Şampi...

Bu hafta oynanacak maçlar ile ligin ilk yarısı bitiyor. Takımlarımızın sezon başlangıcına baktığımızda herhalde kimse Galatasaray’ın ilk yarıyı lider bitireceğini düşünmüyordu.

Lider bitirir diyenler de Fenerbahçe, Beşiktaş, Başakşehir ve Trabzon maçlarında toplam 12 gol atıp, bir gol yiyerek ilk yarıyı tamamlayacağını iddia edemezdi. Galatasaray, üstelik doğrudan rakiplerine karşı oynadığı bu üç maçtan yalnızca Beşiktaş maçını kendi evinde oynadı. 

Önümüzde oynayacağı 10 maçın da yedisini kendi evinde oynayacak. Yani kâğıt üzerinde baktığımızda Galatasaray ligin ağır favorisi haline geldi.

Yine mart ayından itibaren Fenerbahçe’nin Avrupa Kupası maçlarında oynayacak olması işini iyice zorlaştıracak gibi duruyor. Ancak Fenerbahçe daha transfer sezonu bile açılmamışken Samet Akaydın ile anlaştı. Sezon başı 2,8 milyon euroya Abdülkerim ile anlaşmayıp, devre arası 4,5 milyon euro Samet Akaydın’a vermek gerçekten büyük hata. Tabii ki Samet’in Türk kontenjanında oynaması ise bir avantaj. 

Burada bir başka çelişki ise Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak’tan geldi. “Bu ligde şampiyon belli” dedi Başakşehir maçından sonra. Bu yüzden de “Hulk’u almasam mı diye düşünüyorum” çıkışını yaptı. Peki madem şampiyon belli ise o zaman Fenerbahçe’ye de 4,5 milyon euroya Samet Akaydın’ı satmasın o zaman.

Beşiktaş ise tam bir Bermuda Şeytan Üçgeni'nin içine düştü. Ronaldo M. United’tan ayrılıp Al Nasr’a gitti. M. United ise Beşiktaş’tan Weghorts’u aldı. Yani Ronaldo’yu gönderip Weghourts’u almak gerçekten akıl tutulması. Forvetsiz kalan Beşiktaş da All Nasr’dan Aboubakar'ı alıyor. Bu üçgenden Beşiktaş kârlı çıkacak gibi duruyor. Günün sonunda anladığımız ise Messi, Weghorts hakkında ne söylemiş ise haklıymış.