"Doğurmasaydın" lobisi

Siz de çocuktunuz ve ananızın yanında uslu uslu otururdunuz öyle mi? Ee sonra n’oldu peki şekerim? Nasıl böyle oldun? Ama sen olmamışsın...

Poponda hâlâ terlik izi duruyorken çocukluğuna inip mahcup olmanı istemem. Merak etme aynısından bende de var.

Biz seninle aynı kısır gününde, mevlitte, cenazede, tek bir göz işaretiyle bütün salonu dolaşıp 30 kişinin elini zorla öpen, kendini öptürüp mıncıklatan nesil değil miyiz?

Bizim neslin ömrü bu yüzden büyüyünce de kendini "öptürmekle" geçmedi mi? Bizi öptüler Necati... Mahalledeki yırtık yaramaz pakizeler sonra başımıza müdür, CEO, bilmem ne bela olmadı mı?

Madem iyiydi büyütülüş şeklimiz, neden "içindeki gücü keşfet"mek için marketteki kitap reyonlarında kişisel gelişim kovalıyorsun?

Neden hayır diyemiyor, neden hakkını arayamıyor, neden kaşını kaldırana ana avrat düz gidiyor, neden kadına el kaldırıyor, neden çocuğuma küfür ediyorsun?

"Bir çocuğu büyütmek için bir köy gerekir" denilince, "Bana ne yeaaa doğurmasaydınız" meselesi var bir de...

Sana bir hesap yapayım... Ben bu çocuğu doğurmakla ömrümden en az on yıl kısalttım. Kalan ömrümde de doyunca ne gezdim ne yedim ne uyudum... Sen çocuk sahibi olmayarak ömründen de yemedin, gezip tozmandan, yemenden, eğlenmenden de geçmedin. Afiyet olsun da senin hayal ettiğin emekliliğe kavuşman için bil bakalım kimin çocuğunun iş gücüne ihtiyacın var?

Senin emekli aylığını bizim sıpalar ödeyecek. Senin şeker, tansiyon hikâyelerini bizim sıpalar dinleyecek, hastalandığında yine bizimkiler... Bir felakette bizimkiler kurtaracak... Ve bil bakalım emri hak vuku bulunca pamuğu kim tıkayacak?

O yüzden şimdi kaldır o koca poponu metrobüs koltuğundan, bizimkiler oturacak...