Ofiste koronovirüse karşı nasıl önlemler alınmalı?

Dünya genelinde yayılan koronavirüs nedeniyle vatandaşlar çeşitli önlemler alınırken, ofis çalışanlarının aklına ise kendilerini nasıl koruyacağı sorusu takıldı. Prof. Dr. Selda Erensoy, virüslerden korunmak için alınacak önlemleri anlattı. 

Türkiye'de koronavirüsün görülmesinin ardından birçok kentte çeşitli önlemler alındı. Toplu taşıma araçları dezenfekte edilirken; vatandaşın maske ve eldiven ile kolonya ile dezenfektan kullanımı arttı. Bu dönemde bazı iş yerleri, evden çalışma yöntemine başvurdu. Ege Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Temel Tıp Bilimleri Bölümü'nde görevli, Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) Başkanı Prof. Dr. Selda Erensoy, evden çalışma imkanına sahip olamayanların neler yapması gerektiğini anlattı. 

Ofislerin ortak çalışılan alanlar olduğunu, bu nedenle önlem alınmasının gerektiğini belirten Prof. Dr. Selda Erensoy, alınacak önlemleri ise şu sözlerle anlattı: 

"Bu bir enfeksiyon hastalığı, bir mikrop. Solunum damlacıklarıyla bulaşıyor. Öncelikle hastalık kuşkusu olan kişilerin damlacıklarının bize bulaşmasını engellemeye çalışacağız. Bunun için neler yapacağız. Bütün ortak kullandığımız alanlar başta masa olmak üzere temizliğine dikkat etmek gerekli. Uygun dezenfektanlarla, alkol bazlı da olabilir; silerek temizlemek gerekiyor. Gözlük gibi kişisel eşyalarımız da önemli. Takıyoruz, çıkarıyoruz, burnumuza koyuyoruz. Bunların da temizliği önemli. Günde 2 defa minimun olmak kaydıyla kullanımın yoğunluğuna göre bu temizliği artırarak daha da fazla yapabiliriz. Ayrıca kullandığımız kalemler. Kalemlerin de silinmesi önemli. Bunun dışında bilgisayarımız, klavyemiz, mause ve özellikle telefona dikkat edelim. Çünkü telefonu başkaları da kullanabilir. Ofiste özellikle ortak kullanılan telefonlar var. Bunları da dezenfektanlarla, alkolle temizlemek gerekiyor. Çünkü ahizeyi doğrudan solunum alanımıza değdirmiş oluyoruz. Ahizenin uygun şekilde temizlenmesi önemli. Cep telefonuna da dikkat çekebiliriz. Çünkü sürekli kullanıyoruz. Cep telefonlarını de sağa sola koyduğumuz için riski araçlardan biri. Ellerimizin temizliği konusunda ise sabunlu suda iyice yıkamamız gerekli. Ayrıca tırnak temizliği önemli. Bilekten itibaren ellerimizi yıkamamız gerekli. Ellerimiz temiz olduğu zaman daha fazla güvendeyiz. El hijyeni ardından solunum hijyeni önemli. Hapşırma veya öksürme durumda ağzımızı kapatıp, mutlaka temiz bir peçede kullanıp, çöp kutusuna atmamız ve elimizi yıkamamız gerekiyor. Sosyal mesafe de çok önemli. En az 1 metre mesafeli oturmalıyız. Ortamın havalandırması önemli bir konu."

Doğru bilinen yanlışları anlattı

Doğru bilinen yanlışları da açıklayan Erensoy, "Sıcak suyla, tuzlu suyla gargara yapıp ya da içerek virüslerin yok edileceği bilgisi doğru bir bilgi değil. Bunun yerine virüsün bize yaklaşmasını önleyici tedbirleri almamız gerekli. Bunun dışında bazı bitkilerin ve maddelerin, virüsü inaktive ettiği bilgisi var. Bu konuda da kanıtlı doğru veriler olmadan kullanmamak gerekiyor. Sirkenin kullanıldığını duydum mesela gargara için. Sirke asit bir madde. Bunun uzun süre boğazımızda tutarken, o bölgeyi tahriş ederiz. Sonrasında birçok virüsün girişini kolaylaştırabiliriz. Bir diğer konu maske kullanımı. Sağlıklı kişilerin maske kullanması doğru değil. Sağlıklı kişilerin eldiven de kullanması doğru değil. Maskenin hastalar tarafından takılması gerekiyor. Ayrıca maskelerin hasta kişilere bakanlar ya da sağlık görevlilerince takılması gerekiyor" dedi. 

'Ellerimi sık sık yıkıyorum'

Günlük ofis çalışmasında nelere dikkat ettiğini söyleyen Dr. Roza Çağlı (42), "Ellerimi sık sık yıkıyorum. Cep telefonu dizüstü bilgisayarı gibi aletleri temizliyorum. Kullandığım bilgisayar gibi teknolojik aletlerin ve masaların temizliğine dikkat ediyorum. Sık sık yıkıyorum" dedi. Dr. Mehmet Soylu ise, "Çalışmaya başlamadan önce kalem gibi klavye gibi bunların temizliğini yapıyorum. Kapı kolları ve masa gibi yüzeylerini temizliyorum. Kişiler arası mesafeye uyum gösteriyorum. Ayrıca odanın günlük havalandırılması gibi konulara hassasiyet gösteriyorum" dedi.