İmamoğlu’nun Ödipus Kompleksi ve baba-oğul üçgeninde Kutsal Ruh’un kararı

0:00/ 0:00

Başlığa dair bir özet geçelim önce:

Freud'un psikanalitik teorisine göre ailedeki erkek çocuğun, karşı cinsteki ebeveynini, yani ANNE’sini sahiplenmesi, kendi cinsinden ebeveyni olan BABA’sını da saf dışı bırakma, ekarte etme konusunda beslediği duygu, düşünce, dürtülerin toplamına deniyor ÖDİPUS KOMPLEKSİ.

Erkek bebeğin sürekli annesine şımarması, babasının annesiyle ilgilenmesinden rahatsız olup ağlaması veya araya girmesi buna örnektir.

Neden psikanalize atıfta bulunduk?

Açık.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Ekrem Bey'le aramızda BABA-OĞUL ilişkisi var” demesi.

Politik Ödipus Kompleksi diyebiliriz.

Peder ve mahdumu (oğlu) arasındaki ilişkide bir de VALİDE (Anne) figürü var malum. Kemal Bey'e karşı Ekrem Bey'i sürekli koruyup kollayan, Cumhurbaşkanlığı'na aday gösteren Meral Akşener tam da bu role oturuyor.

Anne, kendisine "Abla" diyen oğlunun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak tahtını yaptı ama bahtını yapamadı, baba galebe çaldı, kendi adaylığını dayattı. Anne evi terk etti, Baba’ya acı sözler etti ama üç gün sonra ailenin baskısıyla geri döndü. Sonuçta yuvayı yapan dişi kuş, yıkmayı da başarmıştı. Baba 28 Mayıs’ta ağır bir yenilgiye uğradı.

Yenilginin travması biraz olsun atlatıldığından beri günlerdir baba-oğul arasındaki üstü örtülü kavgayı konuşuyoruz.

Anne sütre gerisine çekilmiş, Baba’nın çaresizliğini izliyor.

Sözcü TV, Halk TV ve bilumum muhalefet medyası ile kalemşoru, oğulun; yani İmamOĞLU'nun arkasında hizalanmış, BABA’yı sigaya çekiyor.

“Yenildiniz, kabul edin” diyor biri, diğeri Junior’ı kastederek EL VERİN önerisinde bulunuyor. “İstifa et korosu” en üst perdeden nota veriyor Genel Başkan’a…

İki hafta öncesinin demokrat dedesine, dünya çapındaki liderine yani…

Baba’nın ayarları bozuluyor, gaf üstüne gaf, hata üstüne hata yapıyor. Seçim yenilgisinden, ayda kazandığı 500 lira (!) ile ekonomik sıkıntı çekmeyen ve “TRT izleyen” köylüyü suçlamaya kadar vardırıyor işi.

Ama diğeri de yüreksiz, cesareti yok. Çıkıp aday olduğunu ilan etmektense genel başkanlığın kendisine altın tepside armağan edilmesini bekliyor. Yani el verilmesini.

Bu yüzden de sürekli ortaya karışık, her yöne çekilebilecek lastikli laflarla mesaj verip duruyor.

Kamuoyu da o mu, bu mu diye tartışıp duruyor ekranlarla birlikte.

Oysa mesele göründüğünden daha karmaşık.

Oğul Ödipus kompleksinin verdiği gaz ve tavandaki libidosuyla aceleci. Ama son tahlilde Baba da oğlunu düşünmektedir. İşi oğluna rağmen garantiye almak istemektedir.

Çünkü pek çok parametre vardır işin içinde ve herkesin hafife aldığı Kemal Kılıçdaroğlu onları hesaba katmaktadır.

Tüm bunların ötesinde, baba-oğul-kutsal ruh üçlemesindeki üçüncü odak da henüz karara varabilmiş değil.

Evet, bu üçgende tepe noktadaki KUTSAL RUH tüm seçenekleri göz önünde bulunduruyor ve Kemal Bey'le istişare ediyor. Aşağıda sıralayacağım olasılıkları ve seçenekleri dikkate alıp doğru karar vermeleri gerekmektedir.

EKREM İMAMOĞLU’NUN ÖNÜNDEKİ BEŞ OLASILIK

1- Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanlığı’na aday olur ve kazanırsa belediye başkanlığından istifa etmek zorunda kalacak. Böylece yerel seçimlere gidilirken başkanlık, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde çoğunluğu elinde bulunduran AK Parti’nin eline geçecek. CHP için büyük dezavantaj.

2- Bu durumda Ekrem İmamoğlu hakkında görülen ve İstinaf'ta olan ceza davasından çıkacak kararın ne olacağı da henüz bilinmiyor. Onay çıkarsa, süreç Yargıtay’a götürülse bile İmamoğlu’nun SİYASİ YASAKLI olması ihtimali mevcut. Yani Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma ihtimali var.

3- Ekrem İmamoğlu’nun yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmesi seçeneği. İmamoğlu kazanırsa ve Belediye Meclisi’nde CHP ile diğer muhalif partiler çoğunluğu sağlarsa o zaman siyasi yasak gelse ve görevinden alınsa bile yerine yine CHP’li bir isim başkanlığı devralır.

4- Ekrem İmamoğlu yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilir ve siyasi yasak alacağı ceza davasından aklanırsa, Kemal Bey onu bu kez 2028’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olarak gösterecek.

5- Eğer İstinaf kararı bozar ve siyaset yasağı kararını iptal ederse İmamoğlu CHP Genel Başkanlığı’na aday olur. Ama yine yerel seçimlere AK Partili bir İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ile gitme ihtimali bulunmaktadır.

6- İmamoğlu tüm bunlara rağmen CHP Genel Başkanlığı'nda ısrar ederse Mustafa Sarıgül ve Özgür Özel seçenekleri devreye girer. Zaten Özgür Özel adaylık bayrağını dün itibarıyla açmış durumda.

ÖZETİN ÖZETİ

Kılıçdaroğlu’nun verdiği mesaj net:

Mahdum Ekrem Bey, BABA’sının kendisini koruyup kollayacağına güvenmeli ve biat etmeli.

Kısaca “Plana uymazsan uydururum” diyor.