Yavuz Ağıralioğlu, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun hatırasıdır

Ülkücülük MHP’de olur, eyvallah.

Bunu en iyi bilen ve savunan bir vatandaşım.

O sebeple çıktığım her programda bana ülkücüsün derler, MHP’lisin derler. İtiraz ederim.

Çünkü MHP’de siyaset yapmıyorum.

Cumhur İttifakı’nı destekliyorum, fakat resmi olarak MHP’de siyaset yapmıyorum. O sebeple MHP’de siyaset yapan, emek veren kardeşlerime, dostlarıma haksızlık olmasın ve şerefli ülkücü vasfı en çok onlara yakışır düşüncesiyle ülkücü olduğumu söylemem!

Fakat MHP’yi ve ülkücü kardeşlerimi severim, gerekirse onlar için canımı veririm.

Ülkücü camiaya gönül vermiş, zamanında ülkücü camiada siyaset yapmış, hayat çizgisini bu yönde belirlermiş tüm dostlarım, şu an farklı partilerde olsalar da severim, sayarım, sahip çıkarım.

Kimsenin ileri geri konuşmasına izin vermem, konuşana gerekli cevabı veririm!

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu bir ekoldü, bir efsaneydi bizim için.

Yavuz Bey kendisi ile zamanında yol yürümüş, dava arkadaşlığı yapmış değerli bir dostumuzdur.

Partisi neresi olursa olsun millidir, yerlidir. Rahmetli Muhsin Başkan’ın hatırasıdır. Bir şarkı var; “Bir gün gitsen bile hatıran yeter” der dizelerinde.

Ben de hatırasına sahip çıkıyorum!

FETÖ’ye karşı, PKK’ya karşı, HDP’ye karşı duruşu nettir!

Bugün İYİ Parti’ye sempati besleyen insanların büyük bir kısmı elbette Yavuz Bey gibi milli adamların varlığından dolayı gönül vermiş durumdalar.

CHP içinde birileri “kulağı çekilmeli” derse, ben de elbette derim ki, haddinizi aşmayın!

Siz önce partinizde şerefli Türk ordusunu PKK ile mücadele ederken kimyasal silah kullanmakla itham edenlerin kulağını çekin!

HDP’ye bakanlık verilebilir diyen yetkililerinizin kulağını çekin!

İYİ Parti’ye gelince…

Yetkilileri sanıyor ki 6’lı masadan kalkarlarsa oy kaybederler.

Evet yüzde 2’lik bir oy kaybederler, fakat yerine yüzde 8’lik bir oy kazanırlar.

Bugün HDP ile organik bir bağ kurmuş, HDP ile birlikte milli güvenliğimizi ilgilendiren bir meselede tezkereye ret oyu veren CHP ile aynı masada olması İYİ Parti’yi merkez sağ olma hayalinden uzaklaştırıyor.

Selahattin Demirtaş’a, Osman Kavala’ya özgürlük isteyen, geçen yerel seçimler sonrası HDP il binalarına gidip, “Beraber iyi salladık” diyen CHP ile aynı masada olmak zarar veriyor.

Sözüm o ki Yavuz Bey İYİ Parti’de bir dengedir, sahip çıkılması gerekir.

Türk siyasetinde böyle adamların olması ülkenin milli birliği, beraberliği ve bekası için önemlidir.

Ben siyaseti milli futbol takımına benzetirim.

Nasıl ki bir takımda sağ kanat, sol kanat, orta saha, defans ve forvet lazımsa, siyasette de sağ, sol merkez, defans ve forvet lazımdır, fakat milli olmak zorundadır.

Milli adamlar lazım, sahip çıkılmalıdır.

Ben Yavuz Bey’in, Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili değerlendirmesine katılmıyorum, İmamoğlu ve Mansur Yavaş’tan daha iyi bir aday olur millet ittifakı için.

Ülkeyi ben daha iyi yönetirim diyen muhalefet liderinin atması gereken adımı atması doğrudur ve destek görmelidir masa tarafından.

Fakat farklı düşünüyor diye kulağını çekmek lazım diyemezsiniz, elinize ve dilinize sahip olun derim bende.

Yavuz Bey sahipsiz değildir.

Son sözüm, Allah vatana millete zeval vermesin.

Vesselam…