Mutlu görün, gerisi algoritma!
Sosyal medyada gördüğümüz hayatlar, neredeyse hiçbir zaman göründüğü gibi değil. Özellikle ilişkiler söz konusu olduğunda. Günün her saati mutluluk pozları paylaşan çiftlerin bir sabah aniden boşanma haberini duyuyoruz.
Ama işte tam da bu noktada unuttuğumuz bir şey var: Mutluluk yaşandığı kadar gösterilen bir şey değil. Ve artık ne yazık ki, birçok insan sadece gösterdiği kadar yaşıyor. Boşanmaya kadar varabilecek sorunlar bir günde ortaya çıkmaz. O büyük aşk sözcükleri, o eğlenceli tatiller, o gülerken çekilmiş fotoğraflar... hepsi bir anda balon gibi sönmez. O balon çoktan patlamıştır da biz sadece o patlama sesini story’den duymamışızdır.
Çünkü artık sadece yaşamak yetmiyor gibi. Sevincimizi, başarımızı, ilişkilerimizi önce kameraya gösteriyoruz; kendimize sonra sıra geliyor. Sanki bir anı, gerçekten yaşanması değil, doğru açıda çekilmesi gerekiyor. Ve ne yazık ki evlilikler bile bu düzenin bir parçası hâline geldi. Sosyal medya üzerinden kurulan hayatlarda, birliktelikler bile adeta birer projeye dönüşüyor. Evlilik bir ilişki değil, bir iş modeli; birlikte yaşamak değil, birlikte içerik üretmek.
Bir oyuncu gibi fakat hiç bitmeyen bir sette rol yaparak yaşadığın bir hayat ne kadar sürdürülebilir olur ki?