Seccade olayı, kutsallık ve şirk martavalı

Yazdıkları ve söyledikleri şu:

“Bir metrekarelik bir seccadeyi kutsallaştırıyorlar, Allah’a şirk koşuyorlar.”

“Seccade zaten halı demek.”

Girmeyecektim bu tartışmaya ama meselenin dindarlarla, yukarıdaki sözleri söyleyip, İslam inancına karşı hâlâ aynı fanatik yerde duranlar arasında sıkışıp kalmasını istemedim. Çünkü farklı bir yerde duranların olduğunu da göstermek istedim. Bunları yazmaya beni tetikleyen de bir arkadaşımın yazdıklarıydı.

Şimdi öncelikle şunu belirteyim.

Seccadeye değil ayakkabı, abdest almadıysan çıplak ayakla da basılmaz. Namaz kıldıktan sonra katlanır kaldırılır, mekânın ya da evin en korunaklı bir yerine konulur, ayakaltında durmasın diye.

NEDENLERİNİ ANLATACAĞIM ama bu kadar basit bir “geleneği” bilmemek bile CHP’lilerin inançtan, dinden, halktan, inançtan ne kadar kopuk olduğunun göstergesi.

Çünkü İslam inancına göre seccadeye alnını koyar Allah’a secde edersin.
Ben dindar bir insan değilim ama ağaç kovuğunda da büyümedik. On milyonlarca insan gibi anamız, babamız ninemiz dedemiz, kardeşlerimiz, akrabalarımız dindar ve beş vakit namazlarındaydı. Bunu bilmemiz ve bu saygıyı bilerek yetişmemiz çok doğal.

Yapılanı hâlâ ısrarla savunanlar secde etme kavramını bilmiyor anlaşılan. SECCADEYE TAPINILMIYOR, KUTSALLAŞTIRILMIYOR. Onun üzerinde Allah’a secde edildiği, dua edildiği için seccadeye bir ANLAM YÜKLENİYOR. Kullanılan nesneyi değil, ona atfedilen anlamı konuşuyor olmamız lazım ama bunu eleştirenler, tüm materyalistler gibi NESNEYE ODAKLI.

Bir de meseleye Müslümanlar ve inançlarını sorgulayarak bakıp ve onlara kendini bir din âlimi gibi pozisyonlandırarak “Bu şirktir, puta tapmaktır” diye vaaz vermeye çalışıyorlar.

Tekraren söylemem gerekirse:

KUTSALLIK KAVRAMINA DAİR BİR TARTIŞMA DEĞİL BU

Dolayısıyla meseleyi puta ve şirke getirerek bağlamından koparıyorlar. Seccadeye kimse KUTSAL demiyor. O nesneye Müslümanlar bir anlam yüklüyor ve “Ben bu seccadede Allah’a secde ediyorum. Sen ise benim ALNIMI koyarak Allah’a sığındığım bu seccadeye postalınla ayakkabınla basıyorsun” diyor.

Cami halısı da kutsal filan değil ona bakarsanız. Halıyı mağazadan alır getirir ve oraya serersin. Ama artık camide üzerinde secde edilir. CHP’liler ve solcular, bu olayı hâlâ anlayamadığım biçimde savunanlar Camiye ayakkabılarıyla giriyor mu?

Bir başka yanı şu. Cami de insanların yaptığı bir binadır ve insanlar orada cem edip Allah’a görevlerini yerini getirip birlikte namaz kılıp dua ederler. Ama camiye girdiğimizde asgari saygıyı koruyoruz değil mi?

Ama dediğim gibi camiyi de insanlar yapar. Yüce Allah “Size yeryüzünü mescit kıldım” demiş ve her yerde ibadet edilebileceğini bizlere iletmiştir. Dolayısıyla burada nesne, bina, eşya gibi kavramların üzerinden bir tartışma yapmak yanlış. O halde tüm bunlara yüklenen, atfedilen anlamdır söz konusu olan. Burada şirk filan yok.

SECCADE CHP’DEKİ İKİYÜZLÜLÜĞÜ DEŞİFRE ETTİ

Dolayısıyla da CHP’liler botlarıyla ve iskarpinleriyle seccadeye LAP LAP bastığında millet bağırır. ÖZÜR DİLEMEK gerekir ve Kılıçdaroğlu da bunu yapmıştır. Ancak özür dilediği için yine aynı şüreka “Bu acziyettir” diye kızıyor.

Kemal beyin özürüne rağmen iki çift lafım var. Kemal Bey seccadeye dikkat etmiyor çünkü hayatının bir parçası değil din ve inanç. Muhtemelen bir günden bir güne durup da iki rekât namaz kılayım demediği için, bir yere girdiğinde seccade onda farkındalık yaratamıyor, göremiyor. Bakın, öyle tok karnına oruç açıyor gibi görünmeler, yanına Canan’ı alıp ellerini havaya açmalar kimsede karşılık bulmuyor.

Oysa bu tartışma ayrıca BİR İDEOLOJİK TARTIŞMADIR.

Ortadaki mesele şudur:

Seccadeye basmak bir siyasal partinin din kavramıyla olan münasebetini, rabıtasını ya da iltisakını teşhir eder. Müslüman bu resmi görünce “Bu adamların benim dinime, değerlerime ve inancıma hiç saygısı yok” der. Ve bunu diyor da.

Cuma akşamı Kızılcık Şerbeti dizisinde bile çok tartışılan Nursema karakteri seküler Alev’in evinde namaz kılıyor, sonunda seccadesini itinayla kaldırıyor, katlıyor ve korunaklı bir yere koyuyor.

KEMAL BEY'E GÖRE BAŞÖRTÜSÜ DE BİR METRELİK BEZ PARÇASIYDI

Kısaca bu meselede nesnelerin kutsallığı değil anlamları ile o anlama siyasetçilerin gösterdiği saygı konuşuluyor. Kemal Kılıçdaroğlu bir ara başörtüsü yasaklansın diye AYM’ye başvururken bir TV programında başörtüsüne de BİR METRELİK BEZ PARÇASI demişti.
Ee baktığında doğru. Bir bez parçası. Ama kadın onunla Allah’a inancı gereği başını örtüyor. Bu durumda biz bunu eleştirince BAŞÖRTÜSÜ’nü kutsallaştırıp şirk mi koşmuş oluyoruz?

Aslında ben ve benim gibiler bu eleştirilerimizle iyilik ediyoruz CHP’ye. Kemal Bey'in bir metrelik bez parçasından geldiği noktaya bakarsanız görürsünüz bunu.

MÜSLÜMANLARIN ZİHİN HARİTASINDAKİ TRAVMATİK GÖRÜNTÜLER

Bir de bu eleştiriyi yapan Müslümanların zihin haritasında yabancı askerlerin işgal ettikleri her Müslüman ülkenin camilerine postallarıyla girdiği görüntülerin travmatik etkilerinin olduğunu unutmalı. Gezi vandalizmi sırasında, göstericilerin polisle çatışmalarda yaralananları tedavi etme merkezi yaptıkları camiye postallarıyla ve uygunsuz kıyafetleriyle girip bira içtiklerini bu ülke insanları unutmadı.

Kısaca benim çıkış noktam başkalarının yaşam tarzlarına saygı ve hassasiyet. Bu eksende de dilimizi kontrol etmek. Hepsi bu.

Bir arkadaşım diyor ki, “Birini yeterince Müslüman olmamakla suçlamak hiç adil değil.”

Ee değil tabii. Yeterince laik olmamakla suçlamak gibi. Bence Türkiye bunu aşacak ama şimdi seçim sürecine girildi. Erdoğan’ın kafasını ayakkabıyla namaz kılan bir adama monte edip trolleyenler de CHP’liler olunca bu ahlaksızlığı eleştirmeden taş atamazsınız.

ONA BAKARSAN BAYRAK DA BİR BEZ PARÇASI!

Hadi bakalım biri bayrağın üzerine bassın ne olur? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan neden her uluslararası toplantıda yer belirlemek için konulan o bayrağı alıp kaldırıyor? Bırakın onu, bayrak üstelik dini bir obje değil, Amerikalılar kendi bayraklarını don yapıyor ama Türkiye’de böyle bir “gelenek” yok.

Temizlik açısından bile bir rezalettir yapılan. Dedim ya biri, Canan Kaftancıoğlu’nun postallarıyla, Kemal Kılıçdaroğlu’nun rugan iskarpinleriyle bastığı o seccadeyi alıp namaz kılabilir mi, alnını secdeye koyabilir mi? Kendinizden pay biçin.

O halde camdan evin varken AK Parti gibi bu konuda bırakın taşı kurşun geçirmez camları olan bir partiye bu taş atıp sallamalar faydasız.