TikTok’un yeni virali: USAME’NİN MEKTUBU

Geçtiğimiz çarşamba günü 14 Yahudi İnfluencer ve oyuncu, TikTok yöneticileriyle bir video görüşmesinde toplantı yaparak, bu sosyal medya ağında antisemitizmin yaygınlaştığını iddia ettiler ve yöneticilerden müdahalede bulunmalarını istediler.

Yaklaşık 90 dakika süren görüşmede aktörler Sacha Baron Cohen, Debra Messing ve Amy Schumer de yer aldı. Hamas ile ilgili bilinen İsrail yalanları arka arkaya sıralayan Yahudi ünlülerin gündeme getirdiği en önemli konu ise TikTok’ta günlerdir trend olan Usame bin Ladin’in 20 yıl önce yazdığı “AMERİKA’YA MEKTUP”uydu. Amerikalı gençler arasında viral olan mektuba dair videoların engellenmemesi eleştirildi. TikTok’un operasyonlar Başkanı Adam Presser ise “Söylenenlerde doğruluk olsa da elimizde tüm endişeleri giderecek bir sihirli düğme yok” diye cevap verdi.

Yıllarca beyin yıkadıktan sonra bu yaşananlar hayli şaşırtıcıydı.

Milyonlarca Amerikalı genç Usame Bin Ladin’in mektubunu okuyup “Wooow” diyor ve arkasından ekliyorlar:

“Bu mektup benim hayatımı değiştirdi.”

“Bu mektupla birlikte aydınlandım ve hayatımda bambaşka bir dönem başladı.”

Usame Bin Ladin’in 20 yıl önceki mektubunda Amerikalı milyonlarca gence wow dedirten neler vardı?

Üç sayfalık mektubun bizlerin yıllardır dillendirdiği hakikatlerin İslami bakış açısıyla dillendirilmesinin yanında ÇOK ÖNEMLİ VE FARKLI BİR YANI vardı.

Ama önce Usame Bin Ladin’i biraz olsun hatırlayalım.

KİMDİR USAME BİN LADİN?

Şaibeli 11 Eylül 2001 İKİZ KULELER saldırısının faili olarak gösterilen ve Barack Obama’nın başkanlığı döneminde Pakistan’da bir evde sıkıştırılarak öldürülen Usame Bin Ladin, ABD’nin terör örgütü olarak nitelediği El Kaide’nin lideri olarak tanımlanıyordu.

Biliyorsunuz, Amerika Birleşik Devletleri ve Batı kendi çıkarlarına hizmet etmeyen silahlı gruplara terörist der. Eğer onlar için çarpışıyor ve eylem yapıyorsa adları “Gerilla, Cihadist” ya da PKK’yı kamufle ederken olduğu gibi Suriye Demokratik Güçleri (SDG) isimleri takarlar.

Afganistan batağına saplanıp kalmış Sovyetler Birliği’ni devirmek için destekledikleri Cihadistlerin arasında yer alan, 1979 yılından itibaren mücadele veren, daha sonra orada 1988 yılında El Kaide’yi kuran Usame Bin Ladin ABD için bir halk kahramanıydı. Ancak Sovyetler Birliği Afganistan hezimeti ile birlikte hızla dağılınca Cihadçılar terörist oldu. Çünkü ele geçirmek istedikleri Afganistan’ı teslim etmek istemiyorlardı. Tabii eski dostları Usame Bin Ladin de hedefteki düşmanları olmuştu.

90'lı yıllarda bir dizi saldırıda hep Usame Bin Ladin'in adı geçti. 1993'de Dünya Ticaret Merkezi'nin bombalanmasıyla, 1995'de Riyad'da bir arabaya konan bombayla, 1996'da S. Arabistan'da 19 Amerikan askerinin ölümüne yol açan saldırıyla ve 1998'de ABD'nin Kenya ve Tanzanya'daki büyükelçiliklerine düzenlenen büyük saldırılarla ilişkilendirildi.

CESEDİNİ KİMSE GÖRMEDİ

Bu kriz giderek derinleşerek 11 Eylül 2001’deki ikiz kulelere yönelik soru işaretleriyle dolu saldırıyla birlikte yeni bir aşamaya evrildi. Yeşil Kuşak teorisi çerçevesinde “İslamcılar”ı kullanarak komünizmi kuşatan ABD, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla amacına ulaşmış, bu kez hedefe Müslümanları koymuştu. Artık sadece Müslüman ülkeler değil, Müslüman bireyler de düşmandı. Tam bir cadı avı başlatıldı.

En çok aranan 10 terörist arasında yer aldı.

Usame bin Ladin’in, 2 Mayıs 2011 yılında Pakistan’da Amerikan Özel Kuvvetleri tarafından yapılan bir operasyonla öldürüldüğü bildirildi. Cesedini kimse görmedi. Obama’nın verdiği bilgiye göre Amerikan gemisinden denize atıldı.

İşte bu Usame bin Ladin şimdi 20 yıl önce yazdığı mektupla dünyanın en çok kullandığı sosyal medya ağı olan TikTok’ta viral olmuş durumda.

BU MEKTUBUN SIRRI ÇOK AÇIK SÖZLÜ OLMASINDA

Bir hayli uzun bir mektup. Okudum baştan sona. Siz de internetten ulaşabilirsiniz. Dediğim gibi Amerikan emperyalizminin ve güdümündeki devletlerin zorbalıklarını, hırsızlıklarını, vahşetini anlatan, hatırlatan bir mektup. Pek çok çağrısı var Ladin’in. Ama iki soruyla başlıyor mektubuna:

İlk soru: Neden sizinle savaşıyor ve size karşı çıkıyoruz?

İkinci soru: Sizi neye çağırıyoruz ve sizden ne istiyoruz?

Sonra da cevaplarını veriyor.

İlk soruya cevabı:

Çünkü bize saldırdınız ve saldırmaya devam ediyorsunuz.

AMERİKALI VE BATILI SİVİLLER NEDEN HEDEFTE?

Usame Bin Ladin mektubunda Filistin’den Irak’a, Lübnan’dan Afganistan’a uzun bir tarihi süreci, işgalleri, soykırımı, katliamları, açlığı ve trajedileri anlattıktan sonra meseleyi Batılı emperyalist ülkelerde yaşayan SİVİLLERE getiriyor.

Soru şu:

“Onların hiç mi sorumluluğu yok kendi seçtikleri yöneticilerin bu korkunç saldırı ve katliamlarında, sömürgeciliklerinde?”

Yani sunulan tüm gerekçeler yapılan eylemlerde ölen sivillere yönelik saldırıları haklı çıkarmaz mı? Bin Ladin’in buna bir cevabı var:

“Bu argüman, Amerika'nın özgürlükler ülkesi olduğunu ve bu dünyadaki liderleri olduğunu sürekli tekrarlamanızla çelişmektedir. Yani Amerikan halkı kendi özgür iradesiyle hükümetini seçer, bu seçim onun politikalarını kabul etmelerinden kaynaklanır. Dolayısıyla Amerikan halkı İsrail'in Filistinlilere yönelik baskısını, topraklarını işgal ve gasp etmesini, Filistinlileri sürekli öldürmesini, işkence etmesini, cezalandırmasını ve sürgün etmesini seçmiş, kabul etmiş ve desteklediğini teyit etmiştir. Amerikan halkı, hükümetlerinin politikalarını reddetme ve hatta isterlerse değiştirme yeteneğine ve seçimine sahiptir.”

“BİZE SALDIRILARI FİNANSE EDENLER AMERİKAN HALKIDIR”

Usame Bin Ladin, Amerikan halkı ile ilgili düşüncelerindeki dozu giderek artırarak şöyle sürdürüyor mektubunu:

“Afganistan'da bizi bombalayan uçakları, Filistin'de evlerimizi vuran ve yok eden tankları, Arap Körfezi'nde topraklarımızı işgal eden orduları ve Irak'ın abluka altında tutulmasını sağlayan filoları finanse eden vergileri ödeyenler Amerikan halkıdır. Amerikan ordusu da Amerikan halkının bir parçasıdır. Bize karşı savaşan Yahudilere utanmadan yardım edenler de aynı halktır. Bize saldıran Amerikan kuvvetlerinde hem erkeklerini hem de kadınlarını istihdam edenler Amerikan halkıdır. Bu nedenle Amerikan halkı, Amerikalılar ve Yahudiler tarafından bize karşı işlenen tüm suçlardan masum olamaz. Yüce Allah, intikam alma iznini ve seçeneğini meşru kılmıştır. Bu nedenle, eğer bize saldırılırsa, bizim de karşılık verme hakkımız vardır. Kim bizim köylerimizi ve kasabalarımızı tahrip ederse, bizim de onların köylerini ve kasabalarını tahrip etme hakkımız vardır. Kim bizim servetimizi çalmışsa, bizim de onların ekonomisini yok etme hakkımız vardır. Ve kim bizim sivillerimizi öldürdüyse, bizim de onlarınkini öldürmeye hakkımız vardır.”

İKİNCİ ÇAĞRININ CEVABI

Usame Bin Ladin ikinci sorunun cevabını ise şöyle veriyor:

“Uluslararası hukukun kararlarına ve politikalarına saygı göstermeye çağırıyorum. İsrail 50 yılı aşkın bir süredir Amerika'nın tam desteğiyle BM kararlarını ve kurallarını duvara toslatıyor.

Ayrıca size bavullarınızı toplayıp topraklarımızdan çıkmanızı tavsiye ediyoruz.

Sizleri ülkelerimizdeki yozlaşmış liderlere verdiğiniz desteği sona erdirmeye çağırıyoruz. Politikamıza ve eğitim sistemimize müdahale etmeyin. Bizi rahat bırakın, yoksa bizi New York ve Washington'da bekleyin.

Ayrıca sizi, bizlerle hırsızlık ve işgal politikaları yerine karşılıklı menfaatler temelinde ilişkiler kurmaya ve Yahudileri destekleme politikanızı sürdürmemeye çağırıyoruz.

Eğer tüm bu şartlara cevap veremezseniz, o zaman İslam ümmeti ile savaşmaya hazırlanın."