Kılıçdaroğlu'na "vazgeç" baskısı!

2023 seçimleri için zaman daralırken, CHP içinde büyük bir ikilem yaşanıyor. “Sol” kökenli bir adaya, sağ muhalefet tabanının ne kadar teveccüh göstereceği tartışılırken; sağ tandanslı bir isme sol seçmenin ne tepki vereceği bir türlü hesaplanamıyor. Çünkü 2023 seçimlerinde yüzde 1’lik seçmen kayması bile çok şeyi değiştirebilir.

İki ihtimal var: Ya muhafazakâr seçmeni ikna edebilecek sol bir isim ya da sol seçmeni ikna edebilecek sağdan bir isim. Ama kim?

Gelinen noktada Mansur Yavaş ve İmamoğlu’nun, adaylığı sadece ve sadece, Kılıçdaroğlu’nun bu iki isimden birini işaret ederek çekilmesine bağlı. Kulislerde konuşulansa, Kılıçdaroğlu çekilse bile bu iki isme asla vize vermeyeceği yönünde.

Kılıçdaroğlu’na yakın bir isimle uzun uzun sohbet ettik. Kemal Bey’e büyük haksızlıklar yapıldığını, İYİ Parti ile dirsek temasında olan, bazı partili aydın ve yazarların, Kılıçdaroğlu’na psikolojik baskı yaparak yıldırmaya çalıştığını söyledi. “Sosyal medya tetikçileri”ni Kılıçdaroğlu’nun üzerine saldıklarına işaret etti.

Kılıçdaroğlu adaylıktan çekilir mi?

“Kemal Bey adaylıktan çekilir mi?” diye sordum. “Genel Başkan, kendisine karşı başlatılan yapay muhalefetin farkında. Kemal Bey’in özel olarak yaptırdığı ve şimdilik kamuoyu ile paylaşmadığı anketler tam tersini söylüyor” dedi. Sonra şu soruyu sordum:

“Peki hangi şart altında Kemal Bey çekilir?”

Cevap: Genel Başkan, vicdanen kendisinden daha başarılı olacağına inandığı bir isim çıkarsa ancak o zaman çekilir.

Aldığım bilgilere göre Kemal Bey, 29 Ekim’de bir basın toplantısı yapacak (Ya da sosyal medya paylaşımı). Adaylığını açıklamayacak ama önemli ve sert mesajlar vererek, bir kez daha “yolumdan çekilin” diyecek.

Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayını yılbaşından önce açıklaması beklenmiyor.

Baykal, Demirel’e ne teklif etti?

Türkiye’de sol partilerin, sağ seçmeni etkilemek için muhafazakâr aday arayışları yeni değil. Bunun son örneği 2007 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanmıştı. E-muhtıraların, 367 garabetlerinin havada uçuştuğu 2007 seçimlerinde, Cumhuriyet tarihinin en unutulmaz müdahaleleri yaşanmış, AK Parti geri adım atmamış ve Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçilmişti.

İşte o seçimlerin hemen öncesinde, CHP Genel Bakanı Deniz Baykal, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e AK Parti’nin çıkaracağı adaya karşı CHP’nin cumhurbaşkanı adaylığını teklif etmişti. Demirel, kazanma ihtimalinin bulunmadığı bu teklifi reddetmiş,  cumhurbaşkanını halkın seçmesi için bir anayasa değişikliği olursa aday olabileceğinin işaretlerini vermişti. (Mehmet Ali Bayar, Abdulkadir Selvi’ye Demirel’in başkanlık sistemine geçebilmek gibi bir hayali olduğunu anlatmıştı).

Demirel hayatta olsa Erdoğan’ın karşısına aday olarak çıkar mıydı bilmiyorum ama Altılı Masa’nın, Süleyman Demirel ayarında bir siyasetçi bulup Erdoğan’ın karşısına çıkarmasının pek mümkün olmadığını görüyorum.

Araştırma komisyonu kuruluyor

Amasra’daki maden faciası için AK Parti, TBMM Araştırma Komisyonu kurulmasını önerecek. Bu önemli bir adım. Komisyonda, mecliste grubu bulunan her partinin temsilcisi olacak. Temennimiz bu facianın sorumluları kimse ortaya çıkarılıp, hak ettikleri cezayı almaları. Bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için alınacak tedbirleri belirlemek ve yasalaştırmak da bu komisyonun vicdan borcudur.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in uzun zamandır, Türkiye’deki iş kazalarının azaltılması için bürokratlarıyla birlikte kafa yorduğunu biliyorum. Öğrencilik dönemimden bu yana tanıdığım ve nasıl bir vatan-millet sevdalısı olduğunu bildiğim, Prof.Dr. Vedat  Bilgin’in başarılı bakanlık sürecine, “İş kazalarına dur diyen bakan” sıfatını da eklemesini temenni ediyorum.