İş yerinde psikolojik taciz "mobbing"

Günümüz iş ortamlarında sıklıkla yaşanan mobbingin ne olduğunu, unsurlarını, kişiyi yalnızlaştırmak için yapılan eylemlerin hukuki ve cezai boyutu ile mobbinge uğrayan kişinin haklarını konu edinen yazıyı birlikte inceleyelim.

Mobbing nedir?

Aynı ortamda bulunan veya aynı organizasyona bağlı olan bir veya birden fazla kimsenin, bir kişiye belli bir amaçla, sistematik bir şekilde, yılgınlık, korku, tedirginlik, endişe, bunalım, bıkkınlık, sıkıntı veya kaygı oluşturacak söz, tutum veya davranışlarla psikolojik ve duygusal baskı kurarak onu belli şekilde davranmaya ya da davranmamaya, ortak alandan uzaklaştırmaya, güçsüzleştirmeye, değersizleştirmeye, aşağılamaya, küçük düşürmeye veya pasifize etmeye yönelik çabalarına mobbing denilir.

İş yerinde mobbing, belirli kişi ya da kişilerin zarar verici söz, tutum ve davranışlarına maruz kalınmasıyla başlayan yıldırma, yıpratma, sindirme, bıktırma ve belli şekilde davranmaya mecbur bırakma sürecini içermektedir. Bu sürecin başından sonuna kadar hedef alınan kişi veya kişilere sistemli bir şekilde psikolojik, duygusal ve sosyal saldırı gerçekleştirilmektedir.

Görev tanımı dışındaki işi yapmak zorunda mıyız?

Çalışan kendisine iş sözleşmesiyle tanımlanan işi yapmakla sorumludur. Görev tanımı dışındaki işi ancak kendi rızasıyla yapabilir.

Bu konuda iş verenin ısrarlı olması halinde çalışan görev tanımı dışındaki işi yapmayıp iş akdini haklı nedenle feshedebilir.

İş yerinde bir eylemi mobbing yapan unsurlar nelerdir?

Süreklilik göstermeyen, belli aralıklarla sık sık tekrarlanmayan, haksız, kaba, nezaketsiz veya etik dışı davranış mobbing olarak nitelendirilemez.

Bir eylemi mobbing yapan en önemli unsur, belli kişinin belli bir amaca yönelik olarak “hedef alınması, yapılan haksızlığın sürekli, sistematik ve sık” olmasıdır.

Hedef alınan kişinin şeref, kişilik, karakter, inanç, değer, yetenek, tecrübe, düşünce, tercih, yaşam biçimi ve kültür gibi yönlerine topluca bir saldırı söz konusudur. Bu saldırı, dedikodu ve söylenti çıkarma, iftira atma, çalışanlar önünde küçük düşürme, hafife alma, karalama, kötüleme ve yok sayma gibi kişiyi zihinsel, ruhsal, fiziksel ve bedensel olarak etkileyebilecek eylemlerle yapılmaktadır.

Mobbing uygulayan kişi ve kuruma karşı tazmin hakkı var mı?

Çalışana karşı mobbing uygulanmasının önüne geçmeyen iş yeri ve mobbing uygulayan kişi hakkında İş Kanunu'ndan doğan işçilik haklarının (kıdem, fazla mesai,v.s) yanı sıra maddi ve manevi tazminat, ayrımcılık tazminatı talep etme hakkı da bulunmaktadır.

Mobbing uğrayan kimse savcılığa suç duyurusunda bulunabilir mi?

Mobbingi oluşturan eylem ve davranışlar çoğu zaman suç teşkil etmez ancak bazı durumlarda mobbingi oluşturan davranışların konusu suçta teşkil edebilir. Bu durumda mobbinge uğrayan kimse ayrıca savcılığa da suç duyurusunda bulunabilir. 

Örneğin, iş yerindeki sistematik olarak kaba söz veya davranış mobbing teşkil etse bile ceza hukuku açısından bir suç teşkil etmeyebilir. Ancak bu eylemler hakaret veya basit tıbbi müdahale ile yaralamaya neden olur ise bu durumda Ceza Kanunu anlamında suçta teşkil etmiş olur.   

Mobbing’e uğrayan kişi nereden yardım alabilir?

Mobbinge maruz kalan kimseler bu durumda; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve Alo 170 Çalışma Hayatı İletişim Merkezi’ne başvuruda bulunarak gerekli yardım ve desteği alabilirler.  

Yargıtay kararı:

“Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre mobbing, “bir veya bir grup işçiyi sabote etmek için yapılan, zalimce, kötü niyetli, intikamcı, aşağılayıcı ve eleştirici tavırlarla kendini gösteren davranış biçimi” şeklinde tanımlanmaktadır.

Mobbingi; stres, tükenmişlik sendromu, iş yeri kabalığı, iş tatminsizliği ya da doyumsuzluğu gibi olgulardan ayıran husus, belli kişinin belli bir amaca yönelik olarak hedef alınması, yapılan haksızlığın sürekli, sistematik ve sık oluşudur.

Süreklilik göstermeyen, belli aralıklarla sık sık tekrarlanmayan, ara sıra münferit olarak meydana gelmiş birkaç haksız, kaba, nezaketsiz veya etik dışı davranış mobbing olarak nitelendirilemez.

Mobbingin varlığı için kişilik haklarının ağır şekilde ihlaline gerek yoktur. Kişilik haklarına yönelik bir haksızlığın varlığı yeterlidir. Ayrıca, mobbing gibi diğer dava türlerine göre ispatı nispeten daha zor olan bir konuda, kesin ve mutlak bir ispat şartı aranmamalıdır. İşçinin, kendisine iş yerinde mobbing uygulandığına dair kuşku uyandıracak olguları ileri sürmesi yeterlidir. İş yerinde mobbingin varlığını gösteren olguların mahkemeye sunulması halinde, iş yerinde mobbingin gerçekleşmediğini ispat külfetinin işverene düştüğü kabul edilmelidir.”