Karar, Özgür Özel ile iş gören AK Parti’deki ekibin zaferi
Gidişat onu gösteriyordu zaten.
Kararın hangi vahim sonuçları barındırdığını anlattıktan sonra başlıktaki ilginç ve bir o kadar da acayip ilişkiler ağını anlatacağım size.
Kurultay kararının açıklanacağı gün, yani dün yayınlanan yazımda “Ya Mutlak Butlan kararı ya da bazı eksikliklerin giderilmesi için yakın bir tarihe ERTELEME” dememin sebebi, bu kararın ayak seslerini duymamdan kaynaklıydı.
CHP Kurultayı davasına bakan Hakim, kararın 8 Eylül'de verileceğini belirterek “Ceza davasına bakacağız. Menfaat temini sebebiyle irade sakatlığı var mı, ona bakacağız. Sadece menfaat varsa olmaz; siyaset bir bakıma menfaat işidir” dedi.
Yani Kurultayı “Divan Başkanı sıfatıyla ve kişisel ikbaliyle delegeleri menfaat teminiyle oy verme iradelerini satın almakla” suçlanan Ekrem İmamoğlu hakkındaki ceza davasının durumuna bakacakmış mahkeme.
Peki, ya Ekrem İmamoğlu ceza davasını Ayhan Bilgen’in işaret ettiği gibi zamana yaymayı tercih ederse ne olacak? Bu durum parti içi tartışmanın devam etmesine, partinin zarar görmesine yol açacak doğal olarak.
Hakim akla hayale gelmeyecek, hukuksal normları alt üst eden bir yorumla şöyle diyor:
“Menfaat temini sebebiyle irade sakatlığı var mı, ona bakacağız. Sadece menfaat varsa olmaz; siyaset bir bakıma menfaat işidir.”
Hayatımda bir kararla ilgili sunulan gerekçede bu kadar şaşırdığımı hatırlamıyorum. Bu tarz yorumlar ülkemizdeki moral değerlerin adeta çöktüğünün işaretini verdi bana.
EVİNE HIRSIZ GİRSİN AMA UFAK TEFEK ŞEYLER ÇALDIYSA SORUN YOK
1-Hakim, menfaati alt başlıklarından soyutlayarak yorum yapıyor. Anladık, siyaset menfaat işidir bir bakıma da para karşılığı genel başkanını satan adam, yarın ülkesini de satar. Çünkü o sattığı genel başkan aynı zamanda kendisinin Cumhurbaşkanı adayı idi.
2-“Menfaat temini nedeniyle irade sakatlığı var mı ona bakacağız” demiş Hakim. Yani diyor ki sonuç değişmişse mutlak butlan kararı veririz ama değişmemişse gerek yok. Ne güzel dünya. Evine hırsız girsin, bir şey çalmamışsa ya da ufak tefek şeyler çalmışsa sorun yok. Ama sen travma yaşamışsın, hırsız senin evini tarumar etmiş, derin bir güvensizlik yaşıyorsun ne gam.
3-Yargının yasaları kelimelere hapsederek ve içinden hukuku çıkararak, toplumsal menfaatleri, siyasi ahlakı ve ülkenin geleceğini göz ardı ederek bu yönde karar vermesi büyük bir risk. Düşünün parasal menfaat teminini olağan gören bir yargının bu kararıyla neler olabileceğini. Söz konusu sakatlıklar ve para alışverişi yapanların ülkenin geleceğine karar veren devlet mekanizmasının başına gelebilme ihtimalinin nasıl vahim sonuçlar doğurabileceği akıl edilemiyor mu?
ÖZGÜR ÖZEL’İN DOLAYLI GÖRÜŞTÜĞÜ AK PARTİ İÇİNDEKİ EKİP KİM?
Evet, şimdi bu kararın alınmasına giden sürece ve o tuhaf ilişkiler net work’üne bakalım.
Çok iyi bildiğim bir şey var. Aylardır Özgür Özel’in gönderdiği aracılar, AK Parti içindeki bir ekip ile yoğun görüşme halindeydi.
Kim o ekip, kimlerden oluşuyor?
Cumhurbaşkanı partide ve hükümette sürekli bir koalisyonla çalışır. Bu ekip de o koalisyonun unsurlarından ve ideolojik olarak Ahmet Davutoğlu’na yakın liberal isimlerden oluşuyor. Şöyle diyeyim, onlardan bazıları muhalif medya tarafından bol bol şişiriliyor. Misal “15 Temmuz’da ne kahramanlıklar yaptıkları(!), onlar olmasaydı Cumhurbaşkanı’nın çok zor durumda kalacağı, hatta koltuğunu bırakıp gideceği” tarzı haberler. Başkanı, vekili, eski bakanı filan hepsi içinde.
Sözünü ettiğim ekip şu anda kendini Cumhurbaşkanı’na yakın konumda ve güçlü hissediyor ve Erdoğan’ı da etkilediklerine inanıyorlar.
ERDOĞAN YUMUŞAMA VE DİYALOĞA NASIL İKNA EDİLDİ?
Özgür Özel’in aracıların Kurultay davası öncesi AK Parti içindeki bu ekiple yoğun görüşmeler yaptığını söyledim ama aslında bu temaslar çok önceden başlamıştı. Yerel seçim yenilgisi bahane edilerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Özgür Özel ile görüşmeye ikna edilmesi sürecinde. Erdoğan hatırlayın “Yumuşama” adı altında bu ilişkiye ikna edildi ve Türkiye kamuoyunu mutluluklara garkeden o karşılıklı görüşmeler icra edildi. Cumhurbaşkanı ilk kez CHP Genel Merkezi’ni ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan buna nasıl ikna edildi?
EKİBİN NİHAİ HEDEFİ ERDOĞAN SONRASINI DİZAYN
Onların sundukları argüman Özgür Özel’in diyaloğa açık bir genel başkan olduğuydu. Kimileri de Özel’in “kolay lokma” ve “bir sıkımlık gücü” olduğunu düşünmekteydi belki. Ama Erdoğan’ı buna zorlayan ve şimdi de ara kararı siyaseten etkilediği söylenen AK Parti içindeki bu ekibin B planı ya da gizli ajandasındaki maddenin, parti iktidarı değil “Erdoğan sonrasını dizayn” olduğu bir sır olmaktan çıktı. Bunun için de Özgür Özel’den daha iyi muhalif partner bulunamazdı.
Sonra her şey değişti. Özgür Özel partisi içinde şiddetle eleştirilip, başta Kemal Kılıçdaroğlu tarafından “mücadele” sinyalleriyle hedef alınınca, bu pozisyonu yavaş yavaş terketmeye ve sertleşmeye başladı. Ekrem İmamoğlu’nun örgüt lideri olarak tanımlandığı İBB yolsuzluk rüşvet ve irtikap soruşturması başladığında ise iyice zıvanadan çıkıp bu noktaya geldi.
ÖZGÜR ÖZEL NEDEN TEMAS SAĞLADI?
Ancak İBB soruşturmasında itirafçıların sayısı 40’a yükselince ve Ekrem İmamoğlu için artık çıkış yok noktasına gelindiği idrak edilince Özgür Özel yeni arayışlara girdi. Kurultay davası ise Özgür Özel’in kendisini giderek köşeye sıkışmış hissetmesine sebep oldu. İmamoğlu cezaevinden çıkamayacaktı o artık belliydi. Şaibeli kurultay için verilecek bir mutlak butlan kararı ise sadece Ekrem İmamoğlu değil, Özgür Özel’in de siyasi kariyerini bitirecekti.
Özgür Özel işte bu yüzden AK Parti içindeki, Erdoğan ile de temas imkanı bulabilen bu “ılımlı” ekiple yeniden görüşmelere başladı ve sık sık onlara aracı gönderdi…
Görüşmeler semeresini verdi. Önce YSK AK Parti temsilcisi Recep Özel ile bu niyet alenen açık edildi ve mahkemeye ilk sinyal verildi. Özgür Özel de Nefes gazetesinin manşet haberinde çıktığı üzere “Tek gündemimiz Ekrem bey değil” diyerek AK Partili bu ekibe işmar edince anlaşıldı ki bir “siyasi karar” kapıda.
Ve mutlak butlan kararı çıkmadı ve bu erteleme ara kararı ile Özgür Özel’e yeni bir alan açıldı. Böylece Ekrem İmamoğlu’nun aklanıp da gelmesi gerektiği yolundaki kanaatin de ilk tohumları atılacak belki de.
Tabii her şeyi Özel’in siyasi performansı ve emanetçi kimliğinden çıkabilme kapasitesi belirleyecek.