Yeni anayasa için daha ne lazım?

Her programda avazım çıktığı kadar bağırıyorum. “Yeni anayasa istiyorum” diyorum ama gündem o kadar sıcak ki arada kaynıyor.

Meşhur şarkıda olduğu gibi diyorum ki “Oysa yeni anayasaya çıkıyor bildiğim bütün yollar!” Yani aslında bugün gündemde konuştuğumuz pek çok sorunun temelinde yeni ve sivil bir anayasa eksikliği yatıyor.

Tam 184 kez değiştirildi 1982 anayasası. 184 kez estetik olan bir insan sağlıklı olabilir mi? 184 kez değiştirilmiş bir anayasanın da ruhu olmaz. Maddeleri arasında bütünsellik kaybolur.

Bir haftadır herkes Can Atalay mevzuunu konuşuyor. “Anayasa darbesi” diyende var, “Hukuk askıya alındı” diyen de. Bir kişi de çıkıp demiyor ki gelin bu anayasayı değiştirelim.

Askeri vesayeti ve darbeleri, tarihin tozlu sayfalarına kaldırdığımız bu dönemde, halkın iradesi ile yepyeni, sivil bir toplumsal uzlaşı metnimiz olsun.

Kurucu meclis palavraları atanlara kulak asmayın. Bu ancak darbe özlemi içinde olanların feryatları olabilir. Milletin iradesiyle seçilmiş vekiller, pek tabii ki yepyeni bir anayasa hazırlama iradesine sahiptirler.

Yerel seçim yarışı biter bitmez, iktidarı ve muhalefetiyle bir an evvel kolları sıvamalıyız. Seçim rekabeti olmayan bir ortamda, yeni ve sivil bir anayasa hazırlamayan meclisi millet de affetmez.

MURAT KURUM’DAN PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜK!

Murat Kurum, salı akşamı tv100 ekranlarındaydı. tv100 yine alışılageldiği gibi tarihi bir yayın gerçekleştirdi. Beni şaşırtan ise Murat Kurum’un ekran performansıydı.

Tam bir televizyon starı gibiydi Kurum. Kurtlar Vadisi’nde savcıların Polat Alemdar’ı sorguladığı sırada birbirlerine söylediği o meşhur replik akıllara geldi, “Çok rahat, çok profesyonel!”

Tabii bu performansının sırrı korkunç bir özgüven. Özgüvenin kaynağı ise belli ki bakanlık döneminde olan icraatları ve seçime hazırlık süreci.

Yani Sayın Kurum, ev ödevine çok iyi çalışmış. Milletin sesine kulak kabartmış. Daha önce de ifade etmiş, “İstanbul’un gündeminde olmayan bizim de gündemimizde değildir” demişti. Kanal İstanbul’u bekleyenler ise ahlar içinde, “Nasıl Kanal İstanbul demez, biz şimdi nasıl eleştireceğiz” diye isyan etmişlerdi.

Seçmenini kendine pusula belirlemiş aday, hata yapmadan adım adım sonuca gider. Nitekim Sayın Kurum’un kendisi de ifade etti; ilk anketlerde geride başlasa da geldiğimiz noktada öne geçmiş durumda.

Salı akşamı olan yayını da Murat Kurum seçilirse en kritik yayın olarak hatırlayacağız. Sadece anketlerde değil psikolojik üstünlüğü de burada yakalamıştı diyeceğiz. 

RAMAZAN HOCA’YA VEDA

Ramazan Hoca bir filozoftu.

Bir evliyaydı.

Kur’an-ı Kerim ehliydi.

Her şeyden evvel kimseye zararı olmayan garip bir insandı. Aralık ayında başlayan seri provakasyon üretimine Ramazan Hoca cinayeti de eklendi.

Birileri bir şey deniyor. Hem de gözümüze soka soka deniyor. Ancak Ramazan Hoca’nın hakkı peşlerinden gelir!