Adalet mülkün temelidir

MHP lideri Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlandığı 28 Mayıs 2023 akşamı, MHP Genel Merkezi'nde yapmış olduğu konuşmada, Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın 13. Cumhurbaşkanı seçildiğini belirterek şu ifadeleri kayda geçmişti:

“Türk milleti tarih yazmıştır. İstikrar ve güvenliğimiz, iç barış ve huzur ortamımız sandıkta müdafaa edilmiştir. Bugün 85 milyon vatandaşımızın tamamı kazanmıştır. Bugün mazlumlar, milli birlik ve kardeşliği kalbinde bayraklaştırmış herkes kazanmıştır. Bugün kucaklaşma, kaynaşma ve muhabbet kazanmıştır. Kaybeden kötülerdir, kanlı heveslerdir. Hain ve kötürüm niyetlerdir. 28 Mayıs, fetih öncesi bir tarih olarak fethin önemi ne ise siyasete de o önemi kazandıracaktır. Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez.”

Devlet Bahçeli, sıradan bir parti lideri değildir. Devlet adamlığı vasfı ile beş bin yıllık Türk devlet tarihinin hafızasını temsil eden bir konuma sahiptir. Türk milletinin, Türk devletinin birlik beraberliği, bekası söz konusu olduğunda güvenli bir liman gibidir. Bu oy oranlarının üstünde bir meseledir. MHP’ye oy versin veya vermesin her kesim tarafından bu gerçeklik kabul edilir.

Türkiye’nin etrafı ateş çemberine dönmüş durumda, siyasi, ekonomik, dini küresel bir saldırı altındayız. Hamas- İsrail savaşı şiddetini artırarak devam ediyor. İsrail, Gazze’de adeta soykırım gerçekleştiriyor. Sivillerin bindiği konvoyu, sığındığı hastaneleri, okulları vuran İsrail’in insanlık dışı, kural tanımaz, acımasız, vahşi yüzü açık delillerle zihinlerdeki yerini alıyor. İsrail devleti artık iflah olmaz…

Ortadoğu’da gerginlik kasıtlı olarak yükseltiliyor. Vesayet savaşları ile dengeler değişiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşılıklı itidal çağrısı ile arabulucu rolünde, diplomasi ve kararlılık noktasında doğru ve kontrollü bir dış politika yürütüyor. Burada Cumhur İttifakı faktörü kendini gösteriyor.

Türkiye, dış politikada geçmişte düştüğü hatalara artık düşmüyor ve Türkiye’yi de içine alacak daha büyük bir kötülük planının parçası olmuyor. Hamas’ı bahane ederek savaş gemilerini Doğu Akdeniz’e konuşlandıran ABD ve İngiltere; Irak, Suriye, Filistin ve bugün Gazze’de yaşanan insanlık dramının planlayıcısı ve suç ortağıdır.

Türkiye bütün dünyayı Gazze’de yaşanan vahşeti durdurmaya davet ediyor. Kan ve gözyaşından beslenen devletler Ortadoğu’daki fitneyi Türkiye’nin içine taşımak istiyor. Türkiye bu noktada iç cepheyi sağlamlaştırarak kendini korumaya almalı…

Genel seçimlerin üzerinden beş ay geçti. Muhalefetin tutumunu, Davutoğlu’nun dış politikaya dair yanlış yönlendirmelerini gören ve beş ay öncesine kadar 6’lı Masa’ya umut bağlamış seçmen, “verilmiş sadakamız varmış, ucuz atlatmışız, iyi ki bunlar seçimi kazanıp iktidara gelmemiş” itirafında bulunuyor.

Yaşanan olaylar, edinilen tecrübeler ışığında, Türk milliyetçiliği temel alınarak Cumhuriyet, Atatürk ve dini değerler ile barışık toplumsal bir yapı oluşuyor. Tabii ki bu Türkiye’yi bölmek, karıştırmak isteyenlerin beklentisi dışında bir gelişme. Dolayısıyla Türkiye’yi rahat bırakmayacaklar…

Dünya bir kırılma anı yaşıyor. Çok kritik bir zaman diliminden geçiyoruz. Siyasi, ekonomik, sosyal krizlerin, vesayet savaşlarının tam ortasındayız…

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, endişelerini ortaya koyduğu ve tedbirli olunması gerektiğini vurgulayan, “önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez” sözü uyarı niteliğinde tam da bu günlere ayna tutuyor.

Türkiye, “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” çizgisinde kalarak, iç politikadan dış politikaya milletin yararına düzenlemeler yaparak içeriden ve dışarıdan gelecek tehlikelere ve tehditlere karşı durabilir. Çok kutuplu yeni dünya düzeni şekillenirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Cumhur İttifakı'nın özelikle Devlet Bahçeli’nin varlığı önem arz ediyor. Bu sürece muhalefetin iktidarı ile girmek de vardı...

Türkiye geçmişte yapılan hatalardan ders çıkararak, bölgesinde kurulan oyunların içine çekilmeden ayakta durmayı başarmalı ve bölgesel güç olma iradesini güçlendirmeli…