“MÜNFERİTÇİ FETÖ HESAPLARI” hangi akla hizmet kapatılıyor? Devletteki zafiyet can sıkıcı olmaya başladı
Bir FETÖ jargonu bu aslında.
“Münferitçi Hesaplar” örgüt içindeki “Değişik görüşler” anlamına geliyor. Ben FETÖ içindeki “Aykırı sesler” olarak tanımlıyorum onları. Ama örgütte bu tabir kullanılıyor. Çünkü Avustralya’daki muhalif bir grup kendilerine “Münferitçi” diye ad takmış.
Gazeteci Ahmet Dönmez, Önder Aytaç, İsa Hafalır, İsmail Sezgin, Abdullah Denikul gibi “Biz doğrudan yanayız” diyerek hem 15 Temmuz ile ilgili örgüt mensuplarına içeriden gerçekleri yazıp söyleyen hem de örgütün ipliğini pazara çıkaran, bu nedenle FETÖ tabanında ciddi çalkalanmalara ve parçalanmalara sebep olan bu isimlerin hesapları, devletimizin ilgili organları tarafından hangi “hikmetle” bilinmez tek tek kapatılıyor.
Neden?
Onlardan rahatsız olan biz değiliz ki?
FETÖ örgüt çatısı.
FETÖ KRİPTOLARI DEVLET İÇİNDE FAAL
Ama anlaşılan örgütün kriptoları öyle bir faaliyette ve etkin ki içimizde, Münferitçi Hesap adı altında FETÖ yalanlarının altını kazıyarak az da olsa hakikatin kapısını aralayanlarla bizi kullanarak uğraşıyor, onların hesaplarını bizim devletimize kapattırıyor.
Pes!
Evet, Maydonoz Döner ve HAKMAR gibi koskoca iki örgütlenme başarıyla ortaya çıkarıldı.
Ama mesele bununla sınırlı değil ki?
FETÖ her yerde.
Üniversitelerde ama YÖK uyuyor…
Hâlâ yargıda… Aldıkları abuk subuk kararlarla insanların sinir uçlarıyla oynayanlara bakın anlarsınız. Keşke Bakanlık da anlasa.
Emniyette, TSK’da az da olsa devam etmekte.
Ama şimdi esnaf, STK yöneticisi, Atatürkçü bir CHP’li, İyi Partili, Zafer Partili, Süleymancı vb. kimliklerle karşımıza çıkıyorlar.
VALİLERİN GÖZDESİ ÖDÜLLÜ FETÖ’CÜNÜN HİKMETİ NEDİR?
Geçtiğimiz günlerde Facebook’ta bir fotoğraf gördüm. Ülkemizin büyük illerinden birinin valisi, kendisini ziyarete gelen, bir derneğin başkanı zat ile “plaket-ziyaret” muhabbetini paylaşmış.
Şimdi bana kızmayın isim ve mekân vermiyorum diye. Kendimle ilgili bir çekincem yok ama bir sebebi var inanın. Zaten en üst düzeyde makamlara ilettim isimleri.
“Ne var bunda?” diye sorun çünkü ben olsam sorardım.
Şu var.
Valinin makamında kabul edip fotoğraf çektirdiği ve paylaştığı bu zat geçmişte FETÖ’nün ödüllü esnaflarındandı. Gazete aboneliği, kurban, himmet verme ve bulmada birinci geliyor, Fetullah Gülen’den imzalı saat gibi tüm ödülleri kapıyordu. FETÖ için çalmadığı kapı olmayan bu kişinin günümüze dek kendisini bu kadar kamufle edebilmesi şaşırtıcı diyorsunuz ama bir soruşturduğunuz zaman herkes onun kim olduğunu bilmekte şehirde. Vali’nin bilmemesi ise zaten imkânsız.
Garip olan şu. Bu FETÖ’nün “has evladı” önceki valiye de tavsiye edilmişti. Hem de Ankara’da bir takım üst düzey isimler tarafından. Vali de dert yanmıştı “Ankara baskı yapıyor bu adama boş hazine arazilerinin verilmesi konusunda” diye.
O vali direndi ve böyle bir tahsis yapmadı ve kendisi şu anda üst düzey bir görevde.
Ama bakıyoruz aynı kişi bu kez günümüz valisi ile al takke ver külah.
Hem de 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin yıldönümünden bir gün önce; 14 Temmuz’da.
Kimlere sırtlarını dayıyorlar? AK Parti’de ve hükümette bir şeyler oluyor diye yazarken kastettiğim hususlardan biri de buydu.
Tıpkı Shakespeare’in 1600 yılında yazdığı Hamlet’te geçen “Çürümüş bir şeyler var Danimarka krallığında” sözündeki gibi iktidar tarafından istenmeyen kokular gelmekte. Kurumlar mücadelenin nasıl olması gerektiğini biliyor ama parmaklarının ucuyla dokunuyorlar meseleye.
Bu bahsettiğim fotoğrafla verilen mesaj çok net aslında örgüt tarafından:
Biz hâlâ çok güçlüyüz.
Orman kundakçısının verdiği mesaj da aynı.
Bursa’da orman yakan şerefsiz bize aslında bir başka gelişmenin işaretini de veriyor.
FETÖ RADİKALLEŞMEYE KARAR VERDİ
Evet, göreceksiniz FETÖ artık radikalleşecek. Şimdiye dek 15 Temmuz silahlı kalkışması dışında kendi elemanlarıyla sadece birkaç silahlı terör eylemi yapan örgütün radikalleşme kararı aldığına dair bilgiler gelmekte.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen yaşadığı ve aklı başında olduğu esnada böyle eylemlere “Hocaefendiliğime halel gelir” diyerek izin vermiyordu. Ama iblis öldükten sonra örgütün başındaki çetenin eli rahatladı.
Bundan sonra böylesi terör eylemlerini bekleyelim ve hazır olalım.
Ama tıpkı PKK ile mücadelede olduğu gibi onlar radikalleşecekse DEVLET BİN KAT DAHA radikalleşmelidir.
Kanunlara uyan hukuk devletinin şefkatli kollarında yaşayıp gitmelerine rağmen bu nankörlüklerinin bedelini ağır biçimde ödemeliler. O orman kundakçısının yolaçtığı felaketin bedelini sadece o değil, onunla ilişkili olan herkes ödemeli.
Ödetilmeli.