Merkez sağ toparlanıyor mu? Yeni arayışlar…

Merkez sağ nedir önce ona bir bakalım. Yani tarifi doğru yapalım da bu tarife uygun parti arayışını onun üzerinden yürütelim ve “Merkez Sağ toparlanabilir mi?” sorusunun cevabını öyle arayalım.

Öncelikle merkez sağ siyasi düşüncesinin eklektik ve bütünsel bir ideoloji olduğu söylenebilir. Bu ideolojinin temel siyasi unsurlarını da Türkiye’de 1945’ten itibaren kurulan merkez sağ partilerden yola çıkarak tarif etmek mümkün. Dr. Baki Erken bunu aşağıdaki kavramlarla açıklamış:

Demokrasi, milliyetçilik, muhafazakârlık ve Atatürkçülük

Sosyolog Nuray Mert’in tanımı ise daha geniş:

Demokrasi ve sivil toplum, milliyetçilik, muhafazakârlık, laiklik ve yerlilik.

Bana Nuray Mert’in tanımı daha yakın geldi.

Milliyetçilik ve muhafazakârlığın hâkim ideolojiler olarak yer aldığı merkez sağın dine ilişkin görüşleri, din ve vicdan özgürlüğü ile laikliği harmanlamak ve birbirlerinin sınırlarına müdahale etmemek kuralı üzerine temellenir. Bu yüzden merkez sağ ideolojide Atatürkçülük muhafazakârlığın da katkısıyla Kemalizm olarak algılanmaz. Yerlilik ise merkez sağ ideolojinin hakikaten önemli bir unsurudur.

Adnan Menderes ve Celal Bayar’ın kurduğu Demokrat Parti, Süleyman Demirel’in damgasını vurduğu Adalet Partisi, Turgut Özal’ın kurduğu Anavatan Partisi ve yine Adalet Partisi 12 Eylül Cuntası tarafından kapatılınca Demirel’in kurduğu Doğru Yol Partisi hep bu çizginin uygulayıcısı olan partiler.

Peki tam 20 yıldır iktidarda olan AK Parti merkez sağ parti sayılabilir mi?

AK Parti merkez sağ ideolojinin pek çok özelliğini kendinde topluyor.

AK Parti malum muhafazakâr bir parti. Zaten kendini de öyle tanımlıyor. Ancak merkez sağdan farklı olarak muhafazakârlığı daha çok “Dinî muhafazakârlık” olarak yansıyor. Dolayısıyla laik duyarlılığının ağır bastığı dönemde CHP’nin sert eleştirilerinin muhatabı oldu.

Sivil toplum çalışması konusunda çok başarılı oldukları muhakkak. Ama demokrasinin bir gereği olarak sivil toplumu destekleme konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

Demokrasi muhalefetin tüm eleştirilerine rağmen AK Parti’nin temel düsturuydu. Uygulamadaki hataları sıralamak mümkün ama Türkiye’de son 20 yılda neler olup bittiğini şimdi anlatmayayım “dünya toz bulutuydu” diye başlamamak için. Görüyorsunuz Fransa’daki ayaklanmaların ardından peş peşe yapılan açıklamalarla hangi antidemokratik tedbirlerin anılacağını.

Yerlilik yine AK Parti’nin doğasında var.

AK Parti ilk 15 yıl milliyetçilikten biraz uzak durdu ama son 6-7 yıldır adeta Cumhur İttifakı ortağı MHP ile aynı görüşleri dillendiriyor. Ancak bu milliyetçilik dozu bir merkez sağ için fazla otoriter tonlar içeriyor.

Atatürkçülük ve laiklik merkez sağ ideolojilerle karşılaştırıldığında AK Parti’nin hep yumuşak karnı oldu. Çünkü Atatürkçü olarak kendini kodlayan geniş yığınların aklında hep bir soru işareti bıraktı, bu konuda yeterli güveni son üç yıla kadar veremedi.

Kısaca Demokrat Parti’den başlayarak Adalet Partisi, ANAP ve DYP’ye oy veren milyonlardan oluşan o geniş yığınlar şimdi nerede diye soracak olursanız, hatırı sayılır bir kısmının yukarıda sıraladığımız özellikleri nedeniyle AK Parti’de olduğunu söyleyebiliriz.

Bu arada merkez sağ ideolojinin “Milliyetçilik, Atatürkçülük, laiklik, birazcık da klasik muhafazakârlık” gibi özelliklerini kendinde toplayan yine büyükçe bir kitle de İYİ Parti’ye yöneldi.

Şimdi İYİ Parti’nin ve Genel Başkanı Meral Akşener’in, merkez sağın “seçeneksizlik nedeniyle” AK Parti’ye yöneldiğini düşündüğü seçmeni kendi tarafına çekebilmek için yeni arayışlara girdiğini, birtakım temasların eşiğinde olduğunu işitiyorum. Yeniden örgütlenmesini de bu temel üzerinden yürüteceğe benziyor. Ama bu işi Millet İttifakı’ndaki partneri, eski dava arkadaşı Ümit Özdağ tarafından FETÖ’cü olmakla suçlanan bir isme; Buğra Kavuncu’ya teslim etmesi ise dramatik. Dakka bir gol bir diye adlandırılabilecek bir adım. Doğru işe yanlış adamla başlamak.

Sadece Buğra Kavuncu üzerinden söylemiyorum. Merkez Sağ ideolojisi ve tabanı katı, tartışmalı, farklı ideolojilerle ve örgütlerle anılmış isimleri bünyesinden atar. Esneklik ve yerlilik önemlidir onlar için. Taban böyle isimler olunca AK Parti’yi neden terk etsin ki?

Kısaca bu büyük kitleyi çekebilmek için asıl gerekli olan özelliği belirterek bitireyim.

GÜVEN…