Önce güven

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'de düzenlenen 23 Nisan Resepsiyonu sonrası, aralarında CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de bulunduğu siyasi partilerin temsilcileriyle bir araya gelmişti. Özgür Özel'in görüşme talebiyle ilgili gelen sorular üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Özel ile önümüzdeki hafta bir araya geleceğiz" açıklamasını yapmıştı.

Beklenen görüşme 2 Mayıs Perşembe günü gerçekleşecek. AK Parti ve CHP tabanını ikiye bölen görüşmenin ana gündem maddesini yeni anayasa çalışmalarının oluşturacağı malumunuz. Her iki partinin tabanından çatlak sesler çıkıyor. CHP ile AK Parti’nin birlikte hareket etme olasılığı dahi tabanda kabul görmüyor.

Yeni anayasa turlarına başlayan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP grubunu ziyaret ederek Genel Başkan Özgür Özel ile baş başa görüştü. Görüşme sonunda açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, anayasa içeriğiyle ilgili konuşmadıklarını, usul konuştuklarını, kararı meclisin vereceğini ifade etti.

Özgür Özel'in açıklamaları ise özetle şöyle: “Bugün insanların yoksulluk, açlık gibi üst düzeyde beklentileri varken, yeni bir anayasa beklentisi taleplerinin neresindedir, onu bir tartmak lazım. Yeni anayasa ile ilgili açık bir müzakere ortamı şart. Anayasaya uyacaksak değiştirelim. Siyasiler el sıkışmazsa siyaset düşmanları el oluşturmaya başlar. El sıkışılacak ve müzakere edilecek. Bu el sıkışma demokrasiye inananların yapması gereken bir şey.”

Burada Özgür Özel’in, “bugün insanların yoksulluk, açlık gibi üst düzeyde beklentileri varken, yeni bir anayasa beklentisi taleplerinin neresindedir, onu bir tartmak lazım” sözlerini önemsiyorum. Seçimlerin hemen ardından yeni anayasa çalışmalarına hız verilmesi toplumsal tepkilere yol açabilir. Türkiye’nin şu anki siyasi ve ekonomik koşulları yeni anayasa çalışmalarını sürdürmek ve neticeye bağlamak için uygun değil.

Yerel seçimlerin sonuçlarından acilen yeni anayasa yapın mesajı mı alındı? Bu ülkede siyasilerin yanlışları topluma ağır bedeller ödetmiştir. Geçmiş dönemler bunun örnekleriyle doludur. Milletin gündemi ile siyasetin gündemi farklı. Nitekim yerel seçimler millet ile siyaset arasındaki kopukluğa ayna tutmuştur.

Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var mı? Elbette ki var. Dünya değişiyor, toplum değişiyor, şartlar değişiyor, mevcut sistemin eksiklerinin giderilmesi ve iyileştirilmesi için mesai harcaması gerekiyor. Bu bir realite, tolum da bunun farkında. Peki, sorun nerede?

Türkiye’de siyaset her geçen gün irtifa kaybediyor. Siyaset toplum seviyesinin altında seyrediyor. Daha net ifadeyle toplum siyasete olan güvenini yitirmiş durumda. Siyaset sorun çözen değil sorun üreten şekliyle hafızalarda yer edindi. İktidarı ve muhalefeti ile yaşanan bütün olumsuzluklardan siyaset sorumlu tutuluyor.

Dolayısıyla siyasetin yeni anayasa çalışmalarından önce bu hususları düşünmesi ve masaya yatırması elzemdir. Yeni anayasa çalışmalarının sağlıklı ilerlemesi ancak böyle mümkün olabilir. Yaşanan olaylar, edinilen tecrübeler, çıkarılan dersler neticesinde artık iş siyasetin dengeleri farklıdır boyutundan çıkmıştır.  Propaganda, algı, taktiksel hamleler bir anlam ifade etmez...

Ne diyor Ziya Paşa; “En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun, sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın? (En ummadığın senin iç yüzünü keşfeder. Sen herkesi kör, halkı sersem mi zannediyorsun?)

Dünya ve Türkiye bir geçiş sürecinin eşiğinde. Bu yüz yılda Türkiye ya büyüyecek ya küçülecek. Türkiye, bağımsız bir devlet olarak bu yüz yıla damga vurmak istiyorsa öncelikle güçlü bir siyasi yapıya kavuşmalı. Türkiye’nin birinci partisi olduk diye övünen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’li belediyelerin eş, dost, akraba atamaları ile aile şirketine dönüşmesini seyrediyor. İktidara adaylar, daha dün bir bugün iki…

Nepotizm hastalığı, terör siyaseti, Türkiye düşmanlığı, çıkar hesapları, tamah, şatafat, lüks, israf, ekipleşme, ayrışma, bölücülük, çatışma Türkiye siyasetini kilitledi. Bu şekilde hiçbir yere varılamaz. Geri gidilir ileriye gidilemez. Ekonomik, siyasi, toplumsal güven ortamı oluşturmadan yeni anayasa da yapılamaz. Siyasetin biran evvel samimiyet zırhını kuşanıp doğru planlama ve program dâhilinde yol alması gerekiyor…