Hacer Haniç

Hacer Haniç

Son Yazıları

Egemenlikten federasyona uzanan kırılma noktası

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 19 Ekim’de sandık başına gidiyor. Bu seçim, yalnızca yeni bir cumhurbaşkanının kim olacağını belirlemeyecek; Ada’nın geleceğini, Türkiye’nin bölgesel vizyonunu ve Doğu Akdeniz’deki dengeleri de şekillendirecek. Kıbrıs Türk halkı, uzun yıllardır süregelen belirsizliklerin içinde kendi yol haritasını yeniden çizmeye hazırlanıyor. Karşılarında adaylarla birlikte iki farklı gelecek tasavvuru duruyor.

Bir yanda uluslararası izolasyonlara karşı Ankara ile tam uyum içinde yürüyen “iki devletli çözüm” anlayışını savunan Ersin Tatar, diğer yanda adanın geleceğini federatif bir yapı içinde, Avrupa Birliği ekseninde ve karşılıklı siyasi eşitlik temelinde konumlandıran Tufan Erhürman yer alıyor. Seçim, bu iki vizyon arasındaki farkı net biçimde ortaya koyacak. Bu nedenle oy pusulası, kişisel tercihten öte, toplumsal yön duygusunu da temsil edecek.

Yazının Devamı

Türkiye: Ateşkesin gerçek teminatı tek ülke

Donald Trump, Şarm El-Şeyh zirvesinde kendisini bir “barış mimarı” olarak takdim etse de çelişkilerle dolu siyasi geçmişi, bu imajla taban tabana zıt bir yerde duruyor. Trump’ın politik hayatına bakıldığında her büyük çıkışın ardında kısa vadeli bir çıkar, her “barış” çağrısının arkasında ise kendi iç kamuoyuna dönük bir siyasi şov olduğu görülüyor.

2018’de Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyarak Filistin meselesinin dengelerini altüst eden yine Trump’tı. Aynı Trump, bugün “Ortadoğu barışını” sahneye koyuyor. Bir yandan İsrail’e koşulsuz destek verirken, diğer yandan Müslüman ülkelere “dostluk” mesajları gönderiyor…

Yazının Devamı

Karadeniz’i saran tehdit

Trabzon’daydım. İlk kez böyle bir tabloyla karşılaştım. Bizzat gözlemlediğim, yaygın ve endişe verici bir durum: kahverengi kokarca böceği istilası. Fındık bahçeleri, tarlalar, meyve ağaçları, evlerin duvarları, pencere kenarları ve insanların yaşam alanlarının içinde dahi bu böcekler yoğun biçimde görülüyor. Her geçen gün sayılarının arttığı, özellikle sabah ve akşam saatlerinde duvar yüzeylerinde lekeler oluşturacak kadar toplu halde duruyorlar ve kümelendikleri dikkat çekiyor. Kış mevsimine yaklaşırken sıcak yüzey arayışı, böcekleri evlerin içine doğru yönlendiriyor.

Vatandaşlar pencerelerini açamıyor, balkonlarında biriken böcek kalıntılarından şikâyet ediyor. Dışarı asılan çamaşırları sarıyorlar. Bazı yerlerde temizlik ve ilaçlama çalışmaları yapılmasına rağmen, birkaç gün içinde yeniden aynı manzara ortaya çıkıyor. Özellikle yaşlılar ve çocuklu aileler, böceklerin yaydığı keskin koku ve temasta oluşabilecek alerjik reaksiyonlar nedeniyle tedirgin.

Yazının Devamı

Bu feleğin çemberini kim kıracak?

"Bilmesi gerekenlerin bilmediğini hissettim. Biz belediyeye işe aldığımız personelin yüzde 75-80'ini CHP’den aldık. Bu bakış açısıyla, bu doğrultuda ben hep partime ve sizlere aidiyet göstermeye çalıştım, devam ettim. Bu manada yine işe aldığımız arkadaşların yüzde 75'i CHP silsilesinden gelme il ve ilçe başkanlığından oraya yönlendirilip gelme ya da onların aracılığı ile gelmedir. Bunun haricinde aldıklarımız ise kaynakçı almışızdır, lastikçi almışızdır, hidrolikçi almışızdır, vidanjörün arkasında zor şartlarda çalışacak arkadaşlar almışızdır."

Bu sözler Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse'ye ait. Aslında sistemin işleyişindeki bozuklukları, çürümüşlüğü çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Üstelik bir belediye başkanının bu tabloyu saklama ihtiyacı duymaması, tam tersine normalleştirmesi ve neredeyse bunu bir lütuf gibi sunması, işin vahametini ortaya koyuyor. Daha da vahim olan ise şu: Bu sözler üzerine partiden her hangi bir açıklama gelmemesi. Ne bir özür, ne de bir düzeltme…

Yazının Devamı

Restorasyon mu, tahrifat mı?

Edirne'nin siluetini süsleyen, Mimar Sinan'ın "ustalık eserim" dediği Selimiye Camii'nin restorasyon çalışmaları, restorasyon mu tahrifat mı konusunu yeniden gündeme taşıdı.

2021 yılında başlatılan restorasyon süreci, mevcut kalem işlerinin ve hat süslemelerinin kazınıp "16. yüzyıl özgünlüğüne" dönülmesi yönündeki öneriler; koruma ilkeleri, tarihsel katmanların değeri ve UNESCO miras kimliği açısından ciddi endişeler doğurdu. Özellikle caminin ana kubbesindeki süslemelerin değiştirilmesi planı, özgünlüğün korunması ve tarihsel katmanların bütünlüğü açısından sanat ve akademik camia başta olmak üzere kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Yazının Devamı

TEKNOFEST: Geleceğin rotasını gençler çiziyor

Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, bu yıl 17-21 Eylül 2025 tarihlerinde İstanbul Atatürk Havalimanı'nda düzenlendi. İlk kez 2018'de start verilen bu büyük organizasyon, aradan geçen yedi yılda Türkiye'nin teknoloji vizyonunun en güçlü simgelerinden biri haline geldi.

Festivalde bu yıl 64 yarışma, 565 bin takım ve 1 milyon 200 bin yarışmacı vardı. Bu bir rekor. Asıl dikkat çekici nokta, katılımcıların önemli bir kısmının gençlerden oluşması ve etkinliği 11 milyon kişinin yerinde takip etmesi. Bu rakam, Türkiye'de bilime ve teknolojiye olan ilginin sınırlı bir çevreye değil, geniş toplumsal tabana yayıldığını gösteriyor.

Yazının Devamı

Telefonların içinde İsrail’den bir parça var

15 Eylül 2025’te Kudüs’te düzenlenen “50 Eyalet – Bir İsrail” programında konuşan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’den gelen kongre heyetine dönüp şu sözleri sarf etti: “Cep telefonunuz var mı? Elinizde tuttuğunuz telefonların içinde İsrail’den bir parça var.” İlk bakışta bu ifadeler, İsrail’in yüksek teknoloji ihracatına yaptığı bir vurgu gibi algılansa da gerçekte kaygı verici ve rahatsız edici bir soruyu akla getiriyor.

Cep telefonu teknolojisi kimin kontrolünde? Cep telefonlarımızı yanımızdan ayırmıyoruz. Konuşmalarımız, mesajlarımız, konumlarımız, fotoğraflarımız… Kısacası özel hayatımızın neredeyse tamamı bu el kadar cihazların içine sığmış durumda.

Yazının Devamı

Kınamanın ötesinde somut adımlar atma vakti

İsrail, geçtiğimiz hafta Katar’ın başkenti Doha’da Hamas’a ait olduğu belirtilen hedeflere hava saldırısı düzenledi; saldırıda Hamas yetkililerinin yanı sıra Katar güvenlik görevlileri de hayatını kaybetti. Katar yönetimi bunu ülkenin egemenliğine açık saldırı ve uluslararası hukukun ihlali olarak nitelendirdi. Türkiye de Katar’a destek verirken, saldırı ABD’nin Katar’daki El-Udeyd Üssü’nü gündeme taşıdı.

Bu gelişmelerin ardından İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında artan insani kriz nedeniyle Katar’ın başkenti Doha’da olağanüstü toplandı. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin ev sahipliğinde yapılan zirveye çok sayıda ülkenin lideri katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu zirvede yerini aldı.

Yazının Devamı

Çöküşün kıyısındaki Batı

Güvenlik, özellikle büyük şehirlerde şiddet olaylarının arttığı zamanlarda siyasetin en önemli argümanlarından birine dönüşür. İnsanlar, can güvenliğinin sağlanmasını, suçluların ağır cezalarla caydırılmasını ister. Ancak, bu tür taleplerin hukuki, etik ve toplumsal sınırları vardır. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Washington DC’de cinayet işleyenler için idam cezası talep etmesi önerisi, bu sınırları tekrar gündeme taşıdı.

Bir üniversite kampüsünde, binlerce kişinin gözü önünde, tek bir mermi ile öldürülen bir isim: Charlie Kirk. Olayın üzerinden günler geçmesine rağmen saldırgan hâlâ yakalanamadı. Kullanılan profesyonel silah, saldırının soğukkanlılıkla planlanması, iz bırakmadan kaybolunması… Tüm bunlar, sıradan bir cinayetten ziyade “mesaj yüklü bir operasyon” ihtimalini güçlendiriyor.

Yazının Devamı

CHP’nin tarihi yolculuğu

9 Eylül 1922, İzmir’in kurtuluşu, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin zaferle taçlandığı, emperyalizme karşı verilen topyekûn direnişin sembolüdür. Bir yıl sonra 9 Eylül 1923’te ise Cumhuriyet Halk Partisi kuruldu. Parti önce “Halk Fırkası” adıyla siyasi hayata katıldı; 1924’te “Cumhuriyet” ifadesinin eklenmesiyle “Cumhuriyet Halk Fırkası” oldu daha sonra da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adını aldı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye siyasetinin en köklü kurumlarından biridir. Kurtuluş Savaşı’nın ardından, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan CHP, Anadolu’daki direniş ruhunun kurumsal bir çatıya kavuşmasını sağladı. Bu kuruluş, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini siyasal bir programa dönüştürdü. Devletin laik, ulusal ve halk egemenliğine dayalı karakteri, partinin ilke ve hedefleri doğrultusunda şekillendi.

Yazının Devamı

Sivas Kongresi: Yaşayan bir tarih

Türkiye gündemi, CHP’de baş gösteren kısır siyasi tartışmalarla, iç hesaplaşmalarla kilitlenmiş durumda. Parti içi hizipleşmeler ve yönetim krizi, CHP’nin adeta bir cadı kazanına dönmüş siyaset anlayışı ve bitmek bilmeyen kavgalar, sanıldığı gibi sadece CHP’ye zarar vermiyor, doğrudan Türkiye’nin siyasi iklimini de zehirliyor…

Bu durum, siyasal sistemin işleyişinde temsil boşlukları oluşturma ve ana muhalefetin enerjisinin kendi içinde tüketilmesine yol açmaktadır. Dahası, ana muhalefetteki bu karmaşa, iktidarın da kendi sorumluluk alanlarındaki temel meseleleri ikincil plana atmasına da zemin hazırlamaktadır. Zira sağlıklı ilerleyen bir demokraside güçlü iktidar, ancak güçlü ve yapıcı bir muhalefetin varlığı ile anlam kazanır.

Yazının Devamı

Türkiye’nin Şanghay diplomasisi

Çin’in Tianjin kentinde düzenlenen 25. Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi, Türkiye açısından diplomasi etkinliği ve küresel dengelerde şekillenen yeni düzenin ipuçlarını barındıran stratejik bir platform olarak öne çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onur konuğu sıfatıyla zirveye davet edilmesi, Türkiye’nin Avrasya jeopolitiğindeki bölgesel etkisinde önemli bir eşik niteliği taşıyor.

NATO üyesi bir ülke olarak Türkiye, Batı ittifakının parçası olmaya devam ederken, aynı zamanda Doğu eksenli iş birliklerinde aktif bir pozisyon alıyor. Bu davet, Ankara’nın hem Batı hem Doğu arasında köprü olma iddiasını güçlendirirken, ŞİÖ açısından da Türkiye’yi örgüt içi dengelerde değerli bir “stratejik ortak” haline getiriyor.

Yazının Devamı

Kamu görevi kişisel görüşlerle ihlal edilemez

Konya Meram Devlet Hastanesi’nde göz doktoru Hasan Hüseyin Uysal, muayene için gelen genç bir kızı, "kıyafetinin açık olduğu" gerekçesiyle muayene etmedi. Genç kızın yanında annesi olmasına ve muayenenin yalnızca göz üzerine yapılacak olmasına rağmen doktor, kişisel kanaatini gerekçe göstererek hastayı odasından kovdu ve hastaya "teşhirci" diyerek hakaret etti.

Sosyal medyaya yansıyan görüntüler toplumda haklı olarak bir öfke uyandırdı. Ardından doktorun geçmişte, 13 yaşındaki çocukların evliliğini "kendi iradesi varsa itiraz edilmemeli" diyerek savunma yaptığı paylaşımlar da ortaya çıktı. Bu skandal beyanlar üzerine hakkında soruşturma açıldı ve başhekim yardımcılığı görevinden alındı.

Yazının Devamı

Eğitimde fırsat eşitliği: Sorunlar ve çözümler

8 Eylül 2025’te başlayacak yeni eğitim-öğretim yılı için hazırlıklar sürüyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın himayesinde, öğrencilerin ders kitapları bu yıl da ücretsiz olarak dağıtılacak. Ancak ücretsiz kitap, eğitim maliyetinin yalnızca küçük bir bölümünü oluşturuyor. Kırtasiye masraflarından okul kıyafetlerine, servis ücretlerinden beslenme giderlerine kadar uzanan geniş bir liste, dar ve orta gelirli ailelerin bütçelerini zorluyor.

Enflasyonun yüksek seyrettiği bu ekonomik ortamda, ailelerin birçoğu çocuklarının temel eğitim ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekiyor. Türkiye’de eğitim-öğretim yılı başlangıcı artık aile bütçeleri için bir stres testi anlamına geliyor. Defter, kalem, boya kalemi, çanta gibi temel kırtasiye ürünlerinin fiyatı son bir yılda ortalama %80 arttı. Beslenme çantası ve okul kıyafetleri gibi zorunlu kalemler de benzer şekilde yükseldi.

Yazının Devamı

Kıbrıs’ta Satranç Tahtası: Türkiye Ne Yapmalı?

Doğu Akdeniz’de taşlar yeniden oynuyor. Kıbrıs dosyası bir türlü kapanmayan, her defasında yeni bir sayfa açan o “zor meselelerden” biri. Fakat son aylardaki gelişmeler öyle sıradan değil; Rum tarafının elini güçlendiren uluslararası hamleler, enerji denklemleri ve hukuki baskılar işin rengini değiştirmeye başladı.

Birleşmiş Milletler’in başlattığı yeni Cenevre süreci kulağa umut verici geldi. Ne var ki en temel konularda bile adım atılamıyor. Yeni sınır kapıları konusunda dahi mutabakat çıkmadıysa, büyük başlıklarda ilerleme hayal gibi görünüyor. Pile yolu meselesi de aynı minvalde: “teknik” gibi gözüken bir yol çalışması, her seferinde egemenlik tartışmasını gündeme taşıyor.

Yazının Devamı