Hulusi Akar, 15 Temmuz'da yaşadıklarını ilk kez tv100'e anlattı: Türkiye’de yeni bir darbe tehlikesi var mı? Mehmet Dişli helikoptere nasıl bindi?

15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, yaşananları ilk kez tv100'de anlattı. Kübra Par'ın "Türkiye’de yeni bir darbe tehlikesi var mı?" sorusuna Akar "Bütün parametrelere baktığınızda böyle bir şey yok. fakat olabilir, ihtiyatı elden bırakmamak lazım, bizim her an her şeyi kontrol etmemiz lazım. şu anda terörle mücadelede duruma son derece hakimiz ama rehavete kapılmıyoruz." yanıtını verdi. Akar, Mehmet Dişli'nin helikoptere nasıl bindiğini de anlattı.

FETÖ'nün hain darbe girişiminin 7'nci yıl dönümünde, dönemin Genelkurmay Başkanı ve Eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, tarihi geceyi ilk kez tv100'de Kübra Par'la  Farklı Açılar'a anlattı. 

Hulusi Akar'ın açıklamaları şu şekilde;

MEHMET DİŞLİ HELİKOPTERE NASIL BİNDİ?
Sabaha kadar beni ikna etmeye uğraştılar. Gelip gidiyorlar. Biz bağırıp çağrıyoruz. 'Beni serbest bırakın. Bu işten vazgeçin, bu yaptığınız alçaklıktır' dedim. Televizyon açıldı, bombalanan yerleri gördük. Öncesinde köprüyü gördük. 'Bu ne rezillik, siz ne yapıyorsunuz?' dedik. Polis merkezinin bombalanmasını görünce daha çok küfür ettik. En son söyleyebildiğimiz 'güneş ağırmadan şu rezilliği kesin' dedik. En sonunda sabaha karşı ümitleri kesildi.  Sabah saatlerinde ‘Cumhurbaşkanı’na ulaşamıyoruz’ dediler. Telefom yanımda yok, almışlardı. Telefon numarası bulmakta güç. Sonunda Binali Yıldırım’la görüştüm. Darbenin gittiğini anlayınca ‘Gidebilirsiniz’ dediler, daha saygılı olmaya başladılar. 'Genelkurmaya gideceğim' dedim. Helikopter sahasına gittik Akın Öztürk ‘Ben de geleyim’ dedi, ‘Sen burada kal’ dedim, güvenmedim. Mehmet Dişli helikoptere kadar geldi, 'sen de kal dedim' dedim. Mehmet Dişli "benim helikoptere binmem lazım, burada uçak kaldırmıyorlar, kalkan uçakları düşürüyorlar, ben de telefonla irtibat kurup helikopterde genelkurmay başkanı var diyerek emniyetle intikali sağlayacağım" dedi. Binali Yıldırım 'genelkurmaya gitmeyin, daha kontrol altında değil' dedi biz Çankaya'ya gittik. Tuğrul Türkeş'e 'bu adam kim' deyince Mehmet Dişli için 'beni tutuklayan buydu' dedim. 

O GECE YAŞANANLAR NASIL BİR İZ BIRAKTI?
Daha temkinli olmak gerekiyor, orada dinleme yapmışlar, her şeyimiz açık. Bütün bunların sonunda Sayın Cumhurbaşkanı’mızın asil milletimizi sokağa çağırmasıyla milletimiz bu hainlere karşı durdu ve demokrasimiz kazandı, milletimiz kazandı. Diğer ülkelere ders oldu. 

ASKERE GÜVEN TEKRAR NASIL KAZANILDI?
Sıkıntılı günlerden, karanlık günlerden TSK’nın tarihine yaraşır bir noktaya gelmek için çaba sarf ettik. Bu konuda arkadaşlarımızla beraber gece gündüz demeden FETÖ’yle, PKK’yla, YPG’yle, DEAŞ’la yurt içinde, yurt dışında tereddütsüz ne varsa yaptık. Darbe girişiminden bir ay sonra planlamayı yaptık ve Fırat Kalkanı Harekatı'nı yaptık. 4 bine yakın DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Bunu bütün dünyasının görmesi lazım.

20 BİN HAİN TSK'DAN TEMİZLENDİ
Bu mesele akabinde MİT’le, Emniyet’le, Cumhuriyet Savcılıklarımızla, basınımızla hep beraber olmak suretiyle elde edilen bütün bilgiler değerlendirildi. Bunların sonunda 20 bin hain TSK’dan temizlendi. Yeni bilgi belge çıktıkça mücadelemizi sürdüreceğiz. Büyük bir kararlıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. 

"1 PİLOT 5 PİLOTUN İŞİNİ YAPTI"
Darbe girişimi olmadan önce, hainleri ordudan atmadan önce de bizim pilot açığımız vardı. Onları attıktan sonra açığımız çok fazla olmasına rağmen 1 pilot 5 pilotun işini yaptı. 'Gık' demediler'

DARBEYLE DOĞRU ŞEKİLDE HESAPLAŞILABİLDİ Mİ?
Yargı organlarımız büyük bir özveriyle çalıştılar ve kararlarını verdiler. İçeriden, dışarıdan FETÖ vs. örgütler fitne fesat yaymaya devam ediyorlar. İftira operasyonlarına devam ediyoruz. Biz de Cumhurbaşkanı’mızın lideriyle bakanlık olarak, silahlı kuvvetler olarak onlara olguyla cevap verdik. 

TÜRKİYE’DE YENİ BİR DARBE TEHLİKESİ VAR MI?
Bütün parametrelere baktığınızda böyle bir şey yok. Fakat olabilir, ihtiyatı elden bırakmamak lazım. Bizim bir askeri tabirimiz var; İtimat kontrole mani değildir. Bizim her an her şeyi kontrol etmemiz lazım. Şu anda terörle mücadelede duruma son derece hakimiz ama rehavete kapılmıyoruz. Su uyur, düşman uyumaz. Terörle mücadelede çok şükür 40 binden fazla teröristi etkisiz hale getirdik. Mücadele bitti demiyoruz, devam ediyoruz. Bunlar Türkiye'yi terk etti, bırakıyoruz demiyoruz. Neredeyse bunlar mücadele ediyoruz. Hiçbir şekilde yuvalanan teröristlere müsaade etmiyoruz.

"MAALESEF GEREKLİ KARŞILIĞI ALAMADIK"
(15 Temmuz’un arkasında uluslararası destek var mıydı?) Belli olmuyor mu? Burada NATO’dan müttefikimiz olan bir ülke ABD, Adalet Bakanlığı’mız oraya 80’den fazla klasör gönderdi. Bu ne demek? Destek değil mi bu? Bu kadar insanı şehit ettiler, yaraladılar. NATO’dan gelenlere gösterdik bomba atılan yerleri, ‘üzüldük’ dediler ama bu yetmez, taraf olmak lazım. Maalesef gerekli karşılığı alamadık. Yunanistan kaçanları vermedi, teröriste yardım ve yataklık yaptılar. 

GATA VE ASKERİ HASTANELER GERİ DÖNER Mİ?
Bunu zaten biz sürekli çalışyoruz. Bu bir süreç meselesi. Nerede yanlış var diye konuşuluyor, görüşülüyor. Eğitim konusunda Milli Savunma Üniversite'miz var. Sürece göre kararlar veriliyor.

Sağlık konusuyla alakalı cumhurbaşkanımız direktif verdi. İhtiyaçlar, sorunlar nedir? Bunların karşılanması meselesi. Silahla yaralanma gibi işlemleri tekrar yapıldıkça uzmanlık kazanılıyor. Sağlık Bakanlığımız bu konuda çalışmalarını yapıyor. Operasyona yakın yerlerdeki hastaneler güçlendirildi. Buna rağmen yapılması gereken çalışmalar söz konusu. Onu da görüşüp çözmeye çalışıyoruz.

O GÜNLERİ EŞİ VE ÇOCUKLARI NASIL ANIYOR?
Onların anlattıkları da beni üzdü. Olayın içinde kendimiz yaşıyoruz fakat onlar bir belirsizlik içinde. Eşimi aradım ‘Akıncı’da olduğumu söyledim’ onlar bunu duyuyorlar, biraz sıkıntı yaşamışlar. 

İSVEÇ VE NATO MESELESİ
İsveç konusu Sayın Cumhurbaşkanı’mız tarafından açık bir şekilde dillendirildi. Biz bütün yıl boyunca onlardan bir şey istemedik, taahhüt ettiğiniz tedbirleri almalarını bekledik fakat Kur’an’ın yakılması vs. bunlara göz yumdular. Biz olayları yakından takip ediyoruz, bu aşamada diğer ülkelerin Türkiye’ye ‘Şöyle yapın, böyle yapın’ demeleri haksızlık. 

F-16’LARLA İLGİLİ BEKLENTİ KARŞILANACAK MI?
Dünyadaki en çok F-16’ya sahip filoların başlarında geliyoruz. Bizim için son derece pratik bir çözüm, başlangıçtan itibaren Pentagon ve askerler bizim bu talebimize ‘Evet’ dedi. Bu sürece Pentagon, Savunma Bakanlığı ve Beyaz Saray olumlu bakıyor olay kongreye kalıyor. Dolayısıyla bu devam eden bir süreç, bizim anladığımız Biden, Cumhurbaşkanı’mıza F-16’nın olumlu sonuçlanması için tavrını belli etmiş.