Yeni Müfredat Askıda

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni müfredat, öğrenciyi bedensel, zihinsel, sosyal, duygusal ve ahlaki boyutlarıyla çok yönlü bir varlık olarak değerlendiriyor. İnsanın doğuştan getirdiği özelliklerini koruma ve geliştirme odaklı olan bu model, şahsiyet gelişimini sağlama amacı güdüyor. Aynı zamanda, insanın potansiyelini gerçekleştirme ve toplumla akılcı, ahlaki bir uyum içinde olma hedefini benimsiyor. Bu yeni müfredat, öğrenci, öğretmen, okul yöneticileri, aile ve topluma yeni roller atfederek bütüncül bir yaklaşım sergiliyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin; “Yeni müfredatla bilgi kazanımı temelinden beceri kazanımı temelli bir sisteme geçiyoruz.” dedi. Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından uygulanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) ve Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) gibi sistemler ile müfredatın kıyasladığında ortada ciddi bir problemle karşı karşıya kalındığını anlattı.

Millî ve manevi değerleri günlük yaşam ve hikayelerle somutlaştırma, görsellerle zenginleştirme ve oyun uygulamalarıyla kazandırmayı hedefleyen yeni müfredat, küçük ve büyük tartışma ortamları oluşturarak eleştirel ve yansıtıcı düşünme ortamlarında öğrencilerin aktif rol almasını teşvik ediyor. Ayrıca, sosyal sorumluluk ve toplum hizmeti çalışmalarına katılımı öğrencilerden bekliyor.

Öğrencinin bilgiyi keşfettiği, günlük hayatla ilişkilendirdiği ve etkinliklerle yaparak öğrendiği bir yaklaşımı benimseyen yeni müfredat, farklı alan becerilerini de içeriyor. Her bir alan becerisi müfredatın bir parçası olarak öğrencilere sunulmuş ve öğrencinin araştırma ve üretme faaliyetlerine odaklanılmış. Öğrencinin temelde olduğu ve öğretmenin yol gösterici olduğu bir program tasarlanmıştır. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin; “Bütüncül bir bakış açısıyla hazırlanan müfredatta: Bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal okuryazarlık, görsel okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, vatandaşlık okuryazarlığı, veri okuryazarlığı, sürdürülebilirlik okuryazarlığı ve sanat okuryazarlığı olmak üzere dokuz okuryazarlık türü belirledik. Aslında burada kastettiğimiz şey, bilgiye erişim konusunda çocuklarımız zaten yeterince kaynağa sahipler ama o edindikleri bilgiyi doğru okuma anlamında çocuklarımıza biz beceri kazandırmak istiyoruz. Olayın temel felsefesi burada zaten.” dedi.

Derslere, konu anlatımı ile değil hikayeler, oyunlar ve günlük yaşam örnekleriyle başlanarak öğrencilerin aktif katılımı sağlanıyor. Bilginin bu şekilde keşfedilmesi ve öğrenilmesi hedefleniyor. Ayrıca, her konunun farklı branşlarla nasıl ilişkilendirilebileceği vurgulanarak köprüler kuruluyor. Sadece akademik başarı değil, öğrencinin mutluluğu, derse katılımı ve merak duygusunun artması da hedefleniyor.

Müfredatta akran öğrenimine ve seviyesi yüksek olan öğrencilere yönelik alternatif destek programlarına da yer verilmiş. Materyal, araç gereç ve teknoloji kullanımına önem verilirken, test mantığından uzaklaşarak açık uçlu, yorum odaklı çalışmalara ağırlık verilmiş. Süreç değerlendirmesine büyük önem verilmiş ve sadece sonuca değil, öğrenme sürecine odaklanılmıştır.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin “Ülkeler müfredatlarını revize ederken artık bilgi edinmedeki kolaylıklardan hareketle onları çıkartarak azaltmışlar, seyreltmişler. En son toplantımızda baktığımızda, Japonya ve İngiltere ile de kıyasladık ve bizdeki öğrenme çıktıklarının yüzde 50 fazla olduğunu tespit ettik. Bilginin her yerde olduğu bu çağda yapılması gereken şey, belli. Biz bu anlamda müfredatımızı, programlarımızı ciddi bir seyreltme sürecine de tabi tuttuk. Tekrarlanan bilgilerin çıkarılması, aynı konuları 12 yıllık zorunlu eğitim içerisinde üç dört defa veya daha fazla tekrarlamanın çok bir anlamı yok. İkincisi çocuklarımızın akademik yetkinliklerinin veya akademik pozisyonlarının üstünde almakta zorlanabilecekleri bilgileri çocuklarımızla paylaşmanın da bir anlamı yok. O da gereksiz bir hâle geliyor. Bütün bunları göz önünde bulundurarak müfredatta yüzde 35’lik bir seyreltme içine girdik.” ifadelerini kullandı.

SODİMER Başkan Yardımcısı Sabiha Ebcim “Eğitim alanında yapılan yeniliklerle birlikte, Türkiye'de müfredatın bütüncül bir bakış açısıyla hazırlanması dikkat çekiyor. Özellikle dijital çağda hayati önem taşıyan 21. yüzyıl yetkinlikleri üzerine odaklanan yeni müfredatta, çocukların bilgiye erişim konusundaki becerileriyle birlikte, bu bilgiyi doğru okuma ve anlama yeteneklerinin geliştirilmesine önem veriliyor.  Bu yaklaşımın temelinde, çocukların bilgiye erişimdeki güçlüklerinin değil, edindikleri bilgiyi doğru ve etkili bir şekilde kullanma becerilerinin geliştirilmesi yatıyor. Bu adım, Türkiye'nin eğitim sistemindeki dönüşüm çabalarının önemli bir parçasını oluşturuyor ve gelecek nesillerin bilgi çağının gereksinimlerine daha hazırlıklı olmalarını sağlamayı hedefliyor. Onaylanan programların sınıflara ulaşması ve eğitim kalitesinin artması için öğretmen müfredat eğitiminin oldukça ön planda olmasının önemini gözlemliyorum.” dedi.

Yeni müfredatta öğrenciyi bekleyen roller

Yeni müfredatta öğrencilere yüklenen roller arasında farklı bakış açılarıyla düşünme ve tartışma, düşüncelerini açıkça ifade etme ve farklı görüşlere saygı duyma gibi önemli görevler bulunuyor. Ayrıca, sağlıklarına özen gösterme, öğretmenler ve ebeveynlerle etkili iletişim kurma, sosyal sorumluluk ve toplum hizmeti çalışmalarına katılma gibi sorumluluklar da öne çıkıyor. Öğrencilerin olumlu bir bakış açısı geliştirmesi, sınıf içi faaliyetlere aktif katılım sağlaması ve çevresine örnek olması da müfredatta vurgulanan unsurlar arasında. Ayrıca, toplumu ilgilendiren güncel konuları takip etme konusunda da öğrencilere önemli bir rol düşüyor. Bu roller, öğrencilerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunarak topluma daha faydalı bireyler olmalarını hedefliyor. Yeni müfredat; geçmişini iyi bilen, bunu içselleştirmiş, dünyanın değerlerine sahip, dünya ile rekabet edebilecek öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyor.

Yeni müfredatta öğretmeni bekleyen roller

Yeni müfredatta öğretmenlere yönelik verilen roller arasında her bir öğrenciye sorumluluk verme, model olma ve ortak bir sosyal doku oluşturma gibi önemli görevler bulunuyor. Ayrıca, öğrencileri cesaretlendirme ve kendi potansiyellerini keşfetmeleri için yönlendirici sorular sorma da bu yeni yaklaşımın temelinde yer alıyor. Tartışma ortamları oluşturarak öğrencilerin fikirlerini paylaşmalarını teşvik etmek, iş birliğine dayalı çalışmaya yönlendirmek ve paylaşım olanakları sunmak da müfredatta öne çıkan unsurlar arasında. Öğrencilere karar verme fırsatları tanıyarak katılımcı bir eğitim süreci oluşturmanın yanı sıra, ders içeriklerinde değerlere yer vermek ve kapsayıcı bir eğitim ortamı oluşturmak da öğrencilere yüklenen önemli görevler arasında yer alıyor. Bu roller, öğrencilerin bireysel ve toplumsal gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefliyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin; "Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğümüz, ilgili eğitim öğretim daireleri, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız, programların kesin onay sürecini tamamladığımız andan itibaren başlamak üzere öğretmen arkadaşlarımızın hizmet içi eğitim sürecine tabi tutulmalarına dair bir takvim oluşturuyor. Programlar onaylandığı an, takvim hayata geçecek ve şu andan itibaren eylül ayına kadar öğretmen arkadaşlarımızı bu anlamda yeni programın mantığı, felsefesi ve uygulanmasıyla ilgili olarak çok ciddi bir hizmet içi eğitim sürecini başlatmış olacağız." dedi.

Yeni müfredatta okul yöneticilerini bekleyen roller

Yeni müfredatta okul yöneticilerine yüklenen roller arasında kuralların uygulanmasını sağlama, model olma ve okul çalışanlarını değerlere uygun davranmaya teşvik etme gibi önemli görevler bulunuyor. Ayrıca, sosyal hizmet ve rehberlik faaliyetlerini destekleme, resmi kurum ve kuruluşlarla koordineli çalışma yapma, değerler eğitimine yönelik etkinlik ve programlar düzenleme gibi sorumluluklar da bu yeni müfredatta vurgulanan unsurlar arasında yer alıyor. Okul yöneticilerinin aynı zamanda velilerle iş birliği yaparak öğrencilerin eğitim ve gelişimine destek olmaları da önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Bu roller, okul yöneticilerinin okul ortamında etkili bir liderlik sergilemelerini ve öğrencilerin başarılı bir eğitim almasını sağlamayı amaçlıyor.

Yeni müfredatta aile ve toplumu bekleyen roller

Yeni müfredatta aile ve topluma yüklenen roller arasında değerleri açıklama, sorumluluk verme ve empati kurmalarını destekleme gibi önemli görevler bulunuyor. Ayrıca, söz ve davranışlarda tutarlı olma, etkin dinleme ve soru sormaya teşvik etme gibi unsurlar da vurgulanıyor. Bu yeni yaklaşıma göre, ailelerin ve toplumun model olmaları ve çocuklara örnek olmaları da önemli bir sorumluluk olarak öne çıkıyor. Bu roller, ailelerin ve toplumun çocukların sağlıklı bir şekilde büyümelerini ve gelişmelerini desteklemelerini amaçlıyor.

Yeni müfredat öğrencilere bilgi kazandırmanın ötesinde kazandırılan bilgileri kullanma becerisi edindirmeyi amaçlamış. Bu doğrultuda öğretmenden okul yöneticisine, aileden topluma kadar eğitimin tüm ögeleri, bilgi edindirmenin yanı sıra beceri kazandırmaya yönelik çalışmalar yürütülmelidir. Yeni müfredat, öğrencilere kazandırmak istenilen becerileri net bir şekilde ortaya koyan bir çerçeve ve bu becerileri kazandırmak üzere bir yol haritası şeklinde hazırlanmış. Öğrencilerin yirmi birinci yüzyılın becerileriyle donandıkları; mutlu, başarılı, dengeli, ülkesinin ve insanlığın yararını üstün tutan, ahlaklı bireyler olarak yetişmeleri için tarafların müfredatı anlamaları önemlidir.