Çayı, tozu, özü, pekmezi her derde deva Keçiboynuzu

Keçiboynuzu oldukça iyi bir enerji ve antioksidan kaynağı. Günlük ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri en doğal ve en lezzetli şekilde bedenimize almamıza yardımcı.

Lif oranı oldukça yüksek özellikle diyet dönemlerinde tokluk hissini arttırıp, tatlı ihtiyacımızı gidermemize büyük yardımcı yapılan bazı çalışmalarda diyetlerine keçiboynuzu ekleyen kişilerin açlığı çok daha kolay bastırdıklarına yönelik çalışmalar karşımıza çıkmakta.

Yüksek kalsiyum içeriği kemik sağlığımızı koruyor... Özellikle gelişim döneminde ki çocukların kemik gelişimini olumlu yönde desteklerken, menapoz döneminde ki kadınlarda ise kemik erimesine karşı koruyor. İçeriğinde bulunan gallik asit ve flavonoidlerin serbest radikalleri temizlediği, anti enflamatuar, anti kanser, anti diyabetik ve nöroprotektif özelliğe sahip olduğu araştırmacılar tarafından destekleniyor.

Başta da söylediğim gibi faydaları anlatmakla bitmiyor, hemen hemen hergün karşımıza Keçiboynuzu ile ilgili bir haber düşüyor. Tüketici okuduklarından veya reklamlardan etkileniyor kullanmak istiyor fakat bu seferde Keçiboynuzu Özü mü? Keçiboynuzu Pekmezi mi? Hangisini tercih etmeli karar veremiyor. Yazılarımı ve sosyal medya hesaplarımı yakından takip edenler bilirler geleneksel yöntemlerle hazırlanan Keçiboynuzu pekmezinin kullanımını önermiyorum. Geleneksel yöntemlerle hazırlanan Keçiboynuzu pekmezi genellikle çekirdeklerinden ayırılarak ve yüksek ateş üzerinde saatlerce pişirilerek elde edilmekte hatta bazı ürünleri analiz ettiğimizde içerisine ek olarak şeker katıldığını da görmekteyiz. Yüksek ısıl işlem uygulanarak elde edilen pekmezlerde ortaya çıkan HMF sağlığımızı ne yazık ki riske sokuyor. Biz faydalı bir ürün kullandığımızı düşünürken aslında kansorejen etkiye sahip olabilecek bir gıda tüketiyoruz.

Çayı, tozu, özü, pekmezi her derde deva Keçiboynuzu - Resim : 1

Keçiboynuzu özü ise; keçiboynuzu çekirdekleri dahil bir bütün halinde maximum 50 dereceyi geçmeyecek şekilde soğuk sıkım yöntemi ile elde edilmekte. Bu şekilde hem HMF nin sağlığımıza olan riski engellenmekte hem de Keçiboynuzunun vitamin ve mineral içeriği korunmaktadır. Alışverişimizi yaparken keçiboynuzunun hangi yöntemle elde edildiğine mutlaka dikkat etmemiz gerekiyor.

Bir diğer keçiboynuzundan elde edilen ürünümüz ise tozu. Keçiboynuzu tozu satın alırken kapalı ambalajlar tercih edilmeli ve içeriğinde herhangi bir katkı maddesi olup olmadığı incelenmeli. Keçiboynuzu tozunu şeker yerine keklerde ve tatlılarınızda güvenle kullanabildiğiniz gibi süt içmeyen çocuklarda süte ekleyerek hem sütü lezzetlendirebilir hem de şifasından faydalandırabilirsiniz. Şekerli kakaolu içeceklerden çok daha lezzetli olacaktır.

Gündemimiz malum Koronadan bizi koruyacak veya yakalandığımızda daha kolay atlatmamıza destek olacak doğal yöntemler arayışındayız. Keçiboynuzu da bunlardan biri akciğer sağlığına olan olumlu faydalarını ve iyi bir balgam sökücü olduğunu biliyoruz. Hele ki birde sigara tüketen biri iseniz mutlaka keçiboynuzunu hayatınıza sokun ve en kısa zamanda da sigarayı bırakmaya gayret edin.

Keçiboynuzu kürü

250 ml su
2 adet keçiboynuzu
Keçiboynuzlarını birkaç parçaya ayırarak tencerenize alın ve üzerine taze içme suyunuzu ekleyin. Kısık ateşte 10 dakika boyunca kaynattıktan sonra ocaktan alın ve tencerenizin ağızı kapalı şekilde ılınana kadar bekletip süzün. 21 gün boyunca sabah aksam 1 er su bardağı tercihen aç karnına yudum yudum tüketiniz.

Keçiboynuzu macunu

2 yemek kaşığı keçiboynuzu özü
1 çay kaşığı zerdeçal tozu
1 çay kaşığı zencefil tozu
1 çay kaşığı meyan kökü tozu
1 damla nane yağı
1 damla kekik yağı

Tüm malzemeleri cam bir kavanozun içerinde karıştırın bağışıklık sisteminizi desteklemek için günde 1 tatlı kaşığı, öksürük şikayetlerinizde ise sabah aksam 1 tatlı kaşığı tüketiniz.