Altılı Masa için en kritik 15 gün…
Masamızda bulunan ve medyaya yansıyan tüm kamuoyu araştırmaları ortak bir sonuçta birleşiyor: 2023 yılının Haziran ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda bitmiyor ve seçim ikinci tura kalıyor. Çünkü; kamuoyu araştırmalarına göre hiçbir aday ilk turda seçilebilmesi için gereken 50,1 oranında oyu alamıyor.
Yukarıdaki tablo gerçekleşir ve seçim tarihi öne alınmazsa, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi 18 Haziran 2023’te yapılacak. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu ise 2 Temmuz’da gerçekleşecek.
2 Temmuz aynı zamanda Kurban Bayramı’nın son günü…
HERKESİN GÖZÜ TAKVİMDE
Siyasetin iyiden iyiye ısınmaya başladığı Ankara’da şu sıralar herkesin önünde 2023 yılının takvimi var.
Partilerin kurmayları takvimlerin yapraklarını çevirmekle meşgul.
Herkes, “Seçim tarihi öne alınırsa bizi nasıl etkiler?” sorusunun cevabını arıyor.
Bu bağlamda, Altılı Masa’yı oluşturan partilerin buna ek bir gündemi daha var: Milletvekili listeleri…
Malum; Altılı Masa’da bulunan CHP ve İYİ Parti dışındaki dört partinin, yüzde 7’lik ülke barajını aşma şansı yok.
DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti, siyasi yaşamlarını ve iddialarını sürdürebilmek için TBMM’de temsil edilebilmenin yolunu arıyor.
YÜKÜ CHP Mİ ÜSTLENECEK?
Bu bağlamda, bu temsiliyet arayışı çabasının yükünü CHP’nin çekeceği görünüyor. Zira; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Altılı Masa’yı oluşturan partilerin temsilcilerini kendi listelerinden milletvekili sıralamasına koymak istemediği biliniyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise henüz renk vermese de bu taleplere kapalı değil. Kulislerde konuşulanlara göre, CHP’nin adı geçen dört partiye kendi listesinden 30’un üzerinde bir kontenjan ayıracağı ifade ediliyor.
Altılı Masa, ya 5 Ocak’taki toplantıda ya da sonrasında bu konuyu ele alacak.
Zaten partilerin kurmayları çeşitli simülasyonlar üzerinde çalışıyor ve “Partiler kendi listelerinden mi yoksa tek bir partinin çatısı altında mı seçime girmeli?” sorusuna cevap arıyor.
41 İLDE…
Kulislerde konuşulanlara göre, DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti 41 ilde kendi, 40 ilde ise CHP’nin listelerinden seçime girecek.
Bu partilerin kurmayları, mevcut sisteme göre AKP’nin birinci olacağı kentlerde seçim sisteminin avantajını kullanacağı ve hak etmediği sayıda vekil çıkaracağını belirtiyor.
Çözüm olarak ise İYİ Parti harici beş partinin 40 ilde ‘’ortak liste’’ çıkarıp CHP logosu altında seçime girmesinin en doğru çözüm olacağı belirtiliyor. Böylece, Altılı Masa’nın güçlerini birleştirmesi ve birçok kentte “1. Parti” olması hedefleniyor.
Bir önceki yazımda, milletvekilliği seçiminin kritik bir önem taşıdığını belirtmiş ve “Altılı Masa bu konuda gereken ciddiyeti göstermeli” demiştim.
Şimdi yazının girişini hatırlayalım:
Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldığı takdirde; 18 Haziran günü yapılmış olan milletvekilliği seçiminde ortaya çıkan tablo belirleyici etkenlerden biri olacaktır.
Parlamentoda çoğunluğu alan cumhurbaşkanı adayı, TBMM’deki çoğunluğu kazanmış olmasını ikinci tur için yapılan kampanyada kendi lehine kullanacaktır.
HASSAS NOKTA…
Bu bağlamda, benim de desteklediğim Altılı Masa, TBMM seçimlerine her zamankinden daha çok önem vermeli ve cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalsa bile parlamentodaki çoğunluğu almayı es geçmemelidir.
Yok eğer, “Zaten meclisin eski önemi kalmadı” gibi apolitik değerlendirmeler yapılır ve parlamento listeleri önemsenmezse, seçim ikinci turun yapılacağı 15 günlük dilimde kaybedilir.
Bu yüzden, vekil listelerinin doğru düzenlenmesi gerekir.
Arada geçecek olan 15 gün ise Altılı Masa için çok kritik bir zaman dilimidir.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin kilidi 15 günlük sürede ortaya konulacak olan performansla çözülecektir.
