8 milyar içinde nasıl kaybolduk?
Dünya nüfusu 8 milyarı geçti. Sosyal medyada herkes birbirine bir ‘story mesafesi’ kadar yakın. Bir tıkla mesaj atıyor, video paylaşıyor, yorum yapıyoruz. Ama işte tam da bu yüzden sormadan edemiyor insan: Bu kadar kalabalığın, bu kadar bağlantının içinde neden bu kadar yalnızız?
Oxford Üniversitesi'nin 2021’de yayınladığı bir çalışmaya göre, sosyal medyada günde 3 saatten fazla vakit geçiren bireylerde yalnızlık hissi %45 daha fazla. İronik ama gerçek: Ne kadar bağlanırsak, o kadar kopuyoruz.
Artık herkes ‘ulaşılabilir’ ama kimse ‘ulaşamıyor gibi’. Mesaj kutularımız dolu ama içimiz bomboş. Anlatacak çok şeyimiz var ama karşımızda dinleyen yok. Birini gerçekten tanımak için zaman ayırmak yerine, profiline bakıyoruz. Bir dostla yüz yüze kahve içmek yerine, emojilerle ‘iyi ki doğdun’ diyoruz. Ve sonra da ‘Neden bu kadar yalnız hissediyorum?’ diye soruyoruz.
Belki de sorun, bağlı olmamız ama bağlantısız hissetmemiz. Her şey çok hızlı, herkes çok meşgul. Ama kimse kimseye gerçekten dokunmuyor. Çünkü bir ekranın arkasından varlık göstermek kolay... Ama birinin yanındaymış gibi hissettirmek, asıl emek orada başlıyor. Ve belki de bu yüzden, kalabalıklar içindeyiz ama hepimiz biraz hayalet gibiyiz.