. Sonuçta Kiev’in işgal ve yıkımından son anda sıyırmış, Rusya’ya savaş alanlarında ya da en fazla savaş alanlarının (Belgorod-Kırım gibi) ilgi ve etki alanlarıyla sınırlandırılmış bir savaş yürüten Ukrayna, böyle bir suikast sonrası Kiev, Harkiv ya da Lviv gibi önemli yerleşim yerlerinin tepesinde Khinzal ya da Kalibr füzelerinin patlamasını istemez. Zaten onlar daha hiçbir şey olmadan SSCB’den ayrıldıkları 24 Ağustos Ukrayna'nın Bağımsızlık Günü çevresinde, artan/artma potansiyeli taşıyan Rus saldırıları konusunda çoktan konuşmaya/uyarmaya başlamışlardı. Hatta Zelensky konuşmasında, "Bu hafta Rusya'nın özellikle kötü, özellikle acımasız bir şey yapmaya çalışabileceğinin farkında olmalıyız" demişti.

Ukrayna'nın Güney Askeri Komutanlığı ise geçtiğimiz hafta Karadeniz'e birkaç yeni Rus füze taşıyan savaş gemisinin geldiğini söylemişti. Kuzeydeki Harkov'un idarecileri de şehirde 36 saatlik sokağa çıkma yasağı emretmiş, Kiev'de de toplu faaliyetler yasaklanmıştı.

***

Peki iç bir hesaplaşma olabilir mi?

Dugin'in Rus devleti ve Putin'in kararları üzerindeki etkisi çok muğlak ve tartışılan bir konu. Kimileri Dugin’i Rus derin devletinin aklı, Putin'in manevi rehberi olarak tanımlarken, kimileri de bunun böyle olmadığını, abartıldığını savunup, Dugin'in o kadar etkili olmayan popülist bir figür olmasından bahsediyor. Yine de buraya Dugin’in 2014 yılında Foreign Policy tarafından "Modern Dünyanın 100 Küresel Düşünürü" listesine dahil edildiğini not düşelim.

Peki Dugin ve kızının Rus devlet aklında ortaya koydukları etkiyle, Rusya’yı akıbeti belirsiz bir savaşa ya da maceraya sürüklemiş olabileceklerine dair oluşan bir öfke, düşmanlık, muhakeme söz konusu olabilir mi? Sonrasında da bu bir suikastla ete kemiğe bürünüp, Rus devleti ve Putin’e verilen bir mesaja dönüşebilir mi?

Mümkündür. Çünkü bu eylemi bilgisi, pratiği, cüreti, yığınağı, kabiliyet ve kapasitesi yüksek olmayan birilerinin işlemesi akla ve gücün ruhuna çok yatkın değil.

Öte tarafıyla Dugin öğretisi, Rus jeopolitiğine ve hamasetine dair doyuruculuk, idealizm üretebilir de güç, yığınak, derinlik ve zenginliğe dayalı gerçeğin mücadelelerinde Rus Devletini, diğer jeopolitik akılları, güç ve menfaat odaklarını fazlasıyla yorup, karamsarlığa, öfkeye, hesaba ya da bir çılgınlığa sürükleyebilir.

Eylemi adı yeni duyulan ve kendini (Rusya) Ulusal Cumhuriyet Ordusu olarak tanımlayan bir örgüt üstlendi.

Paravan mı? Bu tür durumlarda paravan örgütler, tarafların çok işine yarar.

Ama ne olursa olsun, eğer Rusya ve Putin, Dugin ve öğretisinin peşine takılmışlarsa, bunun şu ana kadar ürettiği bazı sonuçlardan son derece rahatsız güç ve menfaat odaklarının, devlet içi ve devlet destekli aktörlerin olduğu kesin.

Öte yandan şunu da düşünmek gerek. Bunlar kendilerini var eden Rus devletinin onur ve prestijine zarar vermek isterler mi? Var mıdır, Rusya içinden Rusya’ya yapılan bir aymazlık?

Hoş, bu suikast bu şekilde bir iç meseleyse, Rusya içinde kalacak bir sorundur. Kendince ümit vericidir. Yani Rusya bunu kendi içinde halledebilir.

***

Ama! Ya başka bir şeyse. Yani geriye kalan son soru işaretiyse.

Yani maktul Rus Devletine, katiller de yabancı bir istihbarat servisine ya da servislerine iltisaklıysa!

İşte işin tam burada son derece ciddileştiğini düşünüyorum. Çünkü bu olay, rekabet ve mücadeleyi son derece tehlikeli bir alana taşır. Teşbihte hata olmaz. Yani iş, dünyanın korktuğu bir başka nükleer dehşet dengesine doğru gidiverir. Yani lider ve devlet kenarından başlayan, devlet adamlarına ve liderlere uzanan, dünyanın dengesini bozacak yeni bir suikastlar mevsimine.

Yani, yeni bir çeşit savaşın döşenen taşlarına, jeopolitik tuzaklara, yönlendirmelere, ülkeleri içine çeken vakumlara!

***

Vekaletler savaşı devletlerin, devlet adamlarının ve liderlerin itibar suikastları yaşadığı bir mevsimdi.

Bu suikast ise başka türlü. Ümit ederim sığda, kendi içinde kalır, gözlerimiz vekaletler savaşının itibar suikastlarını aramaz.

Saygılarımla…