Tetanoz aşısı kaç gün içinde yapılmalı? Tetanoz aşısı neden yapılır? Tetanoz aşısı kaç yıl korur?

Doğada toz, toprak, gübre dahil her yerde bulunan Clostridium tetani denilen bakterinin neden olduğu enfeksiyon kişinin boyun ve çene kaslarında şiddetli kasılmalara neden oluyor. Deprem ile birlikte uzmanlardan uyarılar geliyor. Deprem bölgeleri için acil Tetanoz aşısının hem kurtarılanlara hem de enkaz çalışmaları yürütenlere uygulanması gerekiyor. Peki, Tetanoz nedir? Tetanoz belirtileri ne zaman başlar? Tetanoz aşısı nereden yapılır? Tetanoz aşı süresi ne? İşte detaylar...

Tetanoz aşısı kaç gün içinde yapılmalı? Tetanoz aşısı neden yapılır? Tetanoz aşısı kaç yıl korur?

Uzmanlar uyarıyor! Hem enkazdan çıkarılanlara hem de kurtarma çalışmaları yürütenlerin tümüne aşı yapılmalı. Boyun, çene kısmında şiddetli kasılmalara neden oluyor. Doğada toz, toprak, gübre dahil her yerde bulunan Clostridium tetani bakterisinin sebep olduğu Tetanoz hastalığı deprem bölgesi için ciddi risk oluşturuyor.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan deprem bölgesindeki potansiyel tehlike olarak görülen tetanoz hastalığı hakkında uyarılarda bulundu. “En korktuğumuz şey tetanoz” diyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Çünkü bu yıkıntı altından çıkarılan yaralıların tamamına… Eğer bir şekilde 5 yıl içinde tetanoz aşısı olmadığı öğrenilebilirse hemen çıkarılır çıkarılmaz yapılacak ilk işlerden biri tetanoz aşısı yapmak olmalı.” diyor.

TETANOZ NEDİR?

Tetanos; Clostridium tetani denilen bakteri tarafından oluşturulan bir enfeksiyondur. Doğada toz, toprak, gübre dahil her yerde bulunur. Sıklıkla kişinin boyun ve çene kaslarında şiddetli kasılmalara neden olduğu ve kişi ağzını açamadığı için ‘ Kazıklı Humma’ olarak ta adlandırılır.

TETANOZ BELİRTİLERİ NE, İLK BELİRTİLER NE ZAMAN BAŞLAR?

Tetanos mikrobunun vücuda girmesinden sonra oluşturdukları toksinler belirtilere neden olur. Kuluçka süresi genellikle 3-21 gündür (ortalama 10 gün). Yaranın tipine bağlı olarak bu süre 1 günden birkaç aya kadar değişebilir. Genellikle kısa kuluçka süresi ileri derecede kontamine yaralarda görülür ve hastalığın daha ciddi ve kötü prognozla seyredeceğinin işaretidir. En fazla görülen ilk belirti çene kaslarında spazmdır (kasılma). Bundan başka; baş ağrısı, ani ve istemsiz kas kasılmaları (en sık midede), bütün vücutta ağrılı kas sertliği, yutkunma sorunları, nöbetler, ateş ve terleme, yüksek kan basıncı ve kalp atışında hızlanma görülür.

Tetanosa bağlı gelişebilen komplikasyonlar ise şunlardır:

Vokal kordlarda (ses telleri) kontrolsüz ve istemsiz spazm, kemik kırıkları, hastane enfeksiyonları, akciğer embolisi, solunum yollarındaki yabancı materyallere bağlı gelişen aspirasyon pnömonisi, ölümle sonuçlanması muhtemel solunum güçlüğü (vakaların yüzde 10-20’si kaybedilir). Hastaneye yatırılmayan vakalarda ise ölüm yüzde 100’dür.

TETANOZ AŞISI NEDEN YAPILIR, NE ZAMAN YAPILMALI?

Tetanos kişiden kişiye bulaşmadığı için aşıyla önlenebilen diğer hastalıklardan farklıdır. Clostridium tetani, oksijensiz ortamda özellikle nemli ve ılık topraklarda, tozlarda ve gübrelerde yıllarca canlı kalabilen, insan ve hayvanların sindirim sistemlerinde de yaşayabilen bir bakteridir.

İnsanlara kontamine objelerle (tırnak, iğne, çivi gibi) oluşmuş kesiklerden ya da toz, toprak, dışkı veya tükürükle kirlenmiş yaralardan, yanık ve kazalarda meydana gelen ölü dokulardan, yeni doğanlarda göbek kordonundan bulaşır.

Dünya Sağlık Örgütünün 2002 yılında açıkladığı rapora göre tetanos nedeniyle dünya genelinde her yıl 213.000 ölüm olmaktadır. Vakaların çoğunun hijyenik doğum yapmayan kadınlar olduğu bildirilmiştir. Maternal Neonatal Tetanos denilen bu durum, tetanosa karşı bağışıklanmamış kadınlara doğum sırasında mikrobun bulaşmasıyla oluşmaktadır.

Tetanosdan korunmanın en etkili yolu tam aşılı olmaktır. Tetanos aşısı beşli karma aşı (DaBT-İPA-Hib) şeklinde 2,4,6. aylarda ve 18. ayda uygulanıyor.

Daha önceki aşılanma durumu bilinmeyen erişkinlerde tetanos aşılaması ise Td (erişkin tip difteri-tetanos) aşısı şeklindedir. Primer uygulama şeması üç doz olarak uygulanır; birinci doz ile ikinci doz arasında en az dört hafta, ikinci doz ile üçüncü doz arasında en az 6 ay bulunmalıdır. 10 yılda bir uygulanan hatırlatma dozlarıyla devam edilir.