Mirfak ve Algol Günleri! Zekânın kılıç, kelimelerin devrim olduğu zamanlar
Gökyüzü bazı günler yalnızca yıldızlarla değil; yıldızların ardındaki hikâyelerle konuşur. İşte bu zamanlar, öyle enteresan zamanlar. Mirfak ve Algol sabit yıldızları aynı hizaya gelmişken, zihnimizi, inançlarımızı ve en önemlisi kadınla ilgili algılarımızı keskin bir sorgulamaya itiyor.
Astrolojide Mirfak, Perseus’un kolundaki yıldızdır. Kahramandır. Korkusuzdur. Ama tek başına bu gücünü gösteremez. Onu ateşleyen yıldız Algol ’dür. Algol; cesaretin karanlık sınavıdır. Toplumun “bakma, konuşma, dokunma” dediği her yerden geçip gelen bir enerjidir. Ve evet, bu ikisi şu an aynı sahnede. Üstelik 9. evde – yani fikirlerin, inançların, yasaların ve yüksek eğitimin evinde.
Küresel ölçekte bu hizalanma; yalnızca bireyleri değil, devletleri ve rejimleri de fikirsel bir kırılma hattına getiriyor. Özellikle ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve ideolojik kutuplaşma başlıklarında bazı ülkeler sivrilirken, kimileri daha da içine kapanabilir. Uluslararası yayınlar, diplomatik belgeler, yasa tasarıları veya akademik açıklamalar üzerinden çıkan tartışmalar büyüyebilir. Özgürlük söylemiyle otoriter yönetimler arasında gerginlikler artabilir; uluslararası mahkemeler, dış ilişkiler bakanlıkları, yüksek eğitim kurumları gibi alanlar merkez sahneye taşınabilir. Bu süreçte bazı ülkeler, ani çıkışlarıyla ya da şok edici ifşalarla gündeme oturabilir. Özellikle eğitim, din, hukuk, medya ve göç gibi konularda dünya çapında yeni denge arayışları başlayabilir.
Bu gökyüzü; kadını susturan, bastıran, gözden düşüren sistemleri sorgulatan bir etki yaratıyor. Kadının adı sadece bir cinsiyet değil; bir duruş, bir bilgi, bir fikir olarak sahneye çıkıyor. Konu yalnızca cinsiyet değil; kadın üzerinden inşa edilmiş tüm yanlış inançlar.
Üstelik sadece fikirsel bir mesele de değil bu. Güneş ve Merkür de bu yıldızlara eşlik ediyor. Yani sözün gücü devrede. Kadınlar konuşuyor. Kadınlar yazıyor. Kadınlar susturulmaya çalışıldıkça daha çok yankı uyandırıyor. Ve bu süreçte ya yüceltiliyorlar ya da hedef tahtasına oturtuluyorlar. Zira bu gökyüzünde ya kahraman olursunuz ya da günah keçisi. Ortası yok.
Ve Uranüs… Sessizliği delen gezegen. Şu an Algol’un kucağında. Bu da demek oluyor ki; skandallar, ani çıkışlar, yıllardır gizlenen dosyalar, ifşalar, şok edici açıklamalar, yasa tasarıları gündeme düşebilir. Özellikle kadınları ilgilendiren konularda – cinsellik, haklar, eğitim, şiddet, kariyer gibi alanlarda – toplumsal bir kırılma olabilir.
Üstüne üstlük, kariyer evimizde MC ve Jüpiter kavuşumu var. Bu sesler toplumda yankı bulacak. Yazılanlar okunacak. Düşünceler konuşulacak. Belki de uzun zamandır beklenen bir yasa geçecek. Ya da bir kadın figür, bastırılmış tüm acılara rağmen ayağa kalkacak ve "Ben buradayım!" diyecek.
Mirfak ve Algol bir aradaysa…
Orada hem zihin hem yürek vardır. Hem bilgi hem cesaret. Hem karanlık hem aydınlık.
Ama en çok da bir kadının adını kendi sesiyle duyurması vardır.
Bugünlerde konuşan kadınlara kulak verin.
Kimin susturulmaya çalışıldığını, kimin artık susmayacağını fark edin.
Çünkü gökyüzü fısıldamıyor artık.
Haykırıyor.