Kılıçdaroğlu göründüğü gibi biri mi?

Birkaç gün önce Ankara’da herkesin yakından tanıdığı, benim de dostum olan, hemen her parti tarafından sevilen, tanınmış bir emekli askerle konuştum. Söz Sayın Kılıçdaroğlu’ndan ve son söylediği akıllara ziyan, “Türkiye’nin cari açığı kapatmak için uyuşturucu parasını kullandığı” iddialarından açıldı. “Kemal Bey bildiğiniz gibi biri değil” dedi. Laf döndü dolaştı, 15 Temmuz’dan sonra darbeye karşı duruşu simgeleyen Yenikapı Mitingi'ne geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yenikapı Mitingi'ne bütün partilerin katılmasına büyük önem verdiğini, Kemal Bey’in mitinge katılması için görüşme yapmak üzere kendisinin görevlendirildiğini söyledi. Şunları anlattı: “Herkes Kemal Bey’in o mitinge istemeyerek katıldığını falan söyler. Hiç öyle değil. Darbeye karşı duruşu netti. Mitingle ilgili ayrıntıları konuştuk. Sonra ben Binali Bey’e gittim. Durumu anlattım. Binali Bey, Kılıçdaroğlu ile görüştü. Sonuçta mitinge katıldı. Kemal Bey göründüğü gibi biri değil.”

“YPG TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR”

Eyvallah.

Bakacağız: Kemal Bey göründüğü gibi biri değil mi, yoksa görünen köy kılavuz istemez mi?

Önce Kemal Bey’in nasıl göründüğüne bakalım.

Eskiden başlayalım; tarih 2 Ekim 2014. Kemal Bey, “YPG terör örgütü değildir” diyor.

Hadi bunu 2014 şartlarında söylediğini varsayalım.

Tarih 26 Şubat 2016. Kemal Bey, “PYD’ye terörist örgüt diyor musunuz?” sorusuna bu kez şu cevabı veriyor: “Eğer bir örgüt silahlı bir terör örgütüyle ilişkilerini hala sürdürüyorsa, onu terör örgütü olarak kabul etmek gerekiyor. Bir örgüt eğer gerçekten PKK terör örgütüyle arasına mesafe koyuyorsa, o örgütü kınıyorsa, biz terör örgütü değiliz diye net ve somut bir açıklama yapıyorsa elbette biz bu açıklamaya önem veririz.”

İkinci cümleye dikkat; PYD’yi, PKK ile arasına mesafe koyan, “Biz terör örgütü değiliz” diye net ve somut açıklama yapan bir örgüt olarak tanımlıyor.

Kılıçdaroğlu, açık ve net “PYD terör örgütüdür” demiyor.

ŞECAATİN ARZ EDERKEN SİRKATİN SÖYLEMEK!

Hakkını teslim edelim, 2018’de grup tolantısında, Erdoğan’ın, “Yiğitsen çık söyle; PKK- PYD terör örgütü müdür?"  sorusuna, “Bunlar terör örgütüdür” diye kısa ve “PKK/PYD” adını kullanmadan karşılık veriyor. Hepsi o kadar.

Sayfaları hızlı çevirelim.

Tarih 26 Ekim 2021. CHP, Suriye ve Irak’a sınır ötesi operasyonunun iki yıl daha uzatılmasını öngören tezkereye HDP ile birlikte “hayır” oyu veriyor.

Hani PYD ve PKK terör örgütüydü?

Bu tezkereye “hayır” oyu vermenin anlamı; “PKK ve PYD’ye operasyona karşıyım” demekten başka bir şey değildir. Şecaatin arz ederken sirkatin söylemek.

Haziran 2022 Libya tezkeresine CHP yine HDP ile “hayır” diyor.

Tarih 12 Eylül 2022. CHP Parti Meclisi Üyesi Nevaf Bilek, Diyarbakır için "Kürdistan'ın bir şehri" ifadesini kullanıyor. Kılıçdaroğlu Nevaf Bilek’in yanında duruyor.

Ocak 2014’te FETÖ, Adana’da MİT’e ait tırlara operasyon yapıyor. Daha sonra bu operasyona ait görüntü ve belgeler, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu tarafından Cumhuriyet Gazetesi’ne servis ediliyor. Berberoğlu yargılanıp ceza alıyor. Kılıçdaroğlu, Berberoğlu’nun yanında duruyor.

Son hamle Kılıçdaroğlu tarafından 30 Ekim 2022’de, Twitter’da geliyor. Cümleler aynen şöyle: “Türkiye’de uyuşturucu paralarını cari açığı kapatmak için kullandılar.”

Bundan bir hafta önce Şebnem Korur Fincancı, “TSK’nın Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığı” iftirasını atmıştı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının, Fincancı’nın hezeyanlarının hemen ardından gelmesi de dikkat çekici ve manidar.

Asker emeklisi dostuma da, “Kemal Bey göründüğü gibi biri değil” diyenlere de; “Görünen köy klavuz istemez” demekle yetineceğim.