Gökyüzünde Ateş Var; Harekete Geçmeden Önce Bir Dur!

Bugün gökyüzü bize adeta şunu söylüyor; “Evet, harekete geç! Ama duygunu da yanında götür, sabrını da…” Elementlerin bugünkü dağılımı dengeli değil! Ateş çok güçlü, hava destekliyor, ama toprak zayıf, su ise neredeyse hiç yok. Bu ne demek?

Kısaca; Hepimizin içinde bir hareket, bir arayış, bir şeyleri başlatma isteği var. Enerjimiz yüksek, motivasyon tavan. Ama duygusal olarak yorgunuz. Belki farkında bile değiliz. Sabırlı değiliz. Koşmak istiyoruz ama nereye gittiğimiz belirsiz. İşte gökyüzü bu çelişkiyi önümüze koyuyor.

Bireysel Olarak Ne Hissedebiliriz?

İçinde kıpır kıpır bir coşku olabilir. Yeni bir projeye başlamak, bir karar almak ya da uzun süredir ertelediğin bir şeyin üzerine gitmek isteyebilirsin. Bu, ateş elementinin seni dürtmesi. Ama dikkat! Duygularını bastırıyor musun? Bugün duyguları yok saymak kolay. “Şu an ağlarsam zayıf görünürüm”, “üzülmeye vaktim yok” diyorsan; bu su eksikliğinin yansıması olabilir.

Ayrıca işler çabuk dağılabilir. Sabırlı olman gereken konularda zorlanabilir, disiplin gerektiren işlerde “off” çekebilirsin. Çünkü toprak Zayıf. Hava ise orta düzeyde. Fikir çok, konuşma bol. Ama dikkat et, anlattığınla hissettiğin arasında fark olabilir.

Bugün sosyal medyada çokça fikir uçuşur ama hangisi gerçekten senin sesin?
Yani herkes bir şeyler söylüyor, yazıyor, yorum yapıyor… Ama senin söylediklerin gerçekten kendi düşüncen mi, yoksa sadece kalabalığa uyum sağlamak için mi konuşuyorsun? Bugün gökyüzü bizi buna davet ediyor; kendi sesini bul, onu duy ve onunla konuş. Çünkü düşünmek başka, düşünülmüşü tekrar etmek başka.

Gökyüzünde Ateş Var; Harekete Geçmeden Önce Bir Dur! - Resim : 1

Peki Dünya Bu Gökyüzünü Nasıl Yaşıyor?

Bugün dünyanın farklı yerlerinde;

Ani açıklamalar, hızlı kararlar, tepkiyle verilen yanıtlar gündeme gelebilir. Çünkü ateş elementi, hızlı tepki verir. Liderler, halklar ya da organizasyonlar bir anda atağa kalkabilir. Empati eksikliği, yani duygu körlüğü kendini gösterebilir. Mülteciler, yoksullar, kadınlar veya duygusal desteğe ihtiyacı olan gruplar arka planda kalabilir. Çünkü su elementi yok.

Planlı işler zor ilerleyebilir. Ekonomik kararlar, altyapı meseleleri ya da kalıcı düzenlemeler dalgalanabilir. Çünkü toprak elementi de eksik. Haber akışı yoğun olur, herkes bir şey anlatmak ister ama derinlik eksik kalabilir. Bu da bilgi kirliliğini artırabilir . Yani birey olarak yaşadığın o “çok şey yapmak istiyorum ama içimde bir boşluk var” hali, aslında gökyüzünün genel tonuyla örtüşüyor. Sadece sen değil, dünya da bu “dengeyi bulma” çabası içinde.

Ne Yapmalı?                                                                                          

Bugün kendine dürüst ol. Harekete geçmek istiyorsan geç ama önce hislerine bir bak.
Bir karar vermeden önce kendine sor; bu gerçekten benim isteğim mi, yoksa sadece hız mı beni itiyor?
Ve en önemlisi: “Hissetmeye hakkım var” demeyi unutma. Çünkü gökyüzü sana bunu hatırlatıyor. Ateşiyle, havasıyla, ama biraz da eksik olan toprağı ve suyuyla…