Kılıçdaroğlu “Ben Aleviyim” diyorsa bu Tayyip Erdoğan sayesinde…

0:00/ 0:00

Yedili Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ortağı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve arkadaşlarının kendisini “Kazanamayacak aday” olarak görmelerinde en büyük etken olarak işaret ettikleri Aleviliği konusunda nihayet konuştu. Seçim kampanyasını yürüten Amerikalı ekibin tavsiyesi üzerine Kılıçdaroğlu yıllar sonra “Ben Aleviyim” dedi.

Bugüne dek gizlemeyi tercih etti. Etrafındaki kişilere kendisinin Peygamber soyundan geldiği palavrasını yaydırdı, Konyalı Türkmen olduğu yalanını söyledi.

Ortakları onun aday olamayacağını söyleyip “Çünkü Alevi” dediler ısrarla.

Ama o hep sustu. Korkakça ve sinsice sustu.

Evveliyatı da var bu suskunluğunun.

Malum, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren CHP tek parti iktidarları Alevileri yok saydı. Sadece Alevileri değil, Kürtleri, Çerkesleri, Arapları, Gürcüleri, Lazları da…

Sistemi Sünni, Laik, Türk üçlemesine oturttu…

Üstelik Aleviler Dersim’de (Tunceli) bir katliam yaşadı. Bunu en iyi kendisi de bir Dersimli olan Kemal Kılıçdaroğlu biliyor. Nitekim eşi Selvi Kılıçdaroğlu da “Benim ailem CHP döneminde Dersim’de katledildi” demişti.

KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN DERSİM KATLİAMI RÖPORTAJI

Bu kadar değil. Kemal Kılıçdaroğlu mesleğiyle ilgisi olmadığı halde eline teyp almış ve dönemin eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil ile DERSİM olayları üzerine bir röportaj yapmıştı. İhsan Sabri Çağlayangil, o zaman Dersim’de görevli genç bir subaydı ve açıkça şunu itiraf etmişti:

“Dersim’de mağaralara sığınan insanları gazla boğduk. Üzerine bomba yağdırdık.”

Evet, bu sözler Kılıçdaroğlu’nun röportajında vardı.

Sonra yıllar hayatla geçti ve Kılıçdaroğlu bir Dersim’li olarak FETÖ’nün kaset kumpası eşliğinde CHP’nin Genel Başkanı seçtirildi. Zaten bunu çok önceden biliyorduk, çünkü Amerikan Müesses Nizamı’nın “düşünce” kuruluşu Rand Corporation belgelerinde Deniz Baykal’ın gönderileceği ve yerine kendisinin getirileceği yazılıydı.

Sonra Türkiye’de o yıllarda ilginç bir şey oldu.

ERDOĞAN’DAN DERSİM ÖZRÜ VE KILIÇDAROĞLU’NUN UTANÇ VERİCİ SESSİZLİĞİ

23 Kasım 2011 tarihinde AK Parti il başkanları toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan 8 Ağustos 1939 tarihli bir resmî belgeye atıfta bulanarak Dersim’de 1936-39 yılları arasında 13 bin 806 kişinin öldüğünü hatırlatarak “Devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve böyle bir literatür varsa ben özür dilerim ve diliyorum” dedi. Erdoğan bu sözlerine şu eklemeyi de yaptı:

“Dersim faciası karşısında özür dileyecek olan, bu faciayla yüzleşecek olan, AK Parti değil, AK Parti hükümeti değil, bizzat bu facianın, bu kanlı eserin sahibi olan CHP'dir. CHP'nin Tunceli milletvekilleridir, CHP'nin Tunceli kökenli Genel Başkanıdır."

Peki o Genel Başkan, yani CHP’nin Dersimli Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ne yaptı?

Tarihe bir utanç vesikası olarak geçecek bir tavır sergiledi ve SUSTU… Sadece sustu. Dik duramadı. PISIP oturdu.

Şimdi kalkmış “Ben Aleviyim” diyor.

Oh la laa!

ERDOĞAN KILIÇDAROĞLU’NA “KORKMA SENİN HAKKINI ÇİĞNETMEYİZ” DİYE SESLENMİŞTİ

Zaten Alevilerle ilgili TÜM TABULAR, AK Parti iktidara geldikten sonra Tayyip Erdoğan sayesinde teker teker yıkıldı…

Bugün Kemal Kılıçdaroğlu Alevi olduğunu söylüyorsa emin olun bu Tayyip Erdoğan sayesindedir.

Üstelik Erdoğan daha geçen yılın haziran ayında ödlekçe Aleviliğini hâlâ saklamasına değinerek şöyle seslenmişti:

"Mezhebinden dolayı biri sana aba altından sopa gösteriyorsa, korkma! Biz bu ülkede ana muhalefet partisi genel başkanının hakkını üç beş kendini bilmeze çiğnetmeyiz. Senin de yanında dimdik dururuz Bay Kemal.”

Ayaklarına gittiği AB Büyükelçisi ona, “Aday oluyorsun ama senin Aleviliğin ne olacak” diye sorarken ezik ezik eğilip büküldü. Çevresindekiler ve ortağı İyi Partililer "Kılıçdaroğlu'nun Alevi olması Türkiye toplumu ve siyaseti için bir mesele" diye açıklamalar yaparken sessiz kaldı.

Kendi kimliğine sahip çıkamayan birinden lider olur mu?

Şimdi kalkmış Alevi olduğunu açıklıyor.

Geçmiş olsun… Zaten herkes biliyor da sen saklıyordun.

Madem bir Alevi olduğunu ilk kez İKRAR ETTİN, o halde yıllarca Alevi kimliğini inkâr eden politikaların tersine ilk kez AK Parti iktidarıyla ve ERDOĞAN SAYESİNDE Aleviliğin kabul gördüğünü ve yapılanları tek tek sayıp TEŞEKKÜR ETMELİSİN.

AK PARTİ VE ERDOĞAN ALEVİLERİ İLK KEZ GERÇEK ANLAMDA EŞİT YURTTAŞ STATÜSÜNE YÜKSELTTİ

Neler yaptı Erdoğan ve AK Parti iktidarı. Şöyle bir bakalım:

Aleviler tarih boyunca ilk kez devlet nezdinde kabul edildi. Aleviliği ders kitaplarına soktu.

Erdoğan iktidarı döneminde bir tek Alevinin bile burnu kanamadı. Tüm kışkırtmalar anında açığa çıkarıldı ve gereken yasal işlemler hızla yapıldı.

Alevi/Bektaşi geleneğini temsilcileri, devlet katında ilk kez muhatap alındı.

Devletin zirvesinde art arda “Alevi Çalıştayları” düzenlendi. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana Aleviler ilk kez anayasal eşit yurttaşlık için masaya oturdular.

100 yıllık yalan-dolan Kızılbaş hikâyelerinden sonra Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarına ilk kez ‘Alevilik’ konusu da eklenerek sadece Alevi çocukların değil Sünni çocukların da Aleviliği doğru öğrenmesi yoluna gidildi.

Bazı üniversitelerde Alevi Araştırma ve Uygulama Merkezleri kuruldu.

Madımak Oteli kamulaştırılıp müzeye çevrildi.

Hacı Bektaş ismi üniversitelere verildi.

Alevilere aynen Hac gibi Kerbelâ ziyaretleri organize edilmesinin önü açıldı.

HACI BEKTAŞ LİSESİ kurup, bu liselerden Alevi dedeleri yetiştirilmeye başlandı.

Geçmiş dönemin dayatmacı anlayışı olan Alevi köylerine cami yapmalara son verildi.

Tarihimizde ilk defa Alevi/Bektaşi klasikleri devlet tarafından basıldı.

Yurtdışında yaşayan Alevi toplumunun ihtiyaçlarını karşılamak için de, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Alevi dedeleri görevlendirildi.

Ülkede mevcut 1684 cemevinin tamamının ihtiyaçları karşılandı.

Cumhurbaşkanı bizzat sekiz cemevinin toplu açılış törenini gerçekleştirdi.

EN BÜYÜK DEVRİM CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİYLE GELDİ

9 Kasım 2022 günü Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı resmen kuruldu.

Cemevlerinin bütün aydınlatma ve su giderleri, bakım onarım tadilat talepleri ve arazi teminleri bu başkanlıkça karşılanacak.

Ayrıca her cemevine biri Bektaşi dedesi olmak üzere iki kişiye kadro tahsis edilecek.

Evet, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu!

Görüleceği üzere yıllar önce bile göğsünüzü gere gere “Ben Aleviyim” diyebilirdiniz…

SİZ BU KORKAKLIKLA CUMHURBAŞKANI OLMAYI MI HAYAL EDİYORSUNUZ SAYIN KILIÇDAROĞLU?

Hem de hiç mahalle baskısı altında ezilmeden, sizin mezhebinizden rahatsızlık bildirmişlere boyun eğmeden! Arkanızda "Bu topraklarda Alevi ve Sünniler birbirlerinin yegâne hamileridir" diyen bir Cumhurbaşkanı olduğunu bilerek, ona güvenerek bunu yapabilirdiniz ama kaçtınız. Korktunuz.

Kısaca çok ama çok geç kaldınız.

Onu da seçim için kullanmak üzere tavsiyeyle yaptınız.

Çok yazık…

Böyle mi Cumhurbaşkanı olacaksınız?

Seçilirseniz eğer, ulusal ve uluslararası meselelerde birileri size HÖT deyince ne diyeceğinizi bilemiyorum.

NOT: Bu yazının hazırlanmasında sosyal medyadaki paylaşımından istifade ettiğim sevgili dostum Mehmet Çek’e teşekkürlerimle.