MHP ve Ülkü Ocakları neden hedefte?

MHP, 14'üncü Olağan Büyük Kurultayı’nı takip etmek için Ankara Spor Salonu'na gittim. Salonda inanılmaz bir kalabalık ve coşku vardı. Kurultay bittiğinde akın akın yanımdan geçen gençleri görünce bir kenara çekilip gözlem yapmak istedim. Hepsi takım elbiseli, temiz yüzlü, saygılı, ciddi, kimi hareketli, kimi sert mizaçlı gençleri uzunca bir süre izledim.

Daha önce böylesi bir potansiyele sahip genci bir arada gördüğümü hatırlamıyorum. Sonra düşündüm ve kendi kendime; “ Allah korusun, Türkiye’de bir savaş çıktığında, Türkiye’nin bekası söz konusu olduğunda, vatanı için hiç düşünmeden kendini öne atacak işte bu gençlik...” dedim.

Yine bir seçim zamanı, MHP standından yakasına takmak için rozet isteyen liseli ve üniversiteli gençler dikkatimi çekmişti. Gelen gençlerle sohbet etmek için MHP standına oturdum. Ülkücülük nedir, beni bu konuda bilgilendirir misiniz sorusunu onlara yönelttiğimde karşımda samimi, saygılı, bilgili, bilinçli, öz güven sahibi, yürekli gençleri gördüm…

Kendi hallerine bırakılsa oradan oraya savrulacak, dünyadan bihaber yaşayacak yüz binlerce genç Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı (Ülkü Ocakları) sayesinde siyasi hayatın içine katılıyor, sosyalleşiyor, eğitim ve kültür alanında kendini geliştiriyor. Bu vesileyle gençliğe önem veren, iki genç mühendis annesi olarak Ülkü Ocaklarına teşekkür ediyorum. Var olsunlar…

MHP ve Ülkü Ocakları neden hedefte? Kürt sorunu adı altında başlatılan açılım süreci ile birlikte MHP ve Ülkü Ocakları’nın önemi bir kez daha ortaya çıktı. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin uyarıları, talimatları ve siyasi çizgisi Türkiye’nin birliği, dirliği ve bölünmez bütünlüğü için ne anlam ifade ediyormuş zaman bize net bir şekilde gösterdi.

FETÖ’nün yargı, ordu, emniyet, devlet içindeki yapılanması, hazırlanan komplolar, işlenen cinayetler, yalan, iftira, montaj, şantaj kaset operasyonları, kumpas davaları ve 15 Temmuz darbe kalkışması ne çabuk unutuldu.  MHP’nin siyasi duruşu ve etkisi olmasaydı bugün Türkiye ne durumda olurdu hiç merak ediyor muyuz?

Almanya'dan sonra ABD Temsilciler Meclisi, 2021 yılında Ülkü Ocaklarına karşı harekete geçti ve Ülkü Ocaklarının “yabancı bir terör örgütü olup olmadığının araştırılmasını” öngören bir maddeyi de içeren 2022 Savunma Bütçe tasarısını kabul etti.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, o dönem ” Türkiye, ABD’nin 51. eyaleti, sömürgesi değildir. Türkiye tam bağımsızdır. Aziz Atatürk’ün en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel hüviyeti ve kaderinin yol haritası onurlu bağımsızlıkla çerçevelenmiştir. Dünya üzerinde hiçbir güç merkezi, hiçbir mütehakkim veya muhasım ülke bu gerçeği değiştiremeyecektir. Mevcut ABD yönetimi; terör örgütleriyle içli dışlı, canciğer kuzu sarması, al takke ver külah içindeyken, Türkiye’ye mesafe koyup taciz ve tahrik kampanyasına hız vermesi öncelikle müttefiklik mimarisine en ağır darbedir. Biden yönetimi terör örgütlerini Türkiye’nin önüne geçirmiş, kanlı ve kahredici bir ittifak çemberi oluşturmuştur. Suriye ve Irak’ın kuzeyinde yaşanan zincirleme rezaletler, PKK/YPG/PYD’ye göz göre göre verilen mali, mühimmat, silah ve askeri destekler bunun en açık ispatı niteliğindedir. PKK/YPG/PYD’nin görüş ve kavrayış açısıyla Ülkü Ocaklarına yaklaşanlar, terörist organizasyonun bizatihi failleri, fanatik mensuplarıdır” ifadeleriyle tepkisini dile getirmişti.

Ardından MHP Genel Başkan Yardımcıları Semih Yalçın, Feti Yıldız ve İzzet Ulvi Yönter’in ABD’ye verdiği tepki gündem olmuştu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “kökü mazide olan mukaddes bir davanın neferlerini Cumhuriyet Türkiye’sine armağan eden Ülkü Ocakları, hâlen yeni idealist kuşaklar yetiştirmeye devam eden güzide bir müessesedir” demişti.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, “ABD Temsilciler Meclisi’nin Ülkü Ocakları kararı, hukuksuz, ahlaksız, ciddiyetsiz, değersiz bir hezeyandır” şeklinde bir açıklama yapmıştı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter ise “Ülkü Ocakları onurumuzdur. Çakallar istedi diye Bozkurt yolundan dönmeyecektir. Kahrolsun şer odakları, yaşasın Ülkü Ocakları” çıkışıyla ABD’ye cevap vermişti.

Tüm bu gelişmelere baktığımızda ne görüyoruz? 2023 Genel Seçimleri yaklaşırken işlenen Sinan Ateş cinayeti akabinde MHP ve Ülkü Ocakları’nın hedef alınması tesadüf mü? PKK ve Fetö terör örgütü gibi ABD aparatı yapıları özgürlük, demokrasi, insan hakları maskesiyle savunan ve meşrulaştırmaya çalışan ne kadar aktör varsa yargıya intikal etmiş olay üzerinde psikolojik baskı kurup, yönlendirme yapıyor.

MHP ve Ülkü Ocaklarını karalama ve yıpratma kampanyası çok yönlü ilerliyor. Google arama motoruna Ülkü Ocakları yazınca önümüze ilk çıkan sayfada Ülkü Ocakları’nın gelir kaynağı: Silah kaçakçılığı, yasa dışı uyuşturucu ticareti, yağma, insan kaçakçılığı şeklinde lanse ediliyor. Aynı arama motoruna PKK terör örgütü yazınca terör ifadesi kullanılmıyor ve gelir kaynağı belirtilmiyor. Yani PKK terör örgütünün gelir kaynağı özellikle Ülkü Ocakları’nın gelir kaynağı olarak gösteriliyor.

Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Terör örgütleri ve uzantılarının bölücü faaliyetleri iyice ayyuka çıktı, hiç ummadığımız şekilde içerden ve dışarıdan destek buldukları, cesaret topladıkları bir dönemi yaşıyoruz. Saklama gereği dahi duymuyorlar, her şey ayan beyan ortada. Ekonomi, göç, terör, güvenlik, eğitim, sağlık, tarım politikaları, çok kültürlülük, yumuşama, yeni anayasa tartışmaları derken Türkiye başka bir eksene doğru kayıyor.

Türk Milleti’nin tutunacak dallarını kesmek isteyen karanlık mahfiller önlerinde en büyük engel olarak MHP’yi ve Cumhur İttifakı’nı görüyor. Cumhur İttifakı bozulsun, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’ya selam duranların içinde olduğu yeni bir ittifak kurulsun hamleleri, Sinan Ateş cinayeti üzerinden MHP’yi etkisizleştirme, köşeye sıkıştırma çalışmalarıyla aynı anda yürütülüyor. Birbirinden bağımsız olmayan bu gelişmeleri takip ederken algılara gelmeden arka planı iyi okumak gerekiyor.

MHP ve Ülkü Ocakları Türk Milleti’nin bağrından çıkmış çağlayan bir nehirdir. Bu nehri içinden ve dışından kirletmek ve kurutmak isteyenler daima olmuştur, olmaya da devam edecektir. Ne diyor Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy; “Sahipsiz bir vatanın batması haktır. Eğer sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.” Ez cümle: Vatanımıza ve milletimize sahip çıkacağız…