Annelerin gücü her şeyi yener

• Fevziye Çetinkaya: Oğlu Süleyman için eylem yapıyor.
• Remziye Akkoyun: Oğlu Azad için eylem yapıyor.
• Ayşegül Biçer: Oğlu Mustafa için eylem yapıyor.
• Meryem Savur: Oğlu Fırat için eylem yapıyor.
• Sabiha Balta: Oğlu Arafat için eylem yapıyor.
• Songül Altintaş: Asker oğlu Müslüm için eylem yapıyor.
• Şadiye Özbey: Asker oğlu Semih için eylem yapıyor.
• Emine Kaya: Polis oğlu için eylem yapıyor.
• Rahime Uyumaz: Yeğeni olan polis Sedat Yabalak için eylem yapıyor.

Ve anne Hacire Akar eylemleri sonucu oğlu Mehmet Akar’a kavuştu.

Evet, Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde annelerin evlatları yakınları için başlattıkları o cesur yiğit eylemden bahsediyoruz. Artık terör örgütüne yeter diyen annelerden. Akan kandan, kandırılan çocuklardan bıkan usanan yorulan annelerden. Annelerin belki de bugüne dek görülmemiş eyleminden.

EĞER !

Öyle bir duruş ki eğer sahip çıkılırlarsa eğer siyasi kamplaşmalarımıza kavgalarımıza kurban edilmezlerse dünyanın bile önünde duramayacağı bir duruştan bahsediyoruz.

Hatırlarsanız her şey 22 Ağustos’ta başladı. Hacire Akar isimli anne, o gün HDP Diyarbakır Binası’na giderek oğlu Mehmet Akar’ı istedi. Öfkeli anne oğlunu örgütün kapmasının ve kaybetmenin endişesiyle kızgındı. Oğlunu istiyordu. 48 saat orada oturan annenin çağrısı ardından operasyon başlatan güvenlik güçleri, Hacire Akar’ın oğlu Mehmet Akar’ı terör örgütünden kurtardı.

Eylem büyüyor. Dün de anneler Tarkan, Sezen Aksu, Mustafa Erdoğan ve Cem Yılmaz gibi sanatçılardan destek istedi.

Diyarbakır'daki bu eylem aslında Türkiye demokrasisinde terör örgütünün gölgesinden kurtulabilirse önemli rol oynayabilecek HDP için de büyük önem taşıyor.

Annelerin, PKK terör örgütünün ve Kandil'in, HDP üzerindeki baskısını yenebileceği ve HDP'yi yepyeni bir sürece sokabileceği bir dönemle karşılaşabiliriz.

Önümüzdeki dönemde bu haberlerde uzun uzun işlenecek çok derin çok anlamlı bir konu haline gelecektir.

ANNELERİN GÜCÜ

Annelerin bu eylemi kimse tarafından malzeme yapılmazsa, PKK terör örgütünün köşeye sıkışması ile sivil inisiyatifin neler başarabileceğine dair bir başarı öyküsünü görebiliriz.

Diyarbakır başta olmak üzere bölgenin terörden kurtulup önü açılsa gerçekten bu bölgenin iyice gözbebeği olur. Sadece Türkiye anlamında değil bunu genel Ortadoğu anlamında söylüyoruz.

DİYARBAKIR’IN AZMİ

Diyarbakır, o güzel insanları ve o müthiş potansiyeli ile bu kadar yediği ağır darbelere rağmen hala ayakta tutuyor ve işin ucunu bırakmıyor. Zorluklara rağmen ayakta durmaya çalışan bir şehir hikayesi yazmaya çalışıyor. İşsizlikler de dahil olmak üzere burdaki sorunun halledilmesi adına terör aşılırsa bu çocuklara iş de bulunur, buraya yatırım da yapılır, önü de açılır.

Bölgede herşey tamam mı? Tabii ki değil. Eksiklikler vardır, hatalar vardır demokratik anlamda, ekonomik anlamda, sosyolojik anlamda.

Ama en azından iyi bir şeylere başlangıç için bu annelerin feryadı inşallah bu akan kanı durdurur. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin önünü açar.

Artık kavgadan, terörden, kamplaşmadan sürekli birbirimizi yemekten yorulmadık mı?

Çok yorulduk. Türkiye kazansa hep birlikte kazanmayacak mıyız? Bu büyük ülkeye yakışan bir gelecek için hep birlikte yürümek dileğiyle. Tüm annelere saygı ile...

Sağlıcakla kalın. İyi olun.