Süresiz nafaka bitiyor mu?

Yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu “Aile Hukuku” nun yer aldığı ikinci kitabında “Boşanma” başlığı altında süresiz olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.

Söz konusu düzenlemenin sonucu olarak, boşanma nedeniyle nafaka ödeyen eşin ekonomik olarak yükünün ağırlaştığı ve geçiminin zorlaştığı kaçınılmaz bir gerçektir. Hatta bazen, mahkeme kararı uyarınca nafaka alacaklısı olan eşe ödenmesi gereken tutarın, nafaka borçlusu eşin aldığı maaşın tamamını kapsadığı görülmektedir.

Bu durumda, nafaka borcunu ödemekle yükümlü olan eşin, bu borcu ödeyebilmesi, ekonomik olarak kendisini zor duruma sokabilecek bir tablonun neticeside olabilmektedir. Hatta ekonomik olarak zor durumda olan bir nafaka borçlusunun borcunu ödeyememesi sebebi ile cezalandırılması da gündeme gelebilmektedir.

İcra ve İflas Kanunu’na göre; nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir. Bu mevzuat uyarınca hapis tehdidi ile karşı karşıya kalmak istemeyen nafaka borçlusu, elindeki tüm imkanları bir araya getirerek borcu ödemek zorunda kalmaktadır.

Hapis korkusu ile mücadele etmeye çalışan nafaka borçluları, süresiz olarak nafaka edimini yerine getirme kaygısı nedeniyle yeniden evlilik birliği içinde var olmayı hayal dahi edemiyorlar.

İşte anlatılan tüm bu durumlarla karşı karşıya kalınmaması ve artan mağduriyetlerin önüne geçilmesi için bu konuda kanuni düzenleme yapılması zorunlu hale gelmiştir.
Bu konudaki yasal değişiklik taleplerinin farkında olan ilgili kurum ve kuruluşlar çeşitli formüller üzerinde çalıştıkları ve sorunu çözüme kavuşturabilmek adına uzlaşma aşamasına geldikleri yönündeki bilgiler kamuoyunda büyük bir heyecan uyandırmıştır.

Bu bağlamda;
Nafaka ödemesinin evli kalınan süreyle sınırlı olacağı,
Boşanma sonrasında kadının gelir durumu,
Çocuklarının olup olmadığı ve çocukların ihtiyacına göre ödemeyi devletin üstlenebileceği,
Tazyik hapsinin kaldırılması,
Boşanmanın taraflarının mağdur edilmeyeceği bir düzenleme olacağı, hatta 2022 yılında TBMM gündemine alınması beklenen 6. Yargı Paketi'nde bu konuda düzenleme yapılabileceği yönünde kamuoyunda beklenti ve ilgi uyandıran talepler bulunmaktadır.
Bu aşamada edinilmeye çalışılan bilgilere göre kanun teklifinin nasıl şekil alacağı tam olarak bilinmemektedir. Ancak, bu konuda kamuoyunda oluşan yasal değişiklik talebinin Sayın Cumhurbaşkanı ve ilgili Bakanlar tarafından da bilindiği ve kimseyi mağdur etmeyecek bir formül üzerinde çalışıldığı anlaşılmaktadır.

Nitekim Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan birkaç gün önce yaptığı konuşmasında;
"Boşanma hukukuna bağlı konuları, yeni mağduriyetlere yol açmayacak şekilde tümüyle ele alacağız” ifadesini kullanarak gelecek düzenlemenin sinyalini vermişti.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan;
"Temennimiz odur ki bu yıl içinde bu problemi çözelim ama bu konudaki gerek Adalet Bakanlığımız gerek Aile Bakanlığımız bir çalışma yürütüyor. Kadınların mevcut haklarından geriye gidiş anlamına gelebilecek bir çalışma asla söz konusu değildir. Böyle bir anlayışa sahip değiliz ancak tüm tarafları koruyacak, çocuğu da gözetecek, kadın ve erkek arasında ortak bir denge gözetecek usul geliştireceğiz. Vatandaşımızın ihtiyaç ve beklentilerinin farkındayız. Herkesin içine sinecek bir sonuca varıncaya kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İlgili bakanlıklarımız titiz bir istişare ve fikir teatisini yürütüyor. Önümüzdeki yıl içinde nafakayı da içine alacak şekilde, boşanma hukukuna bağlı konuları, yeni mağduriyetlere yol açmayacak şekilde tümüyle ele alacağız. Süreci bu şekilde işletmeyi planlıyoruz." dedi.
Bizim de ilgi ve takip alanımızda olan bu konuda, oluşabilecek gelişmelere ilişkin olarak elde edebileceğimiz bilgileri siz değerli okurlarımızla paylaşmaya devam edeceğiz.