Sayın Hakan Fidan ve Sayın Binali Yıldırım cumhurbaşkanı yardımcısı olmalıdır

Türkiye tarihinin en kritik seçimlerine hazırlanıyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında hava karanlık ve puslu... Türkiye’nin bu karanlık ve puslu vadisinde yıkıcı ve bölücü unsurlar devrede; ülkenin aslanları, bozkurtları yerde, kartalları gökte teyakkuzda.

Pandeminin tüm dünya ekonomisindeki yıkıcı etkileri, Suriye İç Savaşı, Rusya-Ukrayna Savaşı, Azerbaycan-Ermenistan Savaşı, Afganistan’da Taliban’ın halkını püskürtücü etkileri ve tüm bunların ortasında kritik bir noktada olan Türkiye‘ye yansımaları ve depremler, seller muhalefetin iştahını kabartırken Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet aklı manevralarını, hamlelerini mevcut duruma göre yapmalıdır.

Hakan Fidan, MİT tarihinde en kritik döneme denk gelmiş bir MİT Müsteşarı.

2012'de FETÖ operasyonu, 17-25 Aralık olayları, Gezi Parkı olayları, 15 Temmuz Darbe Girişimi, Suriye İç Savaşı, ABD’nin PKK’ya açıktan silah ve lojistik desteği, Yunan Adaları'nı silahlandırması, Azerbaycan-Ermenistan Savaşı, Akdeniz’deki soğuk savaş, Rusya-Ukrayna arasında denge politikası gibi hiçbir MİT müsteşarının denk gelmediği kritik olaylara denk gelmiş ve süreci son derece başarılı yürütmüştür.

Kendine has karizması, sarsılmaz ve savrulmaz duruşu, Sayın Erdoğan‘a sadakati ile devletin emin ellerde olduğunu millete sonuna kadar hissettiren bir MİT Müsteşarı. Hiçbir MİT müsteşarı bu kadar dikkat çekmemişti. Liderlik vasfı çok belirgin ve güçlü bir karakter. Bir dönem araştırma ve gözlem yapmak üzere gittiğim Suriye bölgesinde bizzat MİT’in bölgede ne kadar etkili olduğunu, başta Rus istihbaratı ve El Muhaberat olmak üzere, diğer istihbarat örgütleri içinde nasıl etkili ve baskın olduğunu bizzat gördüm. Bu istihbarat başarısı bir devlet aklının yansımasıdır.

Binali Yıldırım, sadık dost, devlet adamı, görev adamı... Başta Başbakanlık, ardından Meclis Başkanlığı, AK Parti Genel Başkan Vekilliği, Ulaştırma Bakanlığı görevlerini başarılı bir şekilde yaptıktan sonra şu anda Türk Devletleri Teşkilatı, Aksakallılar Heyeti Başkanı olarak Kızıl Elma ülküsünü hayata geçirmek üzere görev yapıyor.

Alternatif lider olma gayreti göstermedi, parti kurup Sayın Erdoğan‘a muhalefet etmedi, verilen görev belediye başkan adaylığı dahi olsa yüz çevirmedi, aday-teşkilat uyumsuzluğuna rağmen teşkilatları şikayet edip mücadeleden vazgeçmedi, muhalefetin eline koz verip sevindirmedi, savrulmadı ve sarsılmadı. Sayın Erdoğan‘ın beraber yola çıktığı ve makam mevki sahibi yaptığı birçok yol arkadaşı gibi kerameti kendinden bilip yüz çevirmedi.

Kendisini ailesi üzerinden yıpratmaya çalıştılar, hatta dostlarının sessizliğine rağmen küsmedi, liderini yalnız bırakmadı.

Güçlü, sakin ve tevazu sahibi bir karakter. Asla halka tepeden bakmadı. Her zaman halkın içinde oldu. Nefsine yenilmedi ve güç zehirlenmesi yaşamadı.

Her zamanki gibi halktan biri oldu, geçmişini, geldiği yeri unutmadı ve sık sık duygulanarak ve inkâr etmeyerek Topal Dursun’un oğlu olduğunu gururla söyledi.

Sevildi, çok sevildi ama hiç değişmedi.

Mental yorgunluk yaşamadı, hep göreve hazır ve dinamik oldu.

ABD, NATO, İsveç, Finlandiya, Fransa, Yunanistan, Ermenistan, Rum kesimi, Avrupa’daki gizli Türkiye düşmanları, İsrail Siyonizm’i, FETÖ, PKK, PYD, YPG, DHKP-C tek vücut olmuş, 6’lı Masa ve Masa altındaki HDP, bulunmaz Hint kumaşı iki Belediye Başkanı fırsat bu fırsat şimdi Sayın Erdoğan’ı devirir, Türkiye’yi tekrar IMF’ye mahkûm eder, özerkliği hayata geçirir, HDP’lilere bakanlık verir, PKK’ya vurulan ölümcül darbeleri durdurur, Suriye’nin kuzeyinde PKK zihniyetli Kürt devleti kurdurur, Akdeniz’de Türkiye’yi pasivize eder, Baykar’a dokunur, İHA VE SİHA’ları üretimden kaldırır, Anayasa’dan Türklük kavramını kaldırır, Azerbaycan’a desteğini keser, Ortadoğu’da Türkiye’nin etkisini ortadan kaldırır, Yunanistan üzerinden sıkıştırıp, elini kolunu bağlarız derken bizim Sayın Erdoğan‘ın yanında cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görmek istediğimiz iki dava adamı Sayın Binali Yıldırım ve Sayın Hakan Fidan’dır.

Yeni MİT müsteşarı hiyerarşide önce Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hakan Fidan’a ve bir sonraki adımda da Sayın Erdoğan’a bağlanmalıdır.

Dönem kritik, Türkiye hiç olmadığı kadar hedefte.

Yüzüncü yılında hiç olmadığı kadar üzerine oyunlar oynanıyor.

Millî savunmadaki başarılar, yerli üretim araçlar, dört etrafında yanan ateşle beraber dört cephedeki mücadelesi ve söz sahibi olması Türkiye düşmanlarını daha da hırslandırdı.

İşte bu mevcut şartlarda millet Lider’in hemen yanı başında iki dava adamı, iki sadık dost Hakan Fidan ve Binali Yıldırım‘ı cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görmek ister.

Elbette son sözüm değişmedi, değişmeyecek:

Allah vatana, millete zeval vermesin,

Vesselam…