İşte seçim sonucunu belirleyecek sorular ve cevapları!

0:00/ 0:00

Seçime dört gün kala, Cumhur İttifakı seçmeni üzerinden, akla hayale gelmedik provokasyonlara başvurabilirler.

Erzurum’da yaşananlar bunun bir örneği.

Erzurum’da yapmak istediklerinin, yaşanan olayların çok daha ötesinde olduğu anlaşılıyor. Ama Erzurumluların sağduyusu ve güvenlik güçlerinin aldığı tedbirler bu provokasyonun büyümesine geçit vermedi. Seçime sadece günler kala, böyle bir şiddet girişimi kabul edilemez. Her şeyden önce, bu tür olayların kimin işine yarayacağı belli değil mi?

İsmail Saymaz bu olayların sebebini; “Millet İttifakı'nı ve Kılıçdaroğlu’nu PKK ve FETÖ ile iş birliği içinde göstermek” diye açıklamış. Bana göre, şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz. Şiddetin tek gerekçesi provokasyondur. Gerçekler şiddete başvurulmadan anlatılırsa etkili olur.

Ancak, bu millet, Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması yapan PKK’nın, HDP’nin şimdiden iktidar havasına girmesini görmüyor olabilir mi?

“Yüz yıllık Cumhuriyeti değiştireceğiz”, “Kurtuluş Savaşı hikâye, Batı Atatürk’e yüz yıllık avans verdi” demelerini anlamıyor olabilir mi?

“Seçimden sonra, PKK’lı bütün arkadaşlarımız serbest kalacak, Başkan APO’ya tecrit kaldırılacak” yaygaralarını duymuyor olabilir mi?

Murat Karayılan’ın, Cemil Bayık’ın, Bese Hozat’ın; “Bu seçim bizim için varlık-yokluk seçimi, AK Parti’ye ve MHP’ye verilen her oy bize sıkılan kurşundur” itiraflarını anlamıyor olabilir mi?

Ve tüm bunlar karşısında, Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’nın büyük bir suskunluğa düşmesi, kafalarını kuma gömmeleri milletin gözünden kaçıyor olabilir mi?

PKK’nın ve HDP’nin nihai emeli, Türkiye toprakları üzerinde bir “Kürdistan” devleti kurmak değil mi?

FETÖ’nün 15 Temmuz’da yapmak istediği; Türkiye’nin ABD tarafından işgal edilmesi, ardından, Türkiye toprakları üzerinde Kürdistan ve Ermenistan’a toprak verilmesi değil mi?

Bir süredir, çözüm süreci ve FETÖ’nün herkes tarafından “cemaat” olarak muamele gördüğü dönemler üzerinden PKK’yı ve FETÖ’yü normalleştirmeye çalışıyorlar.

Böylece milletin bu iki terör örgütü ile yapılan iş birliğine gösterdiği tepkiyi, ortadan kaldırmaya ya da yumuşatmaya yelteniyorlar.

Son zamanlarda yapılmak istenen tam da budur.

FETÖ ve HDP/PKK ile dolaylı ve dolaysız iş birliği için kullandıkları iki argüman var. Birincisi; “FETÖ ile zamanında iş birliği yapmadınız mı?” diyerek, şimdi kendilerinin FETÖ ile yol yürümelerini masumlaştırıyorlar.

İkincisi; çözüm sürecini hatırlatıyorlar ve HDP/PKK ile yaptıkları iş birliğini milletin gözünden kaçırma peşindeler.

Ama.

Her iki terör örgütünü de bitiren, inlerine giren AK Parti iktidarlarını, 15 Temmuz gerçeğini göz ardı ediyorlar.

Bir: AK Parti, Cemaat’in aslında FETÖ olduğunu anladığında, devletin tüm kurumlarıyla bu örgüte savaş açtı. AK Parti savaş açınca, ne olduysa CHP, FETÖ’ye sahip çıkmaya başladı. FETÖ’nün yayın organlarının önüne kendilerini zincirlediler. FETÖ’nün televizyonu STV’de her gün boy göstererek; Erdoğan’ı tehdit ettiler. İYİ Parti’den istifa edenlerin iki gerekçesi ise; İttifak'ın HDP ile iş birliği ve partinin kimi FETÖ’cülerle yol yürümesi.

İki: Erdoğan’ı yenebilmek için dindarlık, ülkücülük, solculuk iddiasındaki tüm partileri bir araya getirdiler. HDP’nin desteğini almadan mümkün olmayacağını gördüler. PKK ile ruh-beden ilişkisindeki HDP’yi dışardan ittifaka dahil ettiler. “PKK ile iş birliği yapıyorsunuz” diyenlere; “Ama onlar da çözüm sürecini başlatmışlardı” dediler. PKK’nin inine kadar girerek, bugün PKK’yı bitme noktasına getirenin de AK Parti iktidarları olduğundan hiç bahsetmediler.

Şimdi FETÖ ve HDP’nin dolaylı olarak da PKK’nın kendilerine neden destek verdiği sorusunun cevabını halktan kaçırmaya çalışıyorlar. Herkesin kendisine sorması gereken sorular şunlar:

PKK/HDP neden Millet İttifakı’na destek veriyor?

FETÖ neden Millet İttifakı’na destek veriyor?

Amerika ve Avrupa neden Millet İttifakı’na destek veriyor?

Bu soruları sorup, cevap almaktan çekinmeyin. Benim cevaplarıma gelince:

PKK Millet İttifakı’nı destekliyor, çünkü beklentileri şöyle; seçimden sonra Demirtaş serbest bırakılacak. Türk askeri Suriye’den çekilecek. PKK’ya yapılan operasyonlar durdurulacak. Öcalan’a tecrit kalkacak. Yeni bir süreç başlayacak ve özerkliğin önündeki engeller kalkacak. Türkiye’nin yönetiminde HDP aracılığıyla söz sahibi olacaklar.

FETÖ Millet İttifakı’nı destekliyor, çünkü KHK ile atılan bütün FETÖ’cüler devletteki işlerine yeniden dönecek. FETÖ’den hüküm giyenler yeniden yargılanacak ve serbest kalacaklar. Yurt dışındaki kaçak FETÖ’cüler Türkiye’ye dönecek ve ihanetlerine kaldıkları yerden devam edecekler. Türkiye’de FETÖ yapılanması devam edecek.

ABD Millet İttifakı’nı destekliyor, çünkü Türkiye’nin savunma sanayiindeki atılımlarını durduracaklar. Suriye’de PKK/PYD terör devletini kurduracaklar. Ege’de ve Akdeniz’de Türkiye hakimiyetine son verecekler. Türkiye-Rusya ilişkilerini bozacaklar ve Türkiye’yi yeniden Batı’ya ve NATO’ya mahkûm edecekler. Türkiye ekonomisini İMF’ye teslim ederek, Türkiye’nin enerjisini sömürecekler. Türk dünyası iş birliğini dağıtacaklar. Türkiye’ye bir yüzyıl daha kaybettirecekler.

İşte tüm bu sorulara vicdanlarda verilecek samimi cevaplar seçimin sonucunu belirleyecek.